Hareket edemiyordum. Hareket etmek canımı yakıyordu. Gözlerim kapalı ama herşeyin bilincinde öylece alevlerin arasında yatıyordum. Kolumun kırıldığına herket etiğimde çektiğim acı ile anlamış oldum.
Bilincimi kaybetmek üzereydim.
Birkaç adım sesi işitiğimde gözümü açmak için kendimi zorladım. En sonunda gözlerimi açtığımda kapıda maskeli bir adam gördüm kadın da olabilirdi. Yüzü hiç görünmüyordu teni de.
Bana doğru ilerledi belinde silah vardı. Hızla yerde bulunan telefonumu alıp sütyanime sıkıştırdım. Üstümü arardı ama buradan bula bileceğini sanmıyordum.
Tekrar hisetiğim acı ile haykırdım. Acıyordu çok acıyordu. Hayat acıtıyordu çok acıtıyordu.
Adamın siyah ayakları önümde durdu . Eğilip beni kucağına aldığında tekrar bağırdım ki elini kullanarak ağzımı kapatı.
Parmağını ağzıma sıkıştırıp tüm gücüm ile ısırmaya başladım. Bu sayede belkide kim olduğunu öğrenebilirim.
"Bırak parmağımı" dedi bağırarak. Sesi hiç tanıdık değildi ama hafızama kazımıştım. Tekrar duyarsam tanırdım.
"Nee! Koskoca adamsın utanmıyorsun ağlamaya" diye tepki verdim sesimi olabildiğince düzeltmeye çalışarak.
Güçlü durmalıyım beni kaçırdığına göre düşmanlarıma güçsüz tarafımı göstermemeliydim, ama bilincim kapanıyordu. Daha fazla uyanık kalamıyordum.
Gözlerim kapandı ve derin bir uykuya doğru sürükleniyordum ve bu sefer bunu yenmek yerine yenilmeyi düşündüm. Yorulmuştum.
***
Gözümü açtığımda tam olarak nerede olduğumu anlamak zaman aldı.
Bir sedyede yatırılmıştım hastanede midim. Koluma baktığımda alçıdaydı. Elimi atmak için diğer elimi hareket ettirdim, ama elim bağlıydı elimde bir kelepçe vardı.
Bütün gücümle kelepçeyi kırmaya çalıştım. Sedye başlığı kırıldı ama kelepçe kırılmadı. Kimsenin bilmediği gücümü burada göstermiştim. Ama o da elimde kalmıştı.
Beni kaçırıp başlamıştı korkak şey.
"Iııı! Acaba beni kaçıran kişi ile görüşe bilirmiyim. Merak ediyorum da kendisini." diye bağırdım kapıya doğru. Kimse gelmeyince sinirlenmeye başladım. "Kime diyorum çağırın su patronunuzu" diye tekrar bağırdım.
Kapının açılma sesini duydum. "sonunda ben göt korkusundan gelmiceksiniz sanmıştım." diye tekrar konuştum.
"Amma konuştun be, Bi sus uykunda bile konuştun başım şişti" diye bir adam sesi duydum. Odaya girdi.
Üzerinde siyah takımı vardı sarışındı. Mavi gözleri ile çok yakışıklı bir adamdı.
"Kimsin sen?" dedim elim bağlı şekilde uzandığım sedyede karşımdaki tanımadığım adama karşı.
"Çınar Güngör" dediğinde büyük bi kahkaha atım.
"Gerçekten gün gördün mü merak ettim." dediğimde suratını ekşiti.
"Komik misin gerçekten?"
"Ben komik olmaya bilirim ama sen korkağın tekisin gerçekten benim elimi kolumu bağlayacak kadar çok mu korkuyorsun benden" dediğimde bu sefer o güldü. Hatta kahkaha atı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İhanetin Boyu
Teen Fictionİhanet. İhanet neydi. İhanet sevdiği aldatmak mıydı. Yada ihanet sadece sevdiğine mi yapılırdı. Evet, ihanet sana güvenene yapılırdı. İhanet sevdiğine yapılırdı. Ben seviyormuyum bilmeden sevdiğime ihanet ettiğimi biliyordum. Ben sevdiğim, beni sev...