07.00
Sabahın erken saatlerinde çalan zil sesim ile uyandım. İç çekerek yatakta doğrulurken yeni bir sabaha uyandığım için kendime küfür ederken, çok uzun zamandır istediğim bir şirkette staja sonunda başlayabildiğim için de mutluydum.
Battaniyeyi üzerimden ittim ve ayağa kalktım, banyoya doğru yürüdüm ve yüzümü yıkadım. Hızlıca banyodaki sabah rutinimi hallettikten sonra tekrardan odama döndüm ve üşüdüğüm için üzerime bir hırka giydim.
Merdivenlerden indim ve mutfağa doğru yürüdüm. Hızlıca kahvaltı yaptıktan sonra telefonumdan güncel haberlere baktım ve sıkılarak gözlerimi devirip telefonu kapattım.
Odama gittim ve hızlıca üzerimi değiştirdim. Mavi bir pantolon, üzerine beyaz bir gömlek giydikten sonra hızlıca bir makyaj yaptım ve sarı saçlarımı da sıkı bir at kuyruğu yaptıktan sonra hazırdım.
Çantama gerekli eşyaları da koyduktan sonra anahtarlarımı aldım ve kapıyı kilitleyip evden çıktım. Asansörde garaj katına inerken telefonum çaldı, Derin arıyordu.
"Alo?" dedim yorgun sesimle.
"Günaydınn!" diyen neşeli sesini duyduğumda hafifçe gülümsedim.
"Günaydın, hayırdır sabah sabah?" dedim hafifçe sitemli çıkan sesimle.
"Ay ne hayırsız arkadaşsın Bade, ilk staj günün, tebrik etmeye aradım. Haftaya da ben başlıyorum, bak eğer aramazsan bozuşuruz." dedi ve hafifçe güldü.
Asansörden inip arabama doğru yürürken söylediklerine göz devirdim ve hafifçe gülümsedim.
"Tamam tamam ararım, hadi kapat zaten sabah sabah ne bu enerji ya!" diye söylendim.
O da güldükten sonra telefonu kapattık, ve ben arabamı çalıştırıp sabah sabah hiç çekemeyeceğim, ama zorunda olduğum İstanbul trafiğinin arasına karıştım.
💌
Şirkete geldiğimde arabamı park ettim ve saati kontrol ettim, 08.30 tam saatinde gelmiştim. Arabadan indim ve çantamı da koluma taktiktan sonra şirkete girdim ve kartımı okuttuktan sonra içeriye girip asansöre bindim. İç mimarlık okumayı bitirmiştim, ve şimdi sıra iş hayatına atılmaktaydı. Korkuyordum, ama hayatımda daha önce bir şey için hiç bu kadar heyecanlanmamıştım.
Asansörün kapıları açıldığında indim ve beni karşılayan ve bu stajı kapmamda bana yardımcı olan Arda ile hemen karşılaştığımızda gülümsedim ve sıkıca birbirimize sarıldık.
"Bade!" dedi heyecanla, bana sıkıca sarılmaya devam ederken.
"Ne oldu?" dedim hafifçe gülerken ve yavaşça geriye çekilip yüzüne baktım.
"Kızım inanamıyorum, harbiden sen baya baya bizim şirkete staja geldin." dediğinde gözlerimi devirdim.
"Babanın şirketi değil ya Arda, senin gibi çalışmaya geldim işte." dedim hafifçe gülerken.
Bana omuz attı ve bu kez o gözlerini devirdi, "Banane be! Şurda üç yıllık arkadaşımla ne güzel çalışacağım, hemen hevesimi kır zaten!" dedi sahte bir sinirle, ama sonrasında dayanamadı ve gülümsedi, "Hadi gel, sana etrafı göstereyim!" dedi heyecanla.
Gülerek onu takip ettim, ben üniversiteye başladığım ilk sene tanışmıştık, benden bir üst sınıftaydı ve ortama adapte olmamda çok yardımcı olmuştu. Komikti, eğlenceli ve kimseyi takmayan bir tipti. Ama aynı zamanda zekiydi, yüzü melek gibi olsa da içinde bir şeytan yattığına emindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
all because I liked a boy | Barış Alper Yılmaz
Novela JuvenilBakışlarım odanın içerisine kaydığında Barış'ın dudaklarında ufak bir tebessümle bizi izlediğini gördüm. Uzun bir iş olacaktı...