Bu bölümü @Defnee-Aysee sana ithaf ediyorum!
Keyifli okumalar!
...Herşeyin ilacı neydi? Sevgi mi? Zaman mı? Aşk mı? Her şeyin ilacının harekete geçmek olduğuna kanaat getirdim.
Harekete geçmediğim öylece durduğum sürece kötüleşen tek şey ruh halimdi.
Kendime karşı her ne kadar dürüst bir şekilde söylememiş olsam da içimde bir yerlerde hep bu dünyadan gitmek vardı. Koltuğumda oturur elimde kahve ile tüm gün sosyal medyada gezer insanların hayatlarını izlerdim. Ne kadar çok arkadaşları var derdim. Ne kadar mutlular.
Ne kadar çok sosyaller. Ne güzel eğleniyorlar sonra döner ve kendi hayatıma bakardım. Bir liste dolusu başarı silsileri ve tek bir arkadaş. Hayatım bundan ibaretti.
Derini gerçekten seviyor hem de çok seviyorum. O benim tek arkadaşımdı, onun da diğer insanlar gibi arkadaşları vardı bunun için ona hep imrenerek bakardım. Arkadaşları ile beni tanıştırmış beni daha sosyal bir insan yapmaya çalıştı ama bir şekilde olmamıştı. Şimdi bakınca diğer zamanda Armin vardı, Bulut vardı. Her şeyden de öte sevdiğim adam vardı.
Dün gece Derin ile ciddi bir konuşma gerçekleştirmiştik. Bana beni daha önce hiç bu kadar mutlu görmediğini, mutluluğumun peşinden gitmem gerektiğini söylemişti. Tabii ki onu unutmamam ve sık sık yanına gelmem şartı ile.
Bu sabah bildirim sesleri ile uyanmıştım. Bulunduğumu haber alan gazeticiler benimle konuşmak istediklerini söylemişlerdi ve çok ısrarcıydılar. Özel bir rica ile bulunduğumun heberinin yayılmamasını söylemiştim ama yayılmıştı. Oturma odasında oturuyor televizyondan YouTube a girerek benim için üretilen teorilerden bir video ya tıkladım.
Herkes farklı bir komplo teorisi atıyordu ortaya. Bunların içinde zamanda geriye gitmem yoktu fakat biri astrael seyahate çıktığımı bu nedenle de hayatta kaldığımı öne sürmüştü.
Bacağıma konan el ile yana döndüm.
"Bu bizim için sorun olacak mı?"
Benim sorunumdu ama Aren biz diyordu, beni kendi ile bir görüyordu. İçten bir şekilde gülümsedim.
"Polislere hiçbir şey hatırlamadığımı söylemiştim. Bir kedi görüp peşinden giderken düştüğümü ve geri kalan günlerde de orada baygın yattığıma kanaat getirdiler. İnsanların bu ısrarı sonucu bir kaç gün içinde bunu söylerler büyü ihtimalle.""Bebek, bugün dışarı çıkacaktınız ama bence bu şu an pek mümkün görünmüyor."
İşaret ettiği tarafa bakınca pencereden baktım. Evinin önünde bir sürü gazeteci vardı.
"Yok artık."
"Onu görürlerse her şey sarpa sarar, bunu söylemekten nefret ediyorum ama bir an önce gitmeniz lazım."
İç çekerek Aren'e baktım.
Ona İstanbul'u gösterecektim."Gitmek için bir şeye ihtiyacın var mı?"
"Sadece yalnız kalmamız lazım."
"Bebek ben gidin dedim ama şey... Akşam yemeğinden sonra gitseniz."
Canım arkadaşım, beni iyliğimi istemek ve gidecek olmamın endişesi arasında kalmıştı.
"Olur tabii ki."
Kaşlarını çatmış bir şekilde dışarıdaki insan topluluğuna bakan Aren iç çekti. "Onlar senin için tehlike arz ediyor mu?"
"Hayır, etmiyorlar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VANİA KRALLIĞI
Ficção HistóricaArkeolojik çalışma yaptığı sırada geçmişe giden bir kadın tarihi değiştirebilir miydi? [Tamamen hayal ürünüdür.] #Tarihi 1