hayat su ile başladı ve su gözlerimden akardı
ben suya dokundum iliklerime kadar işledi
ellerim ayaklarım suya aşinaydı
denizden gelmiştim deniz kokardı yüreğim
bu yüzden fırtınalıydı hep gözlerim
ben suydum su ise hayat
yaşamak için gözlerimden yaşlar akmalıydı
yüreğim karadenizin havasını çekmişti bağrına
bu yüzden şiddete meyilliyim
bermuda şeytan üçgeniydim
gözlerim ellerim ve yüreğim
sarıldım yağmura sarmaladım deniz kokan gögsümde
yağmur dedi delisin sen daima
bir delinin arta kalan yarısıydım denizin kızı fırtınanın bekçisi
şiddet doğurmuştum tıpkı mitolojide ki gibi
garip bir yaratıktım insanlaşmıştım
hayat başlamıştı suyla ve ben bir gün delice bir inat ile
suya dokundum seni bulmak için
dönmeliydim ona ...
sitemlerin de incinmiş kimse sormuyor artık seni
biliyorum
geleceksin geçmişin yüküyle
durduk yere aklıma gelmen buna sebeb
nedeni bu hatırlamamın
geleceksin yazın selamıyla
hazan yapraklarını cebinde unutup diyeceksin merhaba
oysa ben ellerimde gelecek
yüreğimde susuşlarım ile
duruyordum burada
yazlıklarımı çıkarıyordum ortaya
tek telaşım geçen yıl
tek temennim bir an önce bitmesi
incitme kendini artık
inanma benim başkalarını sevmememe
kendimden başkasını sevmedim ben hiç
......
suya dokundum
su bana bir rüya vaad etti o rüya ki ormanın derinliklerin de dahi korku yoktu
o rüya ki sonunda kurtulan prenses vardı
o rüya ki güzel bir hayal gerçek oluyordu
suyu andım su bana lutufkar oldu
suyu yaratılanı sevdirdi
su ki tertemiz di
arındırıyordu içimi
o su ki göklerden yüreğime yağıyordu
o bana uyuyordu
ben ona masallar vaad ediyordum
biliyordum ki su birgün çıkıp gelecekti
ve soracaktı
benim için ne yaptın
bende eğilip ayaklarına
ben sadece seni sevdim
ibadetim barışım sebebimdin ...