Ellerimi Kerem'in yanağına koydum. Hâlâ kıpkırmızıydı.Hafifçe dolaştırdım elimi.O da bana bakıyordu.Elimi yanağından çekerken tuttu.Bir öpücük kondurduğunda tekrar ona sarıldım.⋆⋆⋆⋆
Yarın akşam için deplasmana gidecekti Kerem.Bugün son antrenmanları için tesise gitmişti,beni de anneme bırakmıştı.Annemle biraz oturduktan sonra evde kalan kitaplarımla beraber beni almaya gelen Kerem'in yanına gittim.Arabanın arka kapısını açmıştım, ön koltukta Abdülkerim Abi vardı.Arabaya bindiğimde yanımda oturan kadınla tanıştırdılar bizi.Erkekler ön koltukta futbol muhabbeti yaparken biz kucağımızdaki kız çocuğuyla beraber birbirimizi tanımaya çalışıyorduk.
Zara Abla(samimiyetimiz ilerlemişti.) yabancı olmasına rağmen çok güzel Türkçe konuşuyordu.
Geldiğimiz yer onların eviydi.Gerçekten lüks bir yerdi.İçeri girdiğimizde bir kadın bizim için masa hazırlamaya başlamıştı. Bizse bahçeye çıkmıştık.Alara'yı sallıyorduk.Kerem ve Abdülkerim Abi ayaklarını topla buluşturmuşlar,hem sohbet ediyorlar hem de top oynuyorlardı.Tanıdığım kadarıyla ikisi de iyi insanlardı.Alara uyuduğunda Zara onu odaya çıkardı.Geldiğindeyse masaya oturduk.
-Nasılsın Işıl?Kerem sürekli seni düşünüyor antrenmanlarda ama aynı zamanda utanıyor.Nasıl düşündünüz bu ilişkiyi?
Dirseğiyle Kerem'in omzuna doğru vurup güldü.Zara Abla bize katılmış ve soruya cevap vermemi bekliyordu.
-Kerem gerçekten benim için çok özel. Tanıştığımızdan beri.Hep onu beklemişim sanki.
Kerem elini uzattığında elini tuttum. Bizi gördüklerinde Abdülkerim Abi de Zara Abla'nın elini tuttu.
-Gelecek için ne düşünüyorsunuz peki? Eline çok yakışıyor bebek senin Işıl'cım.
Alara'dan bahsediyordu bu sefer Zara.
-Şu an mutluyuz evet ama kesinlikle bir yuva kurmak istiyoruz.Işıl'ın sınavı var işte.Üniversite okuyacak daha.
O akşam çok güzel geçmişti.Kerem'le eve geldiğimizde çok yorgunduk ama ikimizde salona geçtik.
-Kerem,aklım Zara Abla'nın sorusunda kaldı.
Soruyu hatırlayamadığında tekrar söz aldım.
-Biz ne zaman yüzük takacağız,nikah kıyacağız,çocuk sahibi olacağız?Seni sıkmak için sormuyorum sadece hiç konuşmadık doğru düzgün.
Kerem kolunu omzuma doğru uzattı.
-Senin eğitimin bizim için çok önemli. Geleceğin savcısı değil misin sen?Kesinlikle seni oyaladığımı düşünme. Elimde olsa şu an evlenirim seninle.
Başını bacaklarıma koyup uzandığında saçlarını okşuyordum.
-Sen şu sınavı atlat,kafan takılmasın hiçbir şeye.Ondan sonra istemeye geliriz sonra da nişan.Sen mezun olunca da beyaz elbisenle çıkarsın karşıma.
-Kimden isteyeceksin ki?
Kerem doğruldu.Dolan gözlerimin içine baktı.
-Seni çok seviyorum Işıl.
Sessizleştik.Bu konuyu aşmıştım aslında ama böyle bir boşluk olduğu gerçeğini değiştirmiyordu.Boşluk.
⋆⋆⋆⋆
Kerem'i uğurlamıştım.Akşam maçını izleyecektik.Filiz Teyzegil beni çağırmışlardı evlerine.O gün sabahtan akşama kadar ders çalıştım.Akşam onlara gitmek için hazırlanıp dışarı çıktım.Henüz hava kararmamıştı.
Biraz uzaktı evleri ama yürümeyi tercih etmiştim.Sahilden yürüdüm.Akşam yemeği de yiyecektik.Kerem'in abileri de orada olacaklardı.
Telefondan konumu kontrol ettiğimde arkamda bir ses duydum.Ne yabancıydı ne de tanıdıktı bu ses.Hem çok iyi biliyordum sahibini hem de hiç bilmek istemiyordum.Olduğum yerde durdum. Arkamı dönmedim.Sesin sahibi tekrar konuştu.Ellerimi sıktım.Arkamı döndüğümde şaşırmamama rağmen şaşırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝓔𝓷 𝓖𝓾𝔃𝓮𝓵 𝓓𝓾𝓪𝓶~𝓚𝓮𝓻𝓮𝓶 𝓐𝓴𝓽𝓾𝓻𝓴𝓸𝓰𝓵𝓾
General FictionBenim en güzel duam sensin Aktürkoğlu..