Orada öylece durmaya devam ediyordum. Sadece bekliyordum. Babam resmen az önce bana siktiri çekip gitmişti. Herşey bir anda bombok bir hale bürünmüştü.
Öyle birbirine sıkı sıkıya bağlı, aşırı sevgi ve saygı dolu ailelerden değildik ama yine de bir aileydik. Yani en azından bir kaç dakika önce öyle sayılırdık. Şimdi ise daha adlarını bile bilmediğim tam karşımda duran tanımadığım insanların benim gerçek ailem olması cidden fena koymuştu...
Ve açıkçası babamın da bir anda beni piç gibi ortada bırakacağını tahmin etmemiştim. Yani beni öyle aşırı sevmediğini de biliyordum ama en azından bu durumda bana sahip çıkar diye düşünmüştüm.
Ben bu düşüncelerin içinde yanıp kavrulurken yanıma gözleri ağlamaktan kızarmış olan kadın yaklaşıp elimi kaçmamdan korkarmışcasına şefkatle tuttu.
"Oğlum, biliyorum senin için çok zor ama lütfen üzülme. Biz senin gerçek aileniz senin onlara ihtiyacın yok ki biz varız. Hadi burada öyle durma evimize gidelim annem."
Bana çok içten ve duygulu bir şekilde oğlum diyordu. Söylerken bile gözleri parlıyordu resmen. Ben şimdi bu insanların mı oğluyum? Her şeyim değişti lan resmen. Ne yapacağım ki şimdi? Daha adamları tanımıyorum etmiyorum evlerine nasıl gideyim? Aşırı aceleci davranıyorlar.
Ya oğlum şimdi bu kadın niye bu kadar aceleci davranıyor? Zaten benimle karışan çocuğu da hemen bıraktılar. Hatta babası da "aynen bence de çocukları değiştirelim" dedi, sanki donunu değiştiriyor ya? Ne bu rahatlık? Yani çocuğunuz olduğumu öğreneli daha bir kaç dakika oldu, bana hemen "hadi evimize gidelim" diyor bu kadın. Bu işin içinde bir bokluk var kesin. Hiç güven vermediler şuan.
Ben kadını nasıl reddeceğimi düşünürken yanıma aşırı uzun boylu olan eleman yani az önce öğrendiğim bilgilerle biyolojik babam geldi ve kararlılıkla konuşmaya başladı.
"Oğlum annen haklı, burada daha fazla durup konuşmamıza gerek yok, hadi evimize gidelim o zaman konuşmamıza kaldığımız yerden devam ederiz."
Ama orada bir dur yani. Ne bu acele? Hem bir anda ikiside "evimiz" demeye başladı. Ne ara sizin eviniz benim de evim oldu. Hayırdır oğlum?
"Kusura bakmayın şimdi ama gerçekten de çok hızlı gitmiyor musunuz? Az önce neredeyse bütün hayatım değişti ve siz de bir anda"hadi evimize gidelim" falan demeye başladınız. Daha sizi tanımıyorum bile. Tanımadığım insanlarla birlikte onların evlerine gidecek filan değilim, böyle bir şey olması için ilk önce sizi tanımam lazım değil mi? Ve buda hemen olacak bir şey değil."
Of Allah'ım ne güzel konuştum ben öyle ya! Baya da uzun cümle kurdum lan!
Ama bir saniye kadın şuan ağlayarak bir şeyler söylüyor ve ona odaklanmam lazım. Ayrıca uzun boylu elemanın de bakışları bayağı bir değişti.
"Oğlum, annecim lütfen böyle yapma. Ben nasıl senden ayrı kalırım? Zaten bu zamana kadar ayrı kalmışız...hayır olmaz ben bir daha asla seni bırakmam, bırakamam." diyip bana sıkıca sarıldı kadın.
"Tanımak mı?" diyip alaycı bir şekilde güldü ve sert bakışlarını üzerime dikip yeniden konuşmaya başladı uzun eleman.
"Evimize gittiğimiz zaman birbirimizi uzun uzun tanıma imkanımız olacak zaten oğlum. Ayrıca zaten sen istemesen de bizimle birlikte gelmek zorundasın daha reşit bile değilsin."
Lan doğru ya ben onu unuttum. Doğru ben daha reşit değilim ki...uf ne kadar da mükemmel şimdi hiç tanımadığım insanlarla mı yaşayacağım lan bir de?! Ayrıca tek çocuk falan da değilim, bunların yanında bir tane de velet vardı o nerde lan?
"Ya Allah aşkına ne diye ikna etmeye uğraşıyorsunuz ki? Bıraksın gelmiyorsa gelmesin işte ne güzel. Size defalarca kez söyledim bizim bu evde bir kişiye daha ihtiyacımız yok!"
Ne kadar da harika tanımadığım insanlarla aynı evde yaşamayacakmışım gibi bir de bir ergenle uğraşıcam. Çağrı ben senin bahtını sikiyim! Gerçi benim bir şey yapmama gerek yok ki senin bahtın zaten sikilmiş!
