Üniversitenin ara tatili
Jeonghan kafede vizelerine çalışacaktı yani planı o şekildeydi. Düzgünce giyinmiş bir şekilde evinden çıkmak için ayakkabılarını giyiyordu. Giydikten sonra çantasını takıp çıktı evden.
Bir süredir bu şekilde geçiriyordu vaktini. Kafe,ev ve üniversite arası gidip geliyordu. Tabi bu zamanlar tek değildi tanışma partisinde tanıştığı ve sonrasında bazı olaylar yaşadığı Seungcheol de eşlik ediyordu.
Seungcheol'le tanışma partisinde yaşadıkları aklına geldikçe yüzü kızarıyor ve kalbi göğsünü parçalamak istercesine hızlanıyordu. Vücudunun verdiği bu tepkileri görmezden gelmeye çalışırken bir yandan da Seungcheol'den kaçıyordu. Kaçması bir işe yaramıyordu çünkü Seungcheol bir şekilde Jeonghan'ı buluyordu.
O günü tekrardan hatırladı Jeonghan kafeye giderken. Kolları arasında olduğu bedenin sıcaklığını bir kez daha hatırladı. O gün gözlerini açtığında Seungcheol onu izliyordu ve bu durumun onu ne kadar mutlu etse de utandırdığını da hatırlıyordu.
(O gün)
Yüzümde hissettiğim dokunuşlarla yavaşça gözlerimi açtım. Bana dikkatlice bakan bedene bakmaya çalışıyordum. Aklıma gelen anılarla şaşkınca ona baktım. Bana gülümseyerek bakan bedenle yanaklarım kızarmıştı.
-Günaydın güzellik akşam oldu sayılır ama olsun. İyi uyudun mu?
-U-uyudum ve teşekkür ederim.
-Neden teşekkür ediyorsun ki?
-Kimse senin yaptığını yapmazdı. Gecenin sonunu bu şekilde bitirmeme kimse izin vermezdi.
-Boşver o salakları ve şimdi kalkalım ve güzelce kahvaltı yapalım güzellik. Kahvaltı da denmez ama biz yeni uyandık o yüzden kahvaltı yapacağız.
Gördüğüm gülümsemenin kalbimi hızlandırmasına lanet ederek yavaşça kalktım yataktan. Dün gece tanıdığım birinin beni bu kadar etkilemesine izin veremezdim. Gitmem lazımdı bu evden ve ondan. Kırılmak istemiyordum. Onun verdiği ilgi ve sevgi de yalan çıkacaktı çünkü. Aileminki gibi yalan çıkacaktı.
Aklıma erişen görüntülerle yüzümdeki gülümseme silinmişti. Tırnaklarımı ellerimin içine bastırırken içimdeki bu duygunun gitmesini bekliyordum. O lanet kırgınlık hala canlı bir şekilde duruyordu içimde. İyileşmemişti sadece üstüne yalandan bir yara bandı yapıştırılmış bir şekilde kanamaya devam ediyordu.
Yüzümde hissettiğim sıcak elle kendime gelmiştim.
-Güzellik iyi misin? Donup kaldın ve seslenmeme cevap bile vermedin.
-B-benim gitmem lazım.
-Nereye gitmen lazım ben bırakırım seni ve yemek yemeden gidemezsin hiçbir yere.
-Benim s-senden gitmem lazım daha fazla kapılmamam lazım.
Bunu fısıltıyla söyleyip ondan uzaklaşmıştım kapıya doğru giderken tam kapıyı açacakken onun engellemesi ile kapı geri kapanmıştı. Kapıyla onun arasındaydım ve kalbim maratondaymış gibi hızlı atıyordu.
-Benden gitmene izin vermiyorum. Gitmeni istemiyorum. Bana uzun zaman sonra bir şeyler hissettiren birinin beni terk etmesine izin veremem güzellik.
-Sen izin versen de vermesen de gideceğim ben. Hem zaten sen bir süre sonra sıkılıp gideceksin ki ve ben bunların yaşanmasına izin veremem.
-Senden asla sıkılmayacağıma emin olabilirsin.
Demiş ve açıktaki boynuma sulu bir öpücük bırakmıştı. Dudaklarının bıraktığı etkiyle tüm vücudum titremeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Law of Love //Jeongcheol//
Fanfiction"Some hearts understand each other even in silence"