İyi okumalar.
.
.
.
.Kim Taehyung, kim bilir kaç bin küsur yaşında, görmediği şey kalmamış, kimsenin önünde asla başını bile eğmemiş vampir Kim Taehyung benim önümde diz çöküp af dilemişti.
Şaşkınlığım hâlâ üzerimdeyken gözlerim yerdeki Taehyung'u süzüyordu.
Anlaşılan ben bir şey demeden kalkmaya niyeti yoktu. Kendime gelip boğazımı temizledim ve başımı kaldırdım.
"Taehyung, kalk."
Hareket etmemişti. Gözlerimi tekrar ona çevirdiğimde kalkmaya yeltendiğini görünce tekrar başımı kaldırıp karşımdaki duvara baktım.
Kalktığında önümde durup bir elini yanağıma koyarak gülümsedi.
"Affettin mi?"
Hayır, affetmedim. Hemen affetmeye de hiç niyetim yoktu. Gerçekten affedip kollarına koşacağımı zannetmiyordu değil mi? Masum gülüşüne baktığımda öyle sandığını anladım ama soğukkanlılığımı bozmadan başımı iki yana salladım.
"O işler o kadar kolay değil Kim Taehyung. Onca şeyden sonra sadece diz çöktüğün için seni affedecek değilim."
Solan gülümsemesi biraz kalbimi sızlatmıştı ama yelkenleri suya indirmemeye kararlıydım.
"Yalnız beni reddetmek öyle kolay değildir, bilesin."
Alayla söylediği bu cümleye gülüp ona baktım. Aptal Taehyung.
"Neyse bu konuyu kapatalım."
Derin bir nefes alıp kapıyı kapattım ve Taehyung'u salona götürdüm.
"Anlat bakalım Taehyung beyefendi. Her şeyimi bildiğini söyledin. Söyle nereden biliyorsun?"
Karşımda süt dökmüş kedi gibi duran Taehyung'u görmek açıkçası hoşuma gitmişti. Artık işler tersine dönmüştü, ipler benim elimdeydi.
"Şimdi bir yerden başlamam gerekirse, öncelikle baban önceden benim yakın arkadaşımdı..."
"BABAM BİR VAMPİR MİYDİ!?"
Ellerini iki yana sallayıp başını salladı ve ellerimi tuttu.
"Hayır hayır sadece arkadaşımdı yoksa babanda annende normal insanlar ama sen değilsin yani kazaya kadar öyleydin."
Ne? O zaman neydim? O kazada bende arabada mıydım yani?
"Kaza gece saat on iki civarında olmuştu ve o gün dolunay tam tepedeydi. Olay yerine vardığımda annende babanda hayata gözlerini yummuşlardı. Sen annenin yanındaydın, ilk başta nabzını kontrol ettiğimde hiçbir şekilde nabzın atmıyordu, boynunda iki diş izi vardı ama daha sonra ne olduğunu bilmediğim bir şekilde gözlerini açtın. Nabzın atıyordu ama bir tuhaflık vardı. Kokun bir vampirinki gibiydi ve bu çok dikkat çekiyordu. Bu olanları ve beni hatırlamaman için sana her şeyi unutturdum ama öyle kolay olmadı, vampirlerin bu tür etkileri altında kalmıyordun bu yüzden biraz büyü kullandım. Durumunu çok araştırdım ama hiçbir şey bulamadım. İşte bu yaşına kadar da sana göz kulak oldum ama üniversiteye başladığından beri bu iş çok zorlaştı bende seni yanıma almanın en mantıklı çözüm olduğuna karar verdim."
Hiçbir şey diyemedim. Anlattığı şeyler sanırım bana biraz ağır gelmişti. Yani bunca zamandır bir insan olduğumu zannediyordum ama değilmişim. Bir vampir benim kanımı emmişti ama öldürememişti. O zaman dönüşüm tamamlanmadığı için mi bir insan gibi büyümüştüm?
"Jungkook?"
Daldığım yerden gözlerimi çekip Taehyung'a baktım ve gülmeye başladım. Endişe dolu gözlerini bana dikip yanıma geldi ve ellerini omuzlarıma koydu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Campfire | taekook
FanfictionYazın çocuklar için olan izci kampında öbek başı olan Jungkook bir akşam çocuklara vampir hikayeleri anlatırken onu izleyen bir çift gözden habersizdir.