Jimin ve Jungkook bulduğu her fırsatta dışarda buluşmuş ikili ilişkilerini gittikçe ilerletmişlerdi. Jungkook Jimin ile birlikte vakit geçirdikçe içinde bazı duyguların hareketlendiğini hissediyordu. Şimdi ise Jungkook öğretmen kimliğine bürünmüş bir şekilde ona ders vermeye gelmişti.
"Tanrım kimya mezarında ters döndü. Gerçekten bunu yapmadın şu an dimi?" Jungkook eliyle gözlerini kapamış parmaklarının arasından küçük olanın yazdığı gösterime bakıyordu. "Fonksiyonel grup katledilmiş." Ağlamaklı birkaç ses çıkardığında Jimin güldü.
Jungkook elini yüzünden çekti ve "Neye gülüyorsun bakalım?" Diye sordu. Jimin iç çekti. "Çok tatlı geldiniz." Dediğinde Jungkook gülümsedi. "Yol yakınken bana hocam falan mı desen sen acaba?" Jimin elini çenesinin altına yerleştirdi.
"Diyeceğimi düşünmüyorum. Hyung ve ben gayet iyiyiz. Gerçi arada içimden hyung deme lazım olur esprileri yapmadığımı söyleyemem." Dediğinde Jungkook sırıttı. "Neden lazım olurmuş?" Jimin dudak büktü. "Onu da vakit geçtikçe öğreneceğiz." Jungkook kaşlarını kaldırdı.
Zaman geçtikçe Jimin ikili ilişkilerinde daha da cesurlaşıyordu. Bu deltanın oldukça hoşuna gidiyordu. Jungkook onun feromonlarını daha fazla solumak istediğinden derin bir nefes aldı ama istediği verimi alamadı.
"Feromonlarını serbest bırak." Jimin duyduğu şeyle yanaklarının kızardığını hissetti. "Ne?" Anlık tepkisi bu tek kelimeden ibaretti. "Feromonların diyorum." Jungkook onun dudaklarına canını acıtmayacak şekilde vurdu. "Ağzını kapat bari." Jimin utanarak hemen ağzını kapattı. "Pardon ben bir anda şey oldum işte." Jungkook onun telaşlı konuşmasına güldü ve yanaklarını sıktı.
"Çok tatlısın." Dedi Jungkook karşısındaki vitaya. Sonra saate baktı ve dersin bitmiş olduğunu gördü. Vitanın ellerini tuttu ve tam olarak gözlerinin içine baktı. "Kokun beni rahatlatıyor Jimin. Yanımdayken kokunu serbest bırak." Jimin deltanın dediğine kocaman gülümsedi.
.
Bir haftasonu geldiğinde herkesin yapacağı ilk şey işlerini halletmektir. Jimin de tüm hafta yapmayı aklına koyduğu şeyler için dışarı çıkmıştı. Elindeki farklı farklı poşetlerle mağazalara göz gezdirirken gördüğü bedenle kocaman gülümsedi.
Delta.
Jimin anında ona doğru yürümeye başladı. Delta mağazanın duvarına yaslanmış telefona bakıyordu. Jimin ona yaklaştığı sırada mağazadan çıkan kızın deltanın yanında durduğunu gördü. Delta telefonu anında bıraktı ve kızın elinden poşetleri aldı. Jimin bu mesafeden onun kokusunu rahatlıkla aldı. Kızın türünü ayırt ettiğinde içinde kopan fırtınalara bir şey yapamadı. O gücü kendinde bulamadı.
Kız bir vitaydı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
