Campfire | taekook

Vampir Prens

İyi okumalar.

.
.
.
.

"Jungkook! Jungkook bekle!"

Onu bulmuştum ama yaralıydı. Kim onu yaralama cesaretinde bulunmuştu ki!? O kişiyi bulursam kesinlikle kolay bir ölüm yaşatmayacağım ona.

Jungkook'u kovalarken benden daha hızlı biri ona yetişerek Jungkook'u vurdu. Jungkook duraksadığında yere düşmeden onu yakalayarak kayıplara karıştı.

Lan sikeyim bu kim!?

Peşinden gitmeliydim ama nereye gidecektim?

Omzuma değen elle irkilip eli tuttum ve elin sahibini yere düşürüp elini ters çevirdim.

"Lan sakin ol benim."

Elin sahibinin Yoongi olduğunu anlayınca eli bırakıp geri çekildim ve sinirle yakınlardaki bir çöp konteynerine tekme attım.

"O lanet olası kimdi!? Hangi cüretle Jungkook'u kaçırır!? Hele bir bulayım onu varya evire çevire sikeceğim!"

"Jungkook'u bulacağız. Sen önce bir sakin ol."

"Nasıl sakin olabilirim söyler misin!?"

"Kaleye dönelim, Jungkook'u bulmak için plan yapmamız lazım."

"Kim onu kaçırabilir ki?"

"Prens Kim'den yardım alabiliriz."

"Yoongi sakın. Ağabeyim olmaz."

"Başka bir fikrin varsa eğer buyur, dinliyorum."

"Bana yardım etmez."

"Sen kardeşisin tabii ki eder."

"Aramızın nasıl olduğunu biliyorsun!"

"Jungkook için..."

Elimi alnıma koyup ovaladım ve derin bir nefes verdim.

Ağabeyimle aramız o olaydan beri iyi değildi. Yani yüzyıllardır yüzünü görmüyordum. Yani tamam hata biraz bende olabilirdi ama onda da vardı. Bu durumda tek suçlu ben değildim.

"Ya Prens bizi kapı dışarı ederse? Hem aileye yaklaşmam yasak biliyorsun."

"Prens öyle biri değil. Hadi ama Taehyung en kötü ne olabilir ki?"

.
.
.
.

"Taehyung? Burada ne işin var!?"

Evet ağabeyim yüce ve güçlü, neredeyse bütün vampirlerin aşkı Prens Kim Namjoon tabii ki beni içeri almamıştı.

"Selam hyung. Senden yardım istemeye geldim."

"Onca olan şeyden sonra mı? Asla! Git şimdi buradan."

Zaten sadece kafasını uzatmak için açtığı kapıyı tam kapatacakken kapıyı tutup kapatmasını engelledim.

"Yardım edersen gideceğim zaten!"

"Unut bunu sana asla yardım etmem. Hem buraya gelmen yasak!"

"Biliyorum başka çarem olsa gelmezdim zaten!"

"Taehyung kötü bir sey olmadan önce git."

"Lan sen Prens değil misin? Halkina yardım etmen gerekmiyor mu!?"

Ben kapıyı ittirirken Namjoon'da üzerime kapatmaya çalışıyordu. Buna izin veremem Jungkook'u bulmak zorundayım!

"Sikerler!"

"Tanımadığım insanlara yardım etmiyorum! Git şimdi!"

"Öyle mi olduk şimdi!? Ben her zaman yardımına koştum ama senin. Başın her sıkıştığında yanında kim vardı? Baban mı? Yoksa o Seokjin mi? Söylesene!? Şimdi, yüzyıllar sonra kardeşin olarak senden yardım istiyorum."