Ah mara ne zamandır bir ölümlüsün hala çağırır mı kolların beni cehennemin yollarına
ne güzel sesin ellerin ne kadar narin
sen ince bir dal gibisin
kırılman nasıl bir olasılık dahilinde
ah mara sönmüş yıldız
güneşin tazeleyen ışığının altında
gün be gün ölmektesin
ateşin kızı sirenlerin nefesi
kaosun yeni tanrıçası
ne kadar da ölümlüsün
ölümü arzuluyor pan
kavuşmak imkanı için
,ah mara ne kadar güzel bir ölüsün
sönmüken nefesin dinmişken şarkın
bir ağaç gibi kök salıyorsun içime
ve o ağaç çürüyor ölüyor
oysa dünya yeni başladı dönmeye
feda etmeseydin kendini
yine
sevilebilirmiydin gökyüzü gibi
......
Dün aynada gördüm geceliğimin sırtı delik deşik
sırt sırta yattığımızdan beridir
epey yol kat etmişiz
sırtımdan vuruyorsun demek istemedim
bağrımdan da izlerin
sırtımdaki yaraların sebebi nedendir
dün uyurken farkettim
üstünü değiştirirken dolabın kapısı aralık bırakmışsın
aynadan bana bakan kimdi
bu yabancı insan bu yeni ifade
sırtımdaki izlere üzlmekten alıkoyamasam da kendimi
yüzüme daha bi acıdığım besbelli
sırtını bana dönme demeyeceğim üzülme
hani yeni bir gecelik alırsam üzülmezsin değil mi
biliyorum sırtımdan sayıyorsun cehennem girdiğin günleri
biliyorum sırtımdaki izlerden tanıyorsun beni
ama bir soran olursa
.. saçımdan bir tel aldın geçen gördüm de
ilişmedim sormadım bakmadım bile
biliyorum özlüyoruz
biliyorum katlanıyoruz
biliyorum sadece zamanı öldürüyoruz
yeni bir ten alsam kendime
yeni bir dokunuş iliştirirmisin sol bağrıma
şu gecelik diyorum
kanatıyor sırtımı
ve bağrım kanıyorken
belli olmuyor
kaç gecedir dönüksün sırtıma