"Okulun da, derslerin de, müdürün de, hocaların da, sınavların da, ödevlerin de hepsinin amk!"
Evet arkadaşlar bu bağırarak söven kişi tabii ki de benim! Bir kaç saat önce yattığım kış uykusundan uyandım ve biyoloji hocasının bize verdiği test ödevlerini yapmaya başladım. Eğer yapmazsak sözlümüzden düşecek manyak karı!
Hayır Allahım çözülmüyor ki bu sorular. Çok zor ben bunları nasıl yapıyım Allah aşkına?
Bir yandan biyoloji hocasına söverken bir yandan da testleri çözmeye uğraşıyordum ki odamın kapısı tıklatılmadan büyük bir hızla açıldı.
"Ananı noluyor lan!" diyerek irkildim ve kapıyı hayvan gibi açan şahısa baktım. Bilin bakalım bu kim? Evet doğru tahmin bu kişi mal Emre.
Bana küçümseyici bir bakış attı ve konuşmaya başladı.
"Akşam yemeği yiyeceğiz. Bizi daha fazla bekletmeden gel!" dedi.
Ve geldiği gibi yine kapıyı büyük bir hızla çarparak gitti.
Yaa Allahım benim nedir şu hayattan çektiğim çile? Resmen bana iğrenircesine baktı...ne yaptım ki ben? Geldiğimden beridir sadece oturuyorum başka hiç bir şey yapmıyorum ama yinede nasıl ikizimle kardeşimin nefretini kazandım anlayamıyorum. Bunlar Aylin Hanım ve Adnan Bey ile tartışırken "Yine aynı şeyleri mi yaşamak istiyorsunuz!" diyorlardı. Şu Ege acaba bunlara birşeyler mi yaptı? O yüzden mi bu kadar önyargılılar?
Ama önyargılı olsalar bile bana karşı olan bu davranışları doğru değil yani. Ne yaptım olum yani. Uslu uslu oturuyom şurada. Neyse aşağı iniyim bari.
Test kitabının kapağını kapattım ve ellerim eşofmanımın ceplerinde merdivenlerden aşağı inmeye başladım.
Yemek odasının kapısından içeri girdim veee evet yine aynı oturma düzeni...bunlar acaba bilerek mi böyle yapıyorlar? Bune olum ya!
İçimden oturma düzenine söverken yürüyüp mal Emre ve ergen Yağız ın arasına oturdum mecburen.
Lan bunların bakışları kahvaltı yaptığımız zamanki bakışlarından daha da kötü olmuş. Ellerinden gelse şuracıkta öldürecekler beni öyle bir bakış yani. Hem nefret hem de iğrenme dolu bir bakış...
Ben iğrenilecek birisi miyim cidden? Herhangi bir yabancı olsa neyse de kardeşlerimden böyle bir bakış almak bayağı bir koydu be...
Benim bu düşüncelerimi Adnan Beyin büyük bir coşkuyla konuşması böldü.
"Çocuklar size bir haberim var abileriniz geliyor." dedi büyük bir sevinçle Adnan Bey.
Abi mi? Bir dakika abi de değil abiler mi? Kaç kişi lan bunlar? Ya bir de onların mı önyargısını çekicem!
Benim böyle kara kara düşünmeme karşın Emre ve Yağız büyük bir sevinçle konuşmaya başladılar.
"Ne baba sen ciddi misin? Gerçekten mi?" dedi Emre büyük bir coşkuyla.
"Evet oğlum ben ciddiyim. Abilerin geliyor."dedi sevinçle Adnan Bey.
"Ne zaman geliyorlar baba? Bugün gelebilirler mi?" diye umutla sordu Yağız.
"Büyük ihtimalle gelirler oğlum, merak etme." dedi Adnan Bey.
"Yaşasın be!" diye büyük bir coşkuyla Emre ye sarıldı Yağız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçek Ailem Mi?
Ficción General"Ha?" İşte o an söyleyebildiğim tek şey bu olmuştu. Kafamdan bir sürü düşünce geçiyordu. Ne yani şimdi bu gerçek miydi? O kadar dalgaya almıştım ki bu konuyu gerçek olmasına hiç imkan vermemiştim. Düşüncelerin kafamın içinden art arda hızlı bir şek...