Code Name: DIAMOND [Düzenlendi]

6

Her erkeğin içinde bir koruma içgüdüsü vardır. Birini zor bir durumda gördüğü an ona yardım etmek ister. Özellikle de kadınlar üzerinde çok yoğun oluyor bu duygu.

Sevdiği olsun veya olmasın, herhangi bir kadını zor durumda gördüğünde hemen yardım eder. Tabi bu tüm erkekler için geçerli olmayabilir. Bazı erkeklerde bu koruma içgüdüsü çok zayıftır. Halk içinde bunlara 'Korkak' denir.

...

İçimdeki tüm öfkeyi kum torbasına boşaltmıştım. Yavaştan rahatlıyor gibiydim. Spor salonu bugün o kadar da kalabalık değildi. Gerçi önceden de kalabalık değildi.

Nedense bu kız geldikten sonra salonun popülaritesi artmaya başladı. Eğer böyle devam ederse, babam salonu kapatmaktan vazgeçebilir. Umarım öyle olur.

Onu ilk gördüğüm gün yani spor salonuna kayıt için geldiği gün. O an ikimizinde gözleri gözlerimize kenetlenmişti. Benimle göz göze geldiği an, baştan aşağı süzdü beni. Bu hareketi birazcık sapıkça bulmuş olsamda, hoşuma gitmişti. İlk defa bir kız beni baştan aşağı süzmüştü. Hoşuna gitmiş olsam gerek ki, yüzünde etkilenmiş bir ifade vardı. O an kalbimde tarifi zor olan bir duygu hissetmiştim. Bu da neydi?

Rahatsız mı oldum? Yoksa onun bu hareketi benim de mi hoşuma gitmişti?

Adının "Elmas" olduğunu öğrendiğimde kalbimde yine o tarifi belli olmayan duygu dolaşıyordu. Gerçekten benim neyim var?

Çevremde gördüğüm kızlara karşı böyle değildim. En yakın komşum olan Sude'ye karşı bile böyle değildim ben?.

Bu kızda ne tür bir güç varda, beni ona yakınmış gibi hissettiriyordu?

"AH!"

Küçük bir çığlık tüm dikkatimi bozmuştu. Sesin geldiği yöne doğru başımı çevirdim ve o an görüş açıma Enes ve Elmas girdi.
Enes onun arkasındaydı. Sırıtarak onunla flört etmeye çalışıyor gibiydi. Ama Elmas buna izin vermiyordu.

Cidden bu çocuğun sorunu ne? Bir kız onu reddedince neden üstüne gitmeye devam ediyor ki?

Sinirimi bozuyor...

Eldivenlerimi çıkartıp yere fırlattım. Ağır adımlarla yanlarına gittim. Enes'in hemen arkasındaydım. Elimi sertçe omzuma koyduğum da sesini kesti.

Salondaki herkes şuan bizi izliyordu. Elmas, şaşkın bir yüz ifadesiyle bana bakıyordu.

"Seni rahatsız mı etti?" Gözlerinin içine bakarak sordum.

Soruma cevap vermek yerine Enes'e bakmayı tercih etti. Sinirlenmiştim. Tekrardan soruyu sorduğumda sesim sinirden kalın çıkmıştı.

"Söylesene, seni rahatsız mı etti!?" Sesim biraz yükselmişti. Elmas hafifçe başını salladı.

"Ne yaptı?" Diye sordum. O ise anında cevap verdi.

"Kadın olduğum için beni küçük gördü. Alay etmeye kalkıştı." Elmas'ın söylediklerini duyunca sinirim yine tepeme çıkmıştı. Sen kimsin de Kadınları aşağılıyorsun? Hayır yani, annenin de bir kadın olduğunu unutmuş gibisin? Sen şuan annene de hakaret etmiş sayılıyorsun.

Enes'in ensesini kavradığım gibi tüm gücümle baskı uyguladım. O an Enes, Elmas'ın önünde diz çökmüştü. Kendimi sakin tutmaya çalışıyordum. Sesim yine yüksek çıkmasın diye baskı uyguluyordum.

"Özür dile. Hemen!" Dedim sinirimi bastırmaya çalışırken.

Enes başını yere eğdi ve kısık sesle birşeyler mırıldandı.