outta sight. shimkongz

.

amerika'nın en sakin kasabası ismini alan sunnyvile gittikçe kötüye gidiyor. olaylar birbiri ardına giriyor. her şey nick grace'in suçlu çıkmasıyla başladı. haberlerdeki insanlar onun "tarikatçı" ve bir akıl hastası olduğunu söylüyor. nick grace'in diğer aile üyeleri onun bulaştığı işten habersiz olduklarını söyleyip kaçmaya çalışıyorlar.

"siktir oradan, habersizlermiş." diyor gunwook, haberleri izlerken. sağ kolu kırılmıştı. ayaklarını uzatmış haberler izliyordu. yujin gülerek onun yanına geliyor. dışarıdan korno sesleri geliyor. "hadi, hanbin hyung bizi bekliyor."

gunwook televizyonu kapatıp yerinde zıplayarak kalkıyor. kolu kırık olsa da enerjisi yerindeydi. arkadaşlarının hepsi yaşıyordu. hepsi mutluydu.

shadyside lanetten kurtulmuştu.

yujin ve gunwook evden çıktıkları zaman hanbin'in arabalarına biniyorlar. gunwook gyuvin'in araba sürdüğünü görünce kaşlarını çatıyor. "arabayı sen mi sürüyorsun?"

gyuvin'in suratında aptalca bir sırıtma var. aynadan arkaya geçen arkadaşlarına bakıyor. "bir işim var sadece." diye mırıldanıyor. bugün gyuvin oldukça temiz ve bakımlı görünüyordu. dün ölümden döndükten sonra suratındaki bütün çamur ve pislikten arınmıştı. (elbette yaralar ve moruklar vardı ama önemli değildi.) gyuvin güzel kıyafetler giyinmiş ve kendisine özenmişti.

sürücü koltuğunun yanında oturan hanbin sinsi bir şekilde gülüyor. kardeşinin omzuna hafifçe vuruyor. gyuvin ile şakalaşmaya başlıyor. "hızlı sür, okula geç kalacağız. bazıları senin gibi ekip erkek arkadaşıyla buluşmuyor."

"hyung!" gyuvin kızmaya başlıyor. arkada oturan gunwook kahkahalara boğuluyor. yujin ise tam tersi. öksürük krizine giriyor. "anlamalıydım zaten. araba bok gibi gyuvin hyung'un parfümü kokmuş. parfümle mi banyo yaptın sen?"

"ne var? kötü mü kokuyor?" gyuvin arabayı sürerken arkada oturan arkadaşlarına endişeyle soruyor. hanbin kahkaha atıyor.

gunwook hemen arkadaşına destek çıkıyor. "taşaklarım gibi kokuyor, kanka."

yujin kusma sesleri çıkartıyor. gyuvin aynadan gunwook'a bakarken göz kırpıyor. "o zaman iyi kokuyorum dostum."

"iğrençsiniz!" yujin camı açıp hava almaya çalışıyor. 

gyuvin okula yaklaştığı zaman arabayı durduruyor. arkadaşları ve abisi arabadan iniyor. yujin gözlerini veriyor, "sonunda vardık," diyor ama arkasını dönüp yine de gyuvin abisine iyi eğlenceler diliyor. ricky ile tekrardan çıkmaya başladıkları için mutluydu. grubun tekrardan birleşmesine seviniyordu. artık lanetten kurtulmuşlardı.

"arabaya bir tek çizik bile gelmesin bak." diyor hanbin inerken gyuvin'i uyarıyor. gunwook arkada sırıtıyor. "ya arabada şey yaparlarsa? bilirsin, şey." diyerek hanbin'i kışkırtıyor. hanbin hızlıca suratını buruşturuyor. bunu düşünmek bile istememişti!

"siktir git lan dersine!" gyuvin arabanın içindeki kağıtları gunwook'a doğru fırlatıyor. gunwook koşarak kaçıyor. hanbin hâlâ emin olamamıştı. gyuvin abisinin suratını görünce homurdanıyor. dramatik bir şekilde ellerini havaya kaldırıyor. "hadi ama hyung! arabanda bir şey yapmayacağız, başka planlarımız var." 

"nerede yapıyorsanız yapın ama arabamda yapmayın. prensesime travma yaşatmayın." diyor hanbin. prenses diye bahsettiği şey arabası.

"sanki siz hao hyung ile hiç yapmadınız." gyuvin gözlerini deviriyor.

"gyuvin!"

"tamam, tamam! yapmayacağımızı zaten söylemiştim. daha ne istiyorsun?" gyuvin kafasını direksiyona yaslıyor. gitmek için yalvaran gözlerle abisine bakıyor.