2. Bölüm Part 2

18 8 4
                                    

~Eczanede satılmalı bence yeni rakı
Tek sebebi tuttukları nöbet motherfucker
Sesim düşer uçurumdan aşağıya bayım
Hadi çay koy don ritchie yine buradayım
Kafamızda kuşku oluşturdu
Sinek beni ısırdı ve bu masaya kustu
Saçmalarım saçlarınla gelip beni sustur
Kim benim düsmanım kim senin dostun
Şarkılarım var
Bozukluluklarımdan daha fazla hayallerim
Sanki yaptığı son şarkıyım müzisyenin
Sanki siyah bayaz filmdeki gökkuşağı benim~
~No1 Böyle iyi~

Şarkının bir kısmı şarkı bence çok güzel sonuna kadar dinlemenizi tavsiye ederim.

Başlayalımmm:

Korkma! Sen bir kız çoçuğu yada oğlan çoçuğu, sen korkma! Sen masum küçük çocuk, korkma!

Anlat her şeyi, anlat! Susma! Susma küçük çocuk! Eğer sen susarsan kim konuşucak? Şunu aklından çıkarma çocuğum. Sen susarsan, kimse konuşmayacak! Kimse seni savunmıyıcak! Kimse senin sesin olmıyıcak!
Tamda bu yüzden sen konuşucaksın! Bağırıcaksın! Çığlık atıcaksın! Kimsenin seni susturmaya gücü yetmiyicek! Sen güçlü olucaksın, o kadar güçlüki! Kimse sana karşı gelemiyicek!

Seni kıranlar olucak çoçuğum! Seni üzenlerde olucak! Ama sen yinede ayakta kalacaksın! Düşmeyecekssin. Bir şeymi oldu? Tek kendine güveneceksin!

Şimdi diyorsundur kendine 'Niye' diye? Söyliyim çoçuğum, insanlar bencildir kendi çıkarları için her şeyi yaparlar! Gerekirse seni kırmayacaklar! Seni, paramparça yapacaklar! Niyemi ayakta kalacaksın? Çünkü en küçük hassas noktanı onlara gödterdiğinde, onlar seni o noktadan vuracaklar! Seni maffetmeye çalışacaklar! Yeremi düştün üstüne basıp geçecekler! İşte bu yüzden çocuğum! Sadece, kendine güven. Başka kimseye değil...

Okuduğum kitap sözüyle, gülümseyip ayağa kalktım. Çok doğru bir sözdü. Ama sadece anlayana.

Saatin 10 olduğunu gördüğümde yattığım yataktan doğrulup, kitabı kitaplığa geri bıraktım.

Giysi odasına doğru adımlayıp odaya girdim. Tüm kıyafetlerimi çıkardım ve sepete attı. Elime aldığım siyah iç çamaşır setini giydim. Siyah straplez mimi bir elbiseyi alıp, onuda hızlıca giydim.

Makyaj masasına doğru ilerleyip oturdum.

Elime aldığım tarakla saçlarımı yavaşça taramaya başladım. Upuzundu siyah saçlarım. Hafızamı kaybettiğimden beri kesmiyordum. Çükü onlar bana geçmişimi tanıyan bir emareydi. Ve ben bu emareyi koruyucaktım.

Saçlarımı taramayı bıraktım. Elime kırmızı ruju alıp dudaklarıma yavaş ve taşırmadan sürdüm.

'Bir ruju bile süremiyorsun. Beceriksiz!"

Annemin sesi niye kulaklarımdan gitmiyordu? Sahi gitse şaşırırdım.

Rimeli alıp gözüme değdirmemeye özen göstererek sürdüm. Gümüş renkteki kol saatimi taktım. Boynuma ise yıldızlı siyah-gümüş bir kolye taktım. Zaten bileziğimi çıkarmamıştım. çıkaramazdımda. Ayağıma siyah ince topuklu botlarımı giyip. Sandalyeyi geriye çekip sandalyeden kalktım.

Gizli dolaptan ruj şeklindeki bir bıçak, sigara ve siyah bir çakmak ve ses kayıt cihazını açıp çantama koydum. Bunları masadaki siyah kol çantama koydum. Sonra ise normal rujumu, rimelimi, ıslak mendilim ve anahtarımı koydum.

Çantamla beraber lavaboya girdim. Lavabodan çantama bir ped koydum.

Saatime baktım saat 10.57 olmuştu. Hızlı adımlarla kapıya doğru yürüdüm sonrada odamdan çıktım. Her adımımda ince topuklu ayakkabımın çıkardığı ses beni güçlendiriyor, öz güvenimi arttırıyordu. Omuzlarımı dahada dikleştirip sert adımlar atmaya başladım.

7 SırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin