Jimin'i Kurtarma Operasyonu

245 51 27
                                    

İyi okumalar.

.
.
.
.

Prens Kim'in dairesinin önünde durunca Taehyung'un arkasına saklanıp ona baktım.

"Taehyung korkuyorum. Yine beni almaya çalışmaz değil mi?"

"Korkma, seni kimse benden alamaz."

Taehyung'la olmak biraz olsun içimi rahatlatıyordu ama yine de Prens Kim beni geriyordu. Kapı açıldığında Taehyung elimi tutarak içeri girdi. Etrafa baktığımda burasının görünenden çok daha büyük olduğunu fark ettim.

"Jungkook sen içeride bekle tamam mı?"

Taehyung hizmetlilere dönüp hyungunun nerede olduğunu sorarken bende salona ilerleyip koltuğa oturdum. Ellerimi dizlerime koyup beklerken etrafı inceledim. Duvarları Prens Kim ve büyük ihtimalle babasının birlikte olduğu resimler kaplıyordu.

Ayağa kalkıp etrafta gezinirken televizyon ünitesinin altında bir çerçeve fark ettim. Diğerlerinden farklıydı. Daha eski ve kırılmıştı. Eğilip kırık cam parçalarının arasından fotoğrafı çıkarıp fotoğrafı inceledim. Bu fotoğrafta üç kişi vardı. Prens Kim, babası ve Taehyung.

Ben fotoğrafı incelerken aniden omzumdan birinin beni dürtmesiyle fotoğrafı saklayıp arkamı döndüm.

"Yoongi? Burada olduğumuzu nasıl bildin?"

"Vahiy inmedi herhalde Jungkook. Taehyung söyledi."

"Üzgünüm, Jimin..."

"O ölmüş gibi davranma. Küçük pamuk şekerim kim bilir nerelerde şu an?"

Tamam bu biraz komikti ama içinde olduğumuz durum yüzünden gülemezdim.

"Onu bulacağız. Taehyung ve Prens Kim birlikte aşağı indiklerinde Yoongi'nin arkasına saklanarak Prens'e baktım. Tanrım boyu çok uzundu! 2 metre var mıdır acaba? Bu da ondan korkmam için başka bir sebepti.

"Sana yardım edeceğim Yoongi ve ortalıkta sorun çıkaran o vampiri yakalayacağım."

Prens Kim Yoongi'nin önünde durunca iyice saklanıp Taehyung'a baktım. Gözleri bir hyungunun bir de benim üzerimde gidip geliyordu. Korktuğumu biliyordu ve gözü hyungunun üzerindeydi.

Prens Kim bana bakınca gözlerimi gözlerine dikip yutkundum ve Yoongi'den ayrılıp eğildim. Çok korkutucu! Düşünsenize yaklaşık 2 metre boyunda, kıpkırmızı gözleriyle size bakan birinden nasıl korkmazdınız ki!? Üstelik bu kişi Vampir Prens'ti!

Biraz daha bana bakmaya devam ederse ortadan ikiye ayrılacaktım. Neden bana öyle bakıyordu ki!? Taehyung'a döndüğünde derin bir nefes verip Yoongi'nin arkasına saklandım. Beni o kadar saklamıyordu ama Prens'e karşı bir engeldi sonuçta önümde olması. Keşke Taehyung'un arkasına saklanabilsem.

Prens Kim, Taehyung'a döndüğünde derin bir nefes verip Yoongi'ye baktım. Bana bakıp güldü ve Prens Kim'e baktı. Onun gibi bende ona baktığımda tekrar bana baktığını görüp yutkundum. Bana doğru adımladığında geri çekilmek istedik ama bunu yaparsam her şey daha kötü olabilirdi.

"Senden özür dilerim Jungkook. Kendi halkımın yaptığı sapkınlık yüzünden yaşadığın trajik olaylar içinde özür dilerim. Durumunu araştıracağım ve sana yardım edeceğim, umarım bizi affedebilirsin."

Bu şaşırtıcı olmuştu. Bunu kesinlikle ondan beklemiyordum. Ki yarı vampir olmak beni çok etkilemiyordu.

"Teşekkür ederim Prens Kim."

Gülümseyip Taehyung'a elini uzattı.

"Görüşürüz kardeşim."

Taehyung gözlerini devirip Prens'in uzattığı eli görmezden gelerek kapıya yöneldi. Anlaşılan Taehyung ona karşı hâlâ kırgındı ki haklıydı da. Ben olsam bende affetmezdim. Yürü be Taehyung!

Campfire | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin