Bölümler geç geldiği için özür dilerim. İyi okumalar.
.
.
.
.Taehyung
Korktuğum gün gelmişti: kanlı ay gecesi. Bu gece Jungkook neden olduğunu bilmediğim bir şekilde önüne gelen her şeyi yıkıp geçiyordu. Üstelik normal bir vampire göre çok daha güçlüydü. Onu kesinlikle elimden kaçıramazdım.
Gündüz vaktinde pek bir şey olmasa da belirtiler çıkıyordu.
Onu bir şekilde ikna edip kaleye geri götürmüştüm ve kalenin en altındaki zindanlardan birine yerleştirmiştim.
"Taehyung buna gerçekten gerek var mı?"
Gözleri kan çanağına dönmüş ve teni beyazlaşmış Jungkook'a bakınca gerekli olduğunu anlayabiliyordum.
Bence bu gece delirmesinin sebebi bütün bir yıl boyunca hiç kan tüketmemesiydi. Sonuçta dönüşümünü tamamlamamış bir vampirdi ve ne de olsa kana ihtiyacı vardı. İşte bu zamanda da kendine ihtiyacından daha fazla av bularak gözünü kan bürüyordu. Ama neden özellikle kanlı ay gecesi, onu bilemiyordum işte.
Bunca yıl araştırmış olsam da ne neden dönüşümünün yarım kaldığını ne de bu zamanda ne yapacağımı bulamamıştım. Bu yüzden kendimi suçlu hissediyordum.
"Taehyung korkuyorum."
Parmaklıkların kilidini Jungkook'un yanına giderek ona sarıldım.
"Korkacak bir şey yok. Hem gecenin sonunda hiçbir şeyi hatırlamayacaksın zaten."
"Ben böyle biri değilim. O kadar insanı öldüremem."
"Her ihtimale karşı önlem aldım ben, sen düşünme bunları."
Eğer çok kötü bir durum olursa ona kendi kanımdan verecektim. Yani evet, içeri girecektim.
"Bak sana söz veriyorum. Mmm... Taehyung sözü?"
Gülümsediğinde bende ona gülümsedim ve sıkıca sarılıp saçlarını okşadım.
"Seni seviyorum Jeon."
İçimden geçirdiğim bu cümleyi fark edince kaşlarımı çatıp Jungkook'tan ayrıldım ve boğazımı temizleyip ellerimi omuzlarına koydum.
"Ben şimdi gidiyorum, hemen dönerim ama. Merak etme tamam mı?"
Başını salladığında saçlarını okşayıp ondan ayrıldım ve yukarı çıktım. Salona oturan Yoongi'nin yanına gidip oturdum.
"O nasıl?"
"Şimdilik bir şeyi yok. Yoongi ne yapacağımı bilmiyorum."
"Gerçekten büyük bir sorumluluk aldın."
"Onu tek başına o halde bırakamazdım."
"Baksana Kim, onu seviyor musun?"
"Saçmalama sırf ona yardım ettim diye mi bunu çıkardın yoksa? Hayır hayır, kim olsa yapardı."
"Açıkçası ben yapmazdım. Onu seviyorsun kabul et. Kaç senedir seviyorsun? Liseden beri mi üniversiteden beri mi? Yoksa bu aşk daha yeni mi?"
"Kapa çeneni. Yardım edeceğini söylediğin için gelmene izin verdim ama senin söylediğin şeylere bak."
"Tamam be. Onu sakinleştirmenin bir yolunu buldum ama çok uzun süreli bir çözüm değil."
"Anlat."
.
.
.
.Akşam olmuştu. Jungkook'a yaptığım iğneden sonra uyuyakalmıştı. Yoongi'nin çözümü işe yaramıştı
ama ne zamana kadar böyle kalırdı bilemiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Campfire | taekook
FanfictionYazın çocuklar için olan izci kampında öbek başı olan Jungkook bir akşam çocuklara vampir hikayeleri anlatırken onu izleyen bir çift gözden habersizdir.