"Yağız böyle konuşma diye evde uyarmadım mı ben seni annecim? Abin o senin oğlum lütfen yapma böyle." dedi üzüntüyle biyolojik anne ardından tekrar bana dönüp konuşmaya başladı.
"Annecim hadi lütfen gel de evimize gidelim olur mu? Hem zaten reşit değilsin bizimle kalman lazım."
"Yani, doğru daha reşit değilim o konuda haklısınız ama böyle de bir anda da olmaz ki! Daha sizi tanımıyorum etmiyorum. Saçmalıyorsunuz yani şuan." ben daha cümlemi bitirir bitirmez uzun boylu eleman böyle demek de aşırı uzun lan. Neyse biyolojik baba diyelim. Hemen ciddiyetle konuşmaya başladı. Bakışlarından bile otoritesi belli oluyordu.
"Daha önce söylemiştim ama zaten birbirimizi tanımak için daha çok vaktimiz olacak oğlum. Ayrıca saçmalamıyorum. Bir çocuğun yeri ailesinin yanıdır. Sen ne kadar itiraz etsen de seni daha yeni bulmuşken bırakamam."
Bakışlarından bile dediğini yapacağını anladığımda itiraz etmemin de bir işe yaramayacağını kabullenmiştim.
"İyi, öyle olsun."
Ben böyle söyleyince biyolojik baba ve annenin gözlerinden adeta kalpler çıktı. Şu değişik velette ayaklarını yere sinirle vura vura yürümekle meşguldü o sıra.
Ve işte şu an arabadayız. Biyolojik anne baba önde oturuyordu ve şu mal veletle ben de arkada. Ama bu eksik kromozomlu velet sürekli homurdanıp homurdanıp duruyor. Vallahi yapıştıracam suratına bir tane haa!
Ya ben hala bunların adını falan bilmiyorum lan. İçimden sürekli biyolojik baba ve anne demek de zor.
"Şey ben hala sizin adınızı falan bilmiyorum da acaba biz bir tanışsak mı?"
"Ah doğru oğlum, ben onu unuttum dur hemen tanıtıyım. Ben Aylin Kılıç senin annenim, 48 yaşındayım. Edebiyat öğretmeniyim ama çocuklarımla daha fazla zaman geçirmek için bıraktım. Bu da baban Adnan Kılıç da 49 yaşında, kendi şirketimiz var. Oranın sahibi.Şu yanındaki de kardeşin Yağız Kılıç o da 14 yaşında 8.sınıf. "diyerek kısaca arabadakileri tanıttı.
"Ben onun kardeşi falan değilim."diye sinirle konuştu ergen Yağız .
Aylin Hanım tam cevap vercekti ki araba durdu biz de haliyle arabadan indik ve ben de geldiğimiz yere bakmaya başladım.
Ananı avradını! Oha lan bu ne böyle? Bunlar şimdi bu evde yok ya bura ev de değil bildiğin yalı falan bunlar şimdi bu yalıda sadece benle birlikte 4 kişi yaşıyorlar? Yani tamam arabaları son model diye zengin oldukları tahmin etmiştim ama bu kadarı da cidden çok fazla yani.
Ben hala böyle aptal aptal eve bakarken onlar ilerlemeye başlayınca ben de yürüyüp onlara yetiştim.
Kapıya varıp zili çaldıkları zaman kapıyı tahmini olarak 40 yaşlarında bir kadın açıp bize hoşgeldin geldi.
Oha lan evde bide hizmetçi de var. Bunlar cidden aşırı zengin. Ev de bayağı bir güzelmiş, çok ferah.
Yazarın anlatımıyla
Genç adam ailesinin peşinden ilerlerken aynı zamanda da çevresini hayranlıkla inceliyordu. Evleri gerçekten de çok güzelmiş diye düşündü. O böyle bir yandan yürüyüp bir yandan da evi incelerken sonunda salona ulaşmışlardı. Ama orada genç adam hiç beklemediği bir şeyle karşılaştı.
İkizi ile.
Bu duruma o kadar fazla şaşırdı ki dudaklarından o muhteşem sözler bir anda dökülüverdi.
"Bu kim ulan?!"
EVEEETT sonunda bir bölümün daha sonuna geldik.
Bir zahmet oy atıp yorum yapın arkadaşlarr. Okuyucular var ama buna rağmen oylar gerçekten çok az siz böyle yaptıkça da benim bölüm atasım gelmiyor. Yani daha hızlı bölüm gelmesini istiyorsanız bir zahmet oy butonuna basın yani...
Ayrıca lütfen yorum da yapın sizin düşüncelerinizi duymak istiyorum.
BU BÖLÜMÜ DE DÜZENLEDİMMM
![](https://img.wattpad.com/cover/368219365-288-k755831.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçek Ailem Mi?
Ficción General"Ha?" İşte o an söyleyebildiğim tek şey bu olmuştu. Kafamdan bir sürü düşünce geçiyordu. Ne yani şimdi bu gerçek miydi? O kadar dalgaya almıştım ki bu konuyu gerçek olmasına hiç imkan vermemiştim. Düşüncelerin kafamın içinden art arda hızlı bir şek...