Geçmiş ve gelecek birbirine karışırken bir pusulanın içine kapatılıyorum. Avuçlarımda biriktirdiğim gerçekliği birbirine çarpıp karıştırırken hapsedildiğim pusula bir dağdan aşağı bırakılıyor, sarsılıyor. Taklalar atarak yuvarlanıyorum.
Sonra... So...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
instagram: zynepguvercin
instagram: dunyakuzey
twitter: zeynepguvercin_
spotify: mitolojik.biri (kehribar zehri için liste var)
ask.fm: graecuss_
Oy ve yorumlarınızı eksik etmezseniz sevinirim. Bu hikayeye sınır koymak istemiyorum ama gidiş o yönde ne yazık ki...
🍂✨
♪Sezen Aksu - Aykırı Çiçek♪
🍂✨
Günler geçip giderken, zamanın peşinde sürüklenip dünyanın dört bir ucuna dolanarak, insanları birbirine yakınlaştıran halatların kopan parçaları bileklerime dolanmıştı. Beni de geçip giden günlerin ardından çekiştiriyordu ama ben gitmemek için direnmiyordum. Aksine günlerin daha hızlı geçmesini, hatta direkt beş yıl sonrasına atlamak istiyordum. Beş yıl sonra ne olacağını merak ediyordum. İçimdeki beni hüzne boğan acıdan kurtulabilecek miydim? Sırt üstü yere yatmış, bileklerim havada, yere sürtünerek çekiştirilirken çoktan onun için pes etmiştim. Onu arkamda bırakmak istediğimi çok acı bir gerçekle kavramıştım ama gözlerim açılmış, bir karara varmıştım.
Yapabilseydim elimi göğsümün ardına geçirir, kalbimi söker atardım. Yapabilseydim, yapabilme ihtimalim olsaydı, onu tamamen zihnimden silmek isterdim.
Bilardo kapışmasının üzerinden üç gün geçmişti. Geçen günlerde Kuzey'i en son bıraktığım yerde görmüştüm. Sonra ortalıktan kaybolmuş ve ben nerede diye soramamıştım. Azra ve Mert sorabilirdi hatta benden önce çalışmaya başlayanlar da sorabilirdi ama ben kendimde o hakkı bulamıyordum. Hepsi onu, benden daha önce tanıyorlardı. Bu yine de laf arasında Azra'dan öğrenmediğim anlamına gelmiyordu. Şehir dışına çıktığını söylediğinde konu kapanmıştı. O günden sonra Haluk amcaya ulaşmaya çalışmıştım ama telefonlarımı açmamıştı. Mert'e önemli olduğunu söylediğimde onun, babasına söylediğini biliyordum. Mert'in telefonundan takip edildiğimi mesaj yoluyla anlatıp, babama söylememesini istedim ve Haluk amca şimdilik dikkatli olmamı, geldiğinde bu konuyla ilgileneceğini söylemişti. Peşime koruma taktığına emindim.