26. Bölüm

1.4K 126 51
                                    

Merhabalarr, bölüme geçmeden önce size biraz içimi dökmek istiyorum...

Öncelikle bir çok kez yazmayı bırakmayı düşündüm, hikayede sanki bazı sahnelerde duyguyu tam geçiremediğimi hissettim. Ama ilk kitabın kusuru olmaz diyip devam ettim, ama artık okul hayatı sınavlar derken yazmaya vakit bulamadığım zamanlar oldu. Düşündüm, dedim acaba kısa bir final yazıp bıraksam mı diye. Ama yapamadım, sizden gelen o güzel yorumları gördükçe mutlu olduğumu, ve bunun artık benim hayatımın bir parçası olduğunu fark ettim. Her eve geldiğimde her şeyi bir kenara bırakıp kendimi Kara ve Gök'ün dünyasında buluyorum...

Yazmak benim hayatımın bir parçası oldu, Kara ve Gök benim ilk kitabım. Doğal olarak bir çok hatam ve yanlışım olabilir, ama umuyorum ki ileride yazmak istediğim kitaplarda kendimi dahada geliştirmiş, ve bir çok şeyi düzeltmiş olurum.🫶🏻

Biraz fazla konuşmuş olabilirim, sizi daha fazla bekletmeden bölüme alalım💗👇🏻

(Mesdres: Türk Silahlı kuvvetlerinde subayların yapılan kutlamalarda giydiği kıyafet) Bölümde bu kelime geçiyor, anlamını bilmeyenler için-

(Sınır: 90 oy 50 yorum)

Bölüm şarkısı:
Sokak lambası - yirmi7

_________

"Öncelikle kim olsa aynı şeyi yapardı üsteğmenim, merak etme. Mesleğine bir zarar gelmeyecek, kurul sadece olanları senden dinlemek istiyor. Korkulacak bişey yok." Dedi albay sakin bir sesle

"Komutanım, şehidimiz kim?" Şu anda kurul falan umrumda değildi.

"Daha bilgi gelmedi İpar, ama yine bir eve ateş düştü. Yine bir anneye oğlunun şehadet haberini vericez."

"Komutanlığa geçelim, karargahla irtibata geçicem."

Minibüse bindik, Oğuzun yüzünde bir pişmanlık vardı. Ama her şey için çok geçti, Kerem varken Mirayı seçti. Bu başlı başına bir hataydı. Ama söylenecek bişey yoktu.

Minibüs komutanlıkta durunca hepimiz inip paraşüthaneye gittik, kasklarımızı ve uçuş kıyafetlerimizi çıkarttık.

"Nasıl inandık biz ona! Aklım almıyor! Ya acıdık ona güvendiği kişi hain çıktı diye!" Dedi Alya

"Eğer bu göreve hiç gelmeseydi başımıza böyle bişey gelmeyecekti. Umarım Şahin filoya en yakın zamanda yeni bir kol lideri gelir, böyle devam ederse biz bir subayın yaptığı çocukluk yüzünden bir çok askerimizi şehit vereceğiz" dedi İlayda

"Haddini bil teğmen! Zaten pişmanım dahada üzerime gelmeyin!" Diyip paraşüthaneden çıktı Oğuz

Bizde hemen işimizi bitirip çıktık, albay harekat merkezineydi. Asrın içeriye girdi,

Hepimiz koridorda bekliyorduk, şehidimizin kimliğini öğrenebilmek için. Gözümüzde görebileceğiniz tek duygu intikamdı. Musti şerefsizi ve onun arkasında olan herkes eninde sonunda gebercekti!

Harekat merkezinin kapısı açıldı, Asrın dışarıya çıktı.

"Şehit Üsteğmen Zafer Dağ. Başımız sağ olsun." Dedi kısık bir sesle...

Yere çöktüm, gözümden bir damla yaş düştü... Ne olursa olsun o benim dostumdu... ve onu ben buraya sürüklemiştim... eğer onu arayıp bilgi istemeseydim o hiç buraya gelmeyecekti!

Kara & GökHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin