San, Yunho ve Mingi'nin birbirlerine biraz fazla yakın oturdukları toplantı odasına geri döndü.
Aralarında hiçbir boşluk yoktu.
Kaşlarını kaldırdı. "Öyle mi?"
"Beraberler." Jongho sırıttı.
"Ben onu sormuyorum ki."
"Bari bizi tebrik etmeyecek misin?" Mingi gözlerini devirdi.
"Tebrikler, harika, fantastik, ben zaten düğün çanlarını duyuyorum!" San, bir sandalye çekerek oturduğunda alay etti. "Siz ikisi er ya da geç bir araya gelecektiniz, şaşırmamız mı bekleniyor?"
"Patron, onlar hakkında bahsetmeseydik tamamen habersiz olurdunuz." Yeosang alay etti.
Yunho kıkırdadı. "Görev hakkında soruyorsanız, her şeyi talimatlar doğrultusunda yaptım, kimse onu bulamayacak ve hiçbir iz bırakmadım."
San başını salladı. "İyi iş."
"Ama şimdi operasyonun duracağından nasıl emin olacağız?"
"Duracak, Sunmi'nin peşinde olmadığı sürece duracak, asistan gitti ve adamları sadece onun peşinden giden küçük ördek yavruları, takımı tekrar başlatmak için kendilerini yönlendiremezler."
Yunho başını salladı. "İyi..."
Ayrıca, Yeosang zaten onların bilgisayarlarına sızdı ve her şeyi sildi.
Mingi elini Yunho'nun uyluğuna koydu. "O zaman kutlamalı mıyız? Başarının kutlaması için."
San başını salladı. "Sen sadece onun iyi olduğu için mutlusun...ama tabii ki."
- - - - - - - -
"Yunho'ya, kahramanımıza!!"
- - - - - - -
"İçmiyorsun." Yunho, San'a bir şişe teklif etti.
"Teşekkürler, iyiyim." San reddetti ve sadece üyelerinin kutlamalarını sessizce izledi.
"Gerçekten yarın rehineyi serbest bırakacak mısın?"
"Evet... Ona bu gece sen bakabilir misin? Ben burada kalamam, biriyle buluşmam gerekiyor. Ve yarın Jongho ile onu eve götür."
"Neden sen götürmüyorsun onu?"
San başını salladı. "Oraya gitmeyi riske edemem."
"Onun seni tanıdığını biliyor mu henüz?"
"Sanmıyorum... En azından umuyorum."
Yunho iç çekti. "Hepimiz ona karşı ne kadar koruyucu olduğunu fark ettik..."
San aniden kalktı. "Bu senin işin değil." Anahtarlarını ve ceketini kaparak devam etti. "Gidiyorum, yarın nasıl gittiğini bana haber ver."
Yunho sadece başını salladı, acele adımlarla ayrılışını izledi.
San, gerçek hislerini asla göstermeyen biriydi.
Ama her zaman gözlerinde beliriyordu.
"Ne oldu?"
Yunho Mingi'ye gülümsedi. "Hiçbir şey..."
Mingi gülümsedi. "Seninle gerçek bir randevuya çıkmak istiyorum..."
Yunho hızla başını sallayarak gülümsemesini gizleyemedi. "Çok isterim."
"Yarın?"
- - - - - - - -
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hostage || Woosan (çeviri)
FanfictionBir çete yanlış adamı kaçırdığında ne olur? Peki ya çete lideri bu adamı tanıyorsa? ⚠️Tetikleyici Uyarı ⚠️ : Şiddet ve adam kaçırma - - - - - Bu bir çeviri kitabıdır. Orjinali: @Happy0Little0Kill