gyuvin yere yığılırken ricky onun üzerine çıkıp bıçaklamaya çalışıyor. gyuvin hiçbir şeyi anlamamıştı. bu ricky değildi. sanki ricky görünümlü canavardı. kana susamış bir şeye dönüşmüştü ve gyuvin'i öldürmek için uğraşıyordu.
"ricky, kes şunu!" diyor gyuvin. ricky'nin elindeki bıçağı fırlatıyor. bıçaksız kalan ricky bu sefer ellerini kullanarak gyuvin'i öldürmeye çalışıyor. gyuvin boğazındaki elleri durdurmaya çalışıyor. gyuvin onu durduramayacağını anladığı zaman eline gelen ilk şeyi ricky'nin kafasına fırlatıyor.
yani hanbin'in telefonunu.
ricky yere yığılıyor. kafası kanamaya başlıyor.
"aman tanrım, ricky, özür dilerim. iyi misin?" gyuvin tekrardan eğilmek gibi bir hataya düşüyor. ricky çok hırçın davranıyor. gyuvin'e saldırmaya başlıyor. mutfak tezgahına sıkışmışken ricky'e tekme atıyor. ricky devrilip tekrardan düşüyor. "bunu neden yapıyorsun?"
gyuvin mutfak tezgahının üzerindeki streci alıp ricky'nin kafasına tekrardan vuruyor ve ricky bayılıyor.
o ricky değil. gyuvin buna yemin edebilir.
teninin rengi solmuştu, dudakları morarmıştı. aynı huening kai'yi gördüğü gibiydi. sanki onun ruhu değişmişti.
gyuvin hızlıca ricky'i bağlıyor. karnı hâlâ kanıyordu. eliyle kanı durdurmaya çalışıyor ama ilk önce abisine haber vermesi lazım. bodrum katına zar zor iniyor. kapının ardında çok gürültülü bir müzik sesi var. telefonu duymama sebebi bu olmalı.
gyuvin kapıyı açıyor. müziği hızlıca durduruyor. öpüşen çift şaşkın bir şekilde gyuvin'e dönüyor. hanbin tam sinirlenecekken gyuvin'in kanlı elini görüyor.
"gyuvin?" hanbin oturduğu yerden hızlıca kalkıyor. gözlerini endişeyle büyütüyor. "ne oldu?"
"ricky." diyor gyuvin. nefes nefese kalmış. tişörtü çoktan kan olmuş. "o değişik davranıyor."
hao yukarı kata çıkarken hanbin gyuvin'in kanıyan karnına bakıyor. çok derin değildi ama yine de kötüydü. kafasını kaldırıp gyuvin'e endişeyle bakıyor. "beni... beni boş ver. hızlıca yujin ve gunwook'u arayın. buraya gelmeleri gerekiyor."
hanbin kafasını olumsuz bir şekilde sallıyor. elleriyle kanı durdurmaya çalışıyor. "saçmalama gyuvin, hastaneye gitmeliyiz-"
"hyung." diyor gyuvin. sesi çok sert geliyor. "yalvarırım."
hanbin hiçbir şey söyleyemiyor. konuşacak güç bulamıyor kendisinde. hao'nun çığlığı ile dikkati dağılıyor. yukarıya koşarak çıkıyor. ricky bir köşede bağlanmış bir şekilde dururken hao şok olmuş bir şekilde bakıyor.
"iyi misin?" hanbin hızlıca sevgilisine sarılıyor. hao kafasını sallıyor. "beni korkuttu. çok tuhaf davranıyor." diyor ve hanbin gözünü yerde bağlanmış bir şekilde duran ricky'e kaydırıyor. ricky tuhaf sesler çıkartıyor. bir hayvan gibi. gözleri öfkeyle doluydu.
"hao sen hızlıca gunwook ve yujin'i ara. bize gelsinler, ben gyuvin'in yarasını saracağım." hanbin eline birkaç bir şey alıp geri aşağıya iniyor. gyuvin çoktan kıyafetini çıkartmış. hanbin hızlıca kardeşinin yarasını temizliyor. çalan zille ikisi de yukarı çıkıyor.
gunwook ve yujin gelmişti. ikisi de şaşkın bir şekilde ricky'e bakıyordu.
"bu ne amına koyayım." diye mırıldanıyor gunwook. ricky'den uzak durmaya çalışıyor.
"o ricky değil." diyor gyuvin. belinde bandaj var. "ona ne oldu bilmiyorum ama ricky olmadığına yemin edebilirim. sanki o... sanki..."
"ele geçirildi." diyor yujin. dikkati üzerine çekiyor. "cadı tarafından, değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
outta sight. shimkongz
Fanfiction"ölmek istemiyorum," sözleri çıkıyor sarışının titreyen dudakları arasından. gyuvin'in ona verdiği mavi kıyafetinin yakasında kan izleri var, gözleri gözyaşları ile boğulmuş. "kahretsin, gyuvin. ben ölmek istemiyorum." "ölmeyeceksin." diyor eski erk...