12

17 4 25
                                    

Yeni bir gün, Yeni bir başlangıç.

Sabah erken saatlerde evden çıkıp spor salonuna gelmiştim. Benden önce gelen birisi vardı. Çünkü kapı açıktı. Kapıyı açtım, "Günaydın?" dedim içeriye girerek. 1-2 saniye sessizlik hakimdi. Ardından soyunma odasının kapısı açıldı. Görüş açıma Bora girdi.

Beni gördüğü gibi yanıma geldi, "Günaydın" dedi. Yüzündeki şaşkın ifadeye baktım. "Ne oldu?" dedim.

"Hiç, sadece bu kadar erken gelmene şaşırdım." Dedi. Saat daha 09:30'du. Spor salonu normalde 10:00 gibi açılıyordu.
"Erken uyandım. Geri yatmak istedim ama uykum kaçmıştı. Bende evde boş boş bekleyeceğime buraya gelmek istedim." Dedim. "İyi yaptın." Dedi. Elindeki sargı bezini masanın üzerine koyup bana döndü.

"Kahvaltı yapmadan geldin di'mi?" Diye sordu. Midem evet dermişcesine guruldamıştı. O an yerin dibine girmek istedim. Çok utanç vericiydi. Bora gülmeye başladı. O gülünce bende gülmeye başladım.

"Bunu evet olarak kabul ediyorum." dedi.  Bana dönmeden konuşmaya devam etti.
"Çantanı içeri bırak da gel. Köşedeki pastaneye gidicez." Dedi.

İtiraz etmeden soyunma odasına doğru ilerledim. Kapıyı aralayıp çantayı yere koyduktan sonra Bora'nın yanına gittim. Üstüne Siyah deri ceketini giymiş, kapının önünde beni bekliyordu.

"Hadi gidelim."

Bora önde ben arkasında olucak şekilde ilerliyorduk yolda. Sanki ben yanında yokmuşum gibi devam ediyordu. Şuan olduğum yerde dursam beni fark eder miydi?

1-2 adım attıktan sonra durdum. Ve Bora'ya baktım. Adımları yavaşladı. Sanki ayak sesimi dinliyormuş gibiydi, ses kesilince oda durdu. Arkasına döndü.

"Noldu? Niye durdun?" Bana bakmaya devam ediyordu.

"Hiç, sadece beni fark edecek misin diye merak ettim." Dedim. Anlam verememiş gibi bakmaya devam ediyordu.

"Sadece bir meraktı. Boşver." Dedim ve yanında geçerek yürümeye devam ettim.

"Ayak seslerini dinliyordum." dedi arkamdan konuşmaya devam ederken.

"Yanımda olduğunu biliyordum. Ayak seslerin belli ediyordu. Bir an seni unuttuğumu düşündün di'mi? Çünkü umursamadan yürüdüğümü düşündün."

Arkama dönmeden konuştum. "Evet. Öyle düşündüm. Çünkü aramızda pek bir samimiyet yok. Bu yüzden de umursamayacağını düşündüm." Dedim.

"Nasıl samimiyet yok?"

Bu cümleyi duyunca şaşırdım. Olduğum yerde durup ona döndüm. "Beni arkadaşın olarak görüyor musun?" Dediğimde göz temasını kesmeden konuştu.

"Yani, Evet. Şuana kadar görmüyordum ama şuan seni arkadaş olarak görüyorum. Ve tanımak istiyorum."

"Hey, benimle dalga geçmiyorsun dimi?"

"Neden yapayım bunu?"

"Yani... Ah bilmiyorum. Bir an öyle ağzıma geldi söyledim."

"Peki sen istemiyor musun?"

Şaşkın bir ifadeyle "Neyi?" Dedim.

"Beni tanımayı istemiyor musun?"

"..."

Code Name: DIAMOND [Düzenlendi]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin