6. Bölüm

2K 97 21
                                    

Barış'tan;
(aynı günün akşamı)

Bade ve diğer ustalar gittikten sonra mal gibi yerimde durmayı bırakıp içeriye doğru yürümeye başladım. Her zaman olduğu gibi peşime takılan Pablo'yu görünce gülümsedim.

Paytak ayaklarıyla peşimden koşarken eğilip kucağıma aldım ve tüylerini severken içeriye girdim. Yorgunlukla salona doğru yürüdüm.

Pablo'yu yere bıraktıktan sonra kendimi koltuğa attım ve iç çekerek oturdum ve başımı ovdum, son günlerde başım çok ağrıyordu.

Aklıma Bade'nin siması gelince yüzümü ovdum. Neden bilmiyordum ama onu ilk gördüğümden beri onu düşünüyordum.

Kendine has bir kızdı, tatlı gözüküyordu ama ani yükselmelerinden ne kadar dobra olduğunu yakalayabiliyordum.

Bakışlarım, duvarıma yeni astıkları çerçevelere kaydı. İçindeki resimleri incelerken gözlerindeki parıltıyı yakalayabilmiştim ve bu... garip hissettirmişti.

Ben düşüncelerimle uğraşırken cebimdeki telefonum çaldı. Elimi cebime attım ve telefonumu çıkarttım, Abdülkerim arıyordu.

"Naber abi?" diye sorduğumda kulağıma doluşan seslerden tek olmadığını anlayabiliyordum. Arkadan İsmail'in Hayalet Sevgilim şarkısını bağıra çağıra söyleme sesi geliyordu.

"İyidir Barış'ım, biz sana geliyoruz şimdi haberin olsun." dedi, sesinden İsmail'e güldüğünü anlayabiliyordum.

Bende hafifçe güldüm, "Gelin abi gelin, bekliyorum." dediğimde telefonu kapattık. Bende ayağa kalktım ve odama gidip üstümü değiştirdim, daha rahat bir şeyler giydikten sonra da mutfağa geçtim. Bir bardak su içtikten sonra tekrar elime telefonumu alıp salona geçtim ve internette gezindikten yaklaşık bir 10-15 dakika sonra kapım çaldı.

Ayağa kalkıp kapıyı açtığımda karşımda Abdulkerim'i, İsmail'i ve Kerem'i, gördüm. Kerem İsmail'e ondan bıkmış bakışlar atarken Abdülkerim gülümseyerek bana sarıldı.

"Naber abi?" diye sorduğunda gülümsedim.

"İyidir, hadi geçin içeriye." dedim kenara çekilip kapıyı onlara açık tutarken. Herkes içeriye geçtikten sonra arkalarından gittim.

"Bahçeye geçelim, biraz hava alırız." dediğimde başlarını salladılar ve hepimiz bahçeye geçtik. Abdülkerim ve İsmail yan yana otururken bende Keremle yan yana oturdum.

Kerem bana döndü, "Abicim şunları al başımdan ya, İsmail sabahtan beri korkunç sesiyle şarkı söyleyip duruyor bayılıcam artık." dediğinde hepimiz güldük.

"Napayım Kero, Kabe'de Hacılar mı söyleyeyim? Hayalet Sevgilim söyledim beğenmedi, Aşk Kaç Beden Giyer söyledim bu ne dedi, en son Evlenmeliyiz söyledim malsın dedi." dedi ve buna gerçekten üzülüyormuş gibi somurttu İsmail.

Başımı ovdum ve güldüm, "E haklı adam, malsın İsmail." dediğimde güldük ve ben ayağa kalktım. "Ne içersiniz beyler?" diye sorduğumda durup düşündüler.

"Ben bi soda alayım ya." dedi Abdülkerim, "Bende ya" dediğinde Kerem başımı sallamaya fırsat bulamadan İsmail, "Bende!" diye atladı.

Valla değişik bir adamdı.

"Tamamdır." dediğimde içeriye gittim ve dört tane soda ve açacak aldıktan sonra bahçeye geri döndüm.

Kerem'in yanına yeniden oturdum ve sodaları masaya bıraktım. Abdulkerim sodaları açarken İsmail konuştu, "Abicim bakın ben diyorum size bi mekana gidelim diye dinlemiyosunuz beni. Napıcaz bütün gece çakma Mbappe'nin bahçesinde." dediğinde gözlerimi devirip güldüm.

all because I liked a boy | Barış Alper Yılmaz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin