Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
__________________
Esneyerek gözlerimi açtım ve etrafıma bakındım. Arkamdan gelen nefes sesiyle kafamı yavaşça arka tarafa döndürdüm.
Gözlüğünü takmıştı, saçları hiç olmadığı kadar dağılmıştı, Kahve bardağı ve telefonu da dağılmış kağıtların önündeydi. Gözlerini kapattı ve derin bir nefes verdi.
Yavaşça döndüm ve çenemi koltuğun kenarına yasladım.
Bardağı eline aldı ve dudaklarına götürdü ama kaşları çatılarak geri bıraktı. Sanırım bitmişti.
Kafasını bana döndürdüğünde gülümsedi.
''Ne zaman uyandın?''
''Beş dakika olmadı.''
Pürüzlü çıkan sesime güldüğünde öksürdüm ve üzerimde ki battaniyeyi yana attım.
''Gece boyu üzerini açıp durdun. Sen açtıkça ben kapattım en sonunda bantlayacaktım üzerine.''
Güldüm ve dağılan saçlarımı elimle düzeltmeye çalıştım.
''Bir tık fazla dağınık yatıyor olabilirim.''
Gözlük çok yakışmıştı. Onu olduğundan daha karizma ve çekici yapmıştı.
''Ya ya ne demezsin(!)''
''Banyo nerede bu arada?''
''Kolidorun sonunda.''
Kafa salladım ve yüzümü yıkayıp geri salona geldim.
Ben saçımı kurşun kalemle dağınık topuz yaparken elinde siyah pilot kalemi, gözünde siyah kenarları olan gözlüğü, yorgun gözleri ve dağınık saçlarıyla beni izliyordu.
Gülümsedim ve yanında ki sandalyeyi çektim. ''Hiç uyumadın değil mi?'' Dedim elimde ki sınav kağıdına bakarken.
''Yok. Alışkınım zaten.''
Aklıma gelen kişiyle gözlerim büyüdü. ''Annem! Anneme haber vermedim ben.''
Elinde ki kağıda bakarken konuştu. ''Konuştum ben annenle. Hallettim merak etme.''
''Annemle baya iyisiniz gibi ha? Ne zaman anlatacaksın acaba?''
Kağıdı bıraktı ve ellerini önünde birleştirerek yüzüme baktı. ''Sevda abla ile iki buçuk senedir tanışıyoruz biz zaten.''
