Okuldan döndüğümden beri uzanmış boş boş duvara bakıyordum.
Elimdeki nota bakıp sonra yere attım. Neden iki yıl sonra tekrar gelsin eğer gelmek isteseydi. Erken gelirdi.
Beni bir başıma burada bırakmazdı. Sanırım biri bana şaka yapmak istemiş olmalı
Ben niye bu kadar takıyorum ki off cidden kafam çok karışıktı yerimden kalktım biraz elimi yüzümü yıkamak iyi gelirdi bana
Lavaboya gidip suyu açtım.
Tam ellerimi yıkayacakken elimin üstündeki yazıları fark ettim cidden niye böyle birşey yapıyordum banane çocuktan anlamıyordum cidden.
Yine de elimi yıkamadan önce telefonumu elime aldım çevirisini merak ediyordum.
Çeviriye yazdığımda çok değişik bir yazı karşıma çıktı "Yeniden ölüm ve kayıplar " acaba niye böyle yazmıştı diğer kağıtta mağaralardan falan bu kağıtta ise ölüm ve kayıplar . bu kadar derdimin içinde birde bunu mu düşünecektim bu saçmalığı?
Hâlâ o not aklımdaydı. Acaba cidden gelmiş olabilir miydi
Ben bu sorunlarla tek başıma başa çıkmak istemiyordum telefonu tekrar elime alıp Clara ve Mary'i bizim eve çağırdım yaklaşık 15 dk sonra gelmişlerdi.
"Birşey mi oldu Victoria üzgün gözüküyorsun" dedi Mary
"Şey kızlar bugün okuldan döndüğümde bu notu kapımın önünde buldum"deyip notu onlara verdim.
Clara ve Mary notu okuduklarında şaşkınca bana baktılar onların aklına da ilk Lucas gelmiş olmalıydı.
"Victoria yoksa ikiz kardeşin geri mi döndü "dedi heyecanla
"Bilmiyorum Clara ya döndü yada bu iğrenç bir şaka ana bu zamana kadar beni yanlız bıraktıysa bundan sonrada gelmesini istemiyorum" bu söylediklerime ben bile inanmak istemiyordum sadece sinirle ağzımdan çıkmıştı.
Yaklaşık yarım saat bu konuyu konuşmuştuk.
Gece ikisinin evde kalmasını istedim onlarda kabul ettiler
Sonra da film izledik filmi bittikten sonra hep beraber uyuduk sabah uyandığında bizimkiler hâlâ uyuyurdu.
Onları hemen uyandırdım çünkü daha evlerine uğrayıp okul kıyafetlerini giyeceklerdi
"Hadi uyanın kızlar"
Clara sesimi duyar duymaz oynandı Mary ise 5 dk sonra uyandı. Kahvaltıyı hazırlamama ramen bizimkiler okula yetişmek için hızlıca çıktılar.
Kahvaltıyı yine yanlız yaptım.
Birden kapı çaldı jack gelmiş olmalıydı.
Kapıyı açtığımda tahmin ettiğim gibi Jack gelmişti.
"Günaydın Victoria" dedi gülümseyerek
"Günaydın Jack " deyip ona sarıldım. Sonra beraber okulun yolunu tuttuk.
"Duydun mu haberleri" dedi Jack
"Yoo duymadım ne olmuş "
Dün gece buralarda akşam üstü 14 yaşlarında bir kız kaybolmuş kaç saattir arıyorlar " dedi üzgün bir şekilde
" belki kötü birşey yoktur bir arkadaşının evinde falan kalmıştır"dedim kötümser düşünmek istemiyordum.
"Ama kaybolmadan önce çığlık sesleri duyulmuş yani muhtemelen biri kaçırmış olmalı "
"Kötü olmuş cidden yaa" cidden üzülmüştüm kim niye kaçırsın zavallı kızcağızı.
Okula vardığımızda herkes gelmişti bi biz yoktuk bide Martin.
Gelip yerimize oturduk.
Herkes kaybolan kızdan bahsediyordu.
"Günaydın arkadaşlar" hoca sınıfa gelmişti .
Martin gelmediği için Tom emma'nin yanına oturmuştu.
Ben ise Jack ile hoca görmeden yavaşça sohbet ediyordum.
Mary her zaman ki gibi dikkatlice dersi dinliyor daniel defteri karalıyordu. . Clara ise siniri bir şekilde Emma ve Tom'u izliyordu
"Şimdi herkes beni dikkatlice dinlesin size önemli bir ödev vereceğim" dedi hoca
Daniel kafasını kaldırıp
" hadi bakalım ne gelecek yine " dedi bıkkın bir şekilde
Herkes hocaya baktıktan sonra
"Öncelikle bu ödevi vermeden önce iyice düşündüm müdüre de danıştım size vereceğim ödev şöyle öncelikle sınıf 18 kişilik herkes 6 şar gruplara ayrılacak ve herhangi bir açık alana gezi düzenleyip oradaki gördüğünüz canlıların fotoğraflarını çekeceksiniz bu piknikte olabilir yada bir gecelik kampta "
Verilen ödev karşısında hepimiz birbirimize baktık
Hem güzel hemde değişik bir ödevi
"Ve birde bu ödev için haftasonu tatilinizden almak istemediğim için pazartesi ve salı günleri izinlisiniz " demesiyle sınıftaki herkesin yüzü gülmeye başladı
Aslında biraz kafa dağıtmak için bu ödev güzeldi.
Teneffüs olduğunda bizim grup toplandı.
"Ne yapıyoruz piknik mi kamp mı?" Dedim ben kamp yapmak istiyordum.
"Kamp"dedi Daniel
"Kamp "
"Kamp"
Nedense herkes kamp demişti.
"Tamamdır o zaman bugün cuma iki gün sonra yani pazartesi akşam hava kararmadan gideriz gece orada kalıp salı günü akşam üzeri döneriz tam 1 gün olur nasıl fikir " dedi Tom
"Şey aslında karanlık havada araba yolculuğu pek mantıklı değil sanki" dedim
"Hadi ama Victoria biliyorum bu konuda tedirginsin ama zaten hava kararmadan önce gideceğiz " dedi Jack
Sanırım herkes kabul etmişken ben itiraz edemezdim.
"Peki o zaman" dedim
O sırada Tom'un aklı sanırım Emma da kalmış olmalıydı
"Emma sizin grupta kim var" dedi dayanamayıp
"Ben ,Billie ,Alex , David, Henry ve diğeri de muhtemelen Martin olur" dedi Emma
"Ha anladım martini almak istediğine emin misin yani ne bileyim biraz garip biri"
" istersen onu almam sen gele bilirsin Tom hem beraber çok eğleniriz" dedi Emma gülerek
O sırada clara'nin kendini zor tuttuğunu farkettim o birşeyler demeden hemen ben konuştum
"Aynen ya Tom eğer o kadar emmayı istiyorsan git biz sensizde yapabiliriz " dedim sinirli bir şekilde.
"Yok hayır yani.. ben arkadaşlarimin yanında kalsam daha iyi olur " dedi Tom
"Peki sen bilirsin " dedi Emma sırıtarak.
Bu kız ne yapmaya çalışıyordu bir türlü anlayamıyordum ciddenn.
Sonraki ders başlamıştı. Bugün bütün derslerde uyanık kalmak istiyordum.
Dersler cidden çok yavaş geçiyordu. Resmen saniyeler sürünerek geçiyordu.
. ✯✯
Sonunda ders bitmişti
Bende bitmiştim tabii
Okuldan çıkıp evlerimize doğru yürümeye başladık
Yolda biraz sohbet ettik. Sonra Herkes evine varmıştı
Benle Jack yanlız kalmıştık
"Görüşürüz Victoria birşey olursa hemen beni arıyorsun tamam mı"
"Tamam pazartesi görüşmek üzere" deyip ayrıldık bizde
Eve vardığımda yine bir sürprizle karşılamak istemiyordum
Kapıyı açıp arkasına baktım.
Tamam hiç birşey yoktu.
Belki de baştan beri takmamam gereken bir konuydu zaten lucas'nin iki yıldır kayıp olduğunu bilmeyen yoktur muhtemelen biri bana böyle iğrenç bir şaka yapmak istemiş.
Çantamı odama atıp kıyafetlerimi değiştirdim.
Aç değildim direk Yatağa uzandım.
Uykum gelmediğinden televizyonu açtım ilk gördüğüm şey ise bir haberdi.
Ve bu haber bizim kasabayla alakaliydı
Biraz daha ses verdiğimde olayı anladım.
Yine biri daha kaybolmuştu. Ve yine akşam üzeri.
Anlamıyordum kim kaçırıyordu bu masum insanları ve niye kaçırıyordu ki?
Birden telefonumun çalmasıyla irkildim
Arayan Mary'di
"Mary "
"Victoria duydun mu haberleri" dedi sesi endişeli geliyordu
"Evet duydum dün bir bugün iki ne oluyur ki böyle"
"Bende bilmiyorum ama dikkatli olmalıyız her an kaçıran bizide kaçıra bilir"
"Yok Mary öyle deme biz küçük değiliz merak etme kendimizi koruyabiliriz" dedim
"Koruruz korumasına da dediklerine göre efsane geri dönmüş olabilir yani kayıplar falan"
" ne ne efsanesi " dedim anlam veremeyerek
" hani şu Daniel in bahsettiğini martin'in dedesinin yarattığı canavarlar falan " dedi inanamıyordum cidden bu tür şeylere nasıl inanıyordu benim arkadaşlarım?
"Mary iyi misin bende inandım deme sakın ya saçma sapan bir efsane herhangi bir kanıt bile yokken lütfen kendini böyle korkutma" dedim
Cidden çok mantıksız geliyordu bu efsane bana
"Off ne bileyim Victoria sanırım ben biraz fazla korkuyorum o yüzden aklıma saçma sapan şeyler geliyor ama sen haklısın saçma sapan bir efsane sadece "
"Aynen öyle Mary sakın korkma" dedim
"Tamam neyse ben bir Clara'yı da arayayım. Bakalım o ne düşünüyor "
"Tamam o zaman görüşürüz" deyip telefonu kapattım..
Ama yinede aklımda soru işaretleri vardı.
Sonra karşımdaki televizyona gözüm çarptı.
Orada yorum yapan yaşlı bir dedektif söze atılıyordu
"Yeniden ölüm ve kayıplar bunun sadece bir açıklaması vardır ve diyeceğim şudur ki..." Sonra ise haberler reklam oldu ama daha sözünü tamamlamıştı.
Ne diyeceğini çok merak etmiştim ama sözleri bana çok tanıdık geliyordu
Yeniden ölüm ve kayıplