Sen Bende Eksiksin

1.bölüm

Telefonumun alarmının çalmasıyla hemen fırladım yataktan. Evet normalde asla ilk alarmda kalkamazdım. Tahmini beş on defa çalardı o alarm . Top patlasa umrumda olmazdı . Yani ; annem öyle söyler. Uzakta bile olsa erkenden uyanır beni de kaldırırdı. Hatta saatin dokuz olduğunu, geç kaldığımı söylerdi. Tabikide tatlı yalanlar. Benim alarmlarımdan bile erkene kuruluydu onun alarmları. Ama bu gün kaldırmadı çünkü bugün okul yok. Gerçi hala kaldırır '' bu saatte hala uyuyor musun sen ? Kalk çabuk ." der . Evet, uzaktanda bana yetişir. Bugün aileme süpriz yapıp yanlarına gideceğim . Tatlı bir süpriz yapacağım yani. Ben okuduğum bölümden dolayı onlardan uzakta yaşamak durumundayım. Ama neredeyse her gün görüntülü konuşur , gün içinde neler yaptıklarımızı anlatırız. Hatta annem bazen pat diye kapıda belirir. Süpriz yapar. Yaptığı yaprak sarmalarını , babam bazen alışverişi fazla kaçırınca ayırır bana da getirirdi. Alarmı kapatıp yataktan kalktım. İlk olarak lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım. Sonra odama dönüp yatağımı düzenledim. Perdeleri sonuna kadar açıp camı yukardan açtımki hava alsın oda. Telefonumu komadinden alıp mutfağa indim. Ev arkadaşım çoktan kahvaltıyı hazırlamıştı.

- tam ben de geliyordum kaldırmaya . Günaydın.

- Günaydın. Döktürmüşsün yine. Eline sağlık .

- Afiyet olsun aşkım. Kaçta çıkacaksın ?

- Yani 2 saate çıkarım herhalde. Sen napacaksın ?

-Yani evde olurum herhalde bilmem.

- Sormadım ama istersen sen de gel.

- Aslında olur ya . Değişiklik olur banada.

- Tamam o zaman kahvaltıdan sonra hazırlamaya başlarsın bavulunu. 10:00 gibi de evden çıkarız.  Ha bu arada çiftliğe gideceğiz.  Ona göre hazırla çantanı .Minicik şeyler koyma valla dedem kovalar seni.

-  AHAHAHAHAHA. Alemsin kanka ya. Biliyorum canım . Koyarım artık bir şeyler. Asıl sen ne koydun ?
- Ne mi koydum ? Şort , askılı , tayt falan .
- Geç dalganı sen . Allah çarpar valla . Kankalarla dalga geçilmez .
- Yani ne koycam ? Pantolon , gömlek , tulum . Geçen gün bi elbise almıştım ya diz altı onu koydum işte . Birkaç tane tişört koydum. Saç bakım ve cilt bakım kremlerimi koydum. Pijama takımı koydum birkaç tane . Ayakkabı koydum . Bilgisayarı koydum . Düzleştiriciyle maşamı koydum. Makyaj malzemelerimi koydum. Daha sayim mi ?
- hey maşallah ! Yok yok sayma . Ne kadar kalacağız peki ?
- bilmem bir ay kalırız döneriz herhalde . Staj işimiz de var mağlum. Çok kalamayız istesekte . Bu arada efsane olmuş her şey . Eline sağlık tekrardan .
- afiyet olsun canım ye ye . Bal şeker olsun .
- Dönerken bide alışveriş yapalım eve . Mutfak şeyleri bitti sayılır .
- aynen aynen . Yapalım . Yumurta falanda kalmadı sonuncuları kırdım valla .
- hallederiz dönüşte . Hadi kalk sen ben burayı toparlayayım .
- yardım etseydim .
-Aşkım bavulunu hazırla . Daha ne koysam acaba diye boş boş aynayla bakışacaksın yarım saat ben seni biliyorum .
- ayıp ya ! Gel bakim buraya sana ceza , deyip iki yanağımı da lastik çeker gibi çekti . Bir de ısırdı .
- ama kanka naptın ?
- hakettin valla sus . Artık benle ne zaman dalga geçersen böyle yapacağım sana . Görürsün sen . Kendin kaşındın Gökçe Hanım .
- sustum ya tamam . Hadi git hazırla sen . Ben de geliyorum birazdan.
- tamam . En azından şunu kaldırayım , içim rahat etmedi , deyip gide gele yardım etti masayı toparlamama . Deli kız işte . Beraber odaya çıkıp onun bavulunu hazırladık . Tek başına bıraksam yarım saatte bile hazırlayamaz çünkü . Ben bile 3 günde ne koyacağıma zor karar verdim . Deniz hiç altından kalkamazdı . Onunda valizine bir kaç tane kumaş pantolon , gömlek , kot pantolon , pijama takımı , saç düzleştiricisi ve maşa , bakım ürünleri , ayakkabı tişört falan koyduk .
Kol çantasına da makyaj malzemelerini koyduk . O hazırlanırken bende odama geçtim . Koyu yeşil , kısa kollu , diz altında biten ince triko elbisemi giydim . Yol uzun olduğu için darlamasın diye saçımı at kuyruğu yaptım . İnce bir eyeliner , rimel ve nude tonlarda rujumu sürdüm . Valizden makyaj çantamı alıp büyük kol çantama koydum . Valizi kapatıp fermuarı çektim . Dolabımdan deri ceketi alıp kol çantamın yanına koydum ki almayı unutmayayım . Biraz parfüm sıkıp çantama attım . Cüzdanımı , evin anahtarını , not defterimi , tükenmez kalemimimi , biber gazımı ( olmazsa olmazım ) , ıslak mendil ve kuru mendilimi şarj aletimi de çantaya koydum . Yatağın üzerinden ceketimi ve çantamı , komidinin üzerinden telefonumu almadan önce camları kapatıp storları da indirdim ki biz yokken yağmur falan yağarsa içeri girmesin . Annemden kalan alışkanlık işte . İster istemez onlara benziyoruz . Bavulumu , çantamı , ceketimi ve telefonumu alıp salona indim . Bu evide biz üniversiteyi kazandığımızda ailelerimiz anlaşıp sürpriz yapıp tutmuştu . İki katlı bahçeli bir ev . Annelerimiz her geldiklerinde mutlaka çiçek eker ve sulamamız için tembih ederdi . Denizle ben liseden beri arkadaşız. Şu anda da aynı bölümü okuyoruz . Marmara üniversitesi Hukuk Fakültesinde son sınıftayız . Hatta lise zamanındayken ailelerimizin evi yan yanaydı . Gerçi şu andada yakın evler . Hemen yan tarafımızda oturuyorlar . Bu yaz da bayramdan sonra çiftlikte kaldı bizimkiler . Bayramdan sonra finallerimiz olacağı için bayrama gitmemiş , bayram tatilini çalışmakla geçirmiştik . Finallerde başarılı geçmişti . Bu yüzden de bir yaz tatilini haketmiştik doğrusu . Deniz de kot pantolon beyaz saten gömlek giymişti . O saçlarını salmıştı . Nihayet evden çıkmıştık . Bavulları arabanın bagajına koyduk . Çiftliğin nerde olduğunu ben bildiğim için şoför koltuğuna ben geçtim . Tabi yolun bir kısmına kadar konum arkadaşımız bize yardımcı olacak . Kemerlerimizi takıp kol çantalarımızı arka koltuğa koyduk . Telefonları yanımıza koyduk . Ben arabayı çalıştırırken Deniz de telefonunu arabaya bağlayıp YouTube ' dan müzik aramaya başladı . Yan camları yarıya kadar açıp , tavan camıda yarı üstten açtım . Ve yolculuk başlasın ...