Geçmiş ve gelecek birbirine karışırken bir pusulanın içine kapatılıyorum. Avuçlarımda biriktirdiğim gerçekliği birbirine çarpıp karıştırırken hapsedildiğim pusula bir dağdan aşağı bırakılıyor, sarsılıyor. Taklalar atarak yuvarlanıyorum.
Sonra... So...
spotify: mitolojik.biri (kehribar zehri için liste var)
Oy ve yorumlarınızı eksik etmezseniz sevinirim.
YENİ BÖLÜM SINIRI 600 OY VE 600 YORUM
🍂✨
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yıldızlar laciverte bulanmış gökyüzünü süsleyerek parıldarlarken kafamı geriye yatırmış hayranlıkla onların parıltısını izliyordum. Sanki bu gecenin diğerlerinden farklı olduğunu biraz daha belli etmek için gecenin karanlığını aydınlatırken büyülenmemek imkânsızdı.
Belki de yıldızların da istedikleri buydu. Etraflarına yaydıkları parıltılarla insanları büyülemek, kendilerine hayran bırakmak istiyorlardı.
"Ben de bir yıldızım," diyerek gülümsedim.
Etrafıma sarılan kollarla gülümseyişim büyürken omuzlarıma dökülen saçlarımı tek omzuma alarak yüzünü boynuma gömdü. "Ve beni büyülüyorsun."
Kocaman gülümsemem yüzüme yerleşirken karnıma sarılan ellerine küçük ellerimi sararak yüzümü ona çevirdim. "Öyle mi gerçekten?" Gözleri karanlığa karışarak koyulaşmış, ona özgü parıltılı laciverte dönmüştü.
"Yıldızlardan daha çok parıldıyorsun." Burnu burnuma sürtünürken dudaklarını çeneme bastırarak yavaş yavaş boynuma indi. Sırtımı göğsüne yaslamış, sıkıca tutuyordu. "Nefes kesicisin." Uzun kolları etrafıma halat gibi sarılmışken hareket edemiyordum tamamen ona sığınmıştım. Soğuk havaya rağmen tenimi yakan sıcak nefesi boynumu okşarken Kuzey'in ıslak dili çıplak boynumda dolaşarak kendine bir yol çizdi. "Nefesimi kesiyorsun."
"Kuzey!" İhtiyaçla inlerken bir elini çeneme sararak kafamı göğsüne doğru yatırırken diğeri önü açık montumdan içeri sızmış karnımın üzerindeydi. Parmaklarımı parmaklarına geçirirken çenemdeki eli okşarcasına hareket etti. Uzun parmakları çenemi okşuyordu. Dudakları kulağımın altına bastırarak dişlerini sürterken ürpererek ona biraz daha sığınmaya çalıştım. Kalçalarıma yaslanan sertliğini hissettim. Kuzey yumuşak dokunuşunu dudaklarıma taşıyarak başparmağıyla dudaklarımı ezercesine okşayarak içeri sızdırdı.
"Dudaklarını sar," dediğinde nefesim kesildi. Dilini boynuma sürterken kasılarak dudaklarımı parmağına sardığımda kendimden bağımsız bir şekilde boynuma bıraktığı dokunuşları hissederek aynı şekilde karşılık vermeye çalıştım. Dilim parmağına sürtündüğünde Kuzey'in inleyerek kalçama sürtündü. "Kehribar!" Dudaklarından ismim hırıltısıyla taşarken etrafımızda esen soğuk rüzgârla gözlerim açıldı. "Benimsin."
