bir ateşin başında ısınıyor ellerim
ellerim değil hatırlayan belki
belki de şu ana dair hiçbirini hatırlamıyor ama anımsıyorum işte geçmişi
çoçukluğun başıboş hayellerini sorumsuzca atılan her kahkahayı
içimizden çıkıp başkasına yönelen kötülükleri de anımsıyorum
hatta biraz kıskanıyorum o günleri
iyiliğimizde kötülüğümüzde saftı
hiç bir şey yoktu ya iyiydik ya da kötü
karda oynamayı severdik kartopunun içine taş saklamayı sevdiğimiz gibi
ıslanmayı severdik en arkada kalanı dışarda bırakmayı eğlenceli bulduğumuz gibi
yere düşeni kaldırıdık elbette kahkahalarla güldükten sonra
çoçuktan al haberi derlerdi dedikocuyduk çünkü
büyüyünce bizi böldüler parçaladılar
en çok hangisi olduğumuza karar verdiler
oysa biz hepsiydik et ve kan gibi
tam olması gerektiği gibiydik
oysa onlar bizi işlediler
bizden birey yarattılar
etiketlendik
düşünüyorum kafama o taşı kim atmıştı
yada kimi kahkahalar ile gülmüştük
şimdi bi ocak başında ısınıyor ellerim
çoçukken daha mı suçluduk değiştirler bizi