01

39 4 176
                                    

Merhaba, normalde not yazmayacaktım ancak anlaşılması açısından kısa bir not bırakmaya karar verdim.

Hemen hikayeye geçicem...

Fic içerisindeki görülen kabuslar ve rüyalara da değineceğim ki bunları da eğik yazılarla yazdığımdan ayırt edebilirsiniz. Aynı rüyalar gibi karakterlerin kendisine ait olmayan (ruhani varlık veya cinlere ait olan) düşünceler de eğik yazı ile yazılacaktır.

Yazacağım rüyaların hepsi benim gördüğüm kabuslarımdan kesitler olacağı ve ben son bir yıldır rüyalarımı kontrol edebildiğim için kontrol edilebilen (lösid) tür rüyalar da olacaktır.

Bir kısmı kurgu da olsa aralarda kendi yaşadığım olayları da koyacağım ancak ayrı ayrı hangisi olduğunu söylemeceğim ki yaşadıklarım pek te önemli değil zaten.

Önceden birkaç bölümünü atmıştım ancak başka bir fice devam edeceğim için kaldırmıştım, şimdi ise bölümleri çok değiştirmeden yazım yanlışlarını düzelterek tekrar atacağım.

Umarım beğenirsiniz...

...

FELİX
"Jisung, emin misin?"

Önündeki iki mumu da yaktıktan hemen sonra bana çevirdi bakışlarını. "Evet Felix. Hem bak mumlar sönmediği sürece başımıza hiçbir şey gelmeyecek."

"Ya sönerse?"

"Sönmezler." demesinin ardından arkasını döndü. "Yani umarım..."

"İçimde kötü bir his var, girmesek mi?"

"Şuan onların bölgesindeyiz Lixie, onlar senin düşüncelerine fısıldayarak seni kaçırmaya uğraşıyorlar. Ben buraya geldim ve bu evi gezmeden gitmeye niyetim yok ama sen istersen arabaya dönebilirsin yani beni burada yalnız bırakabilirsin..."

Kapı koluna yönelirken elini tuttum. "Seni bu lanet yerde tek başına bırakamam. Ama-" Dudağını büzdüğünde onun o haline dayanamıyordum. "Of tamam kalıcam ama beni tek bırakmayacaksın."

"Merak etme seni asla bırakmam."
Omuzunun üzerinden bana bakarak gülümsedi ve önümüzdeki kapıyı ittirdi. Büyük bir gıcırtı ile açılan tahta kapının üzerinde defalarca değiştirilmiş üzeri çizili numaralar vardı.

Han içeri adımladığında onun elini daha çok sıktım ve peşinden girdim. Diğer elindeki feneri açtığında az da olsa etraf aydınlanıyordu ancak hiç güven verici bir parlaklığa ulaşamıyordu.

Dizlerimin titrediğini hissediyordum bu nedenle hafif bükerek oturmaya yakın şekilde duruyordum; kulaklarıma belli belirsiz fısıltı sesleri ulaşıyor ancak söylenenler anlaşılmıyordu. Başımı kaldırıp baktığımda bulunduğumuz yerden yaklaşık 5 metre kadar yukarıda bulunan açıklığı farkettim, birisi ile gözgöze gelmişim hissiyatına kapıldım ve bu his tüylerimi diken diken ediyordu.

"Felix iyi misin?" Jisung'un sorusuna ne diyeceğimi bilemedim. Bir kere gelmiştik onun geri dönmeye niyeti yoktu benim ise onu bırakıp tek başıma orman yolundan arabaya gitmeye cesaretim.

"İyiyim." dedim ancak sesimin titremesi ve soluklarımın kesik kesik çıkmasından da farkediliyorduki vücudum aksini söylüyordu.

Sağımızda kalan merdivene ilerlerken konuştu. "Normalde tek başıma gidiyorum ama o bu sefer başıma bir şey gelebileceği için tek olmamam gerektiğini söylemişti. Bir daha seni bu işlere karıştırmayacağım, söz veriyorum."

Lanet /HYUNLİXHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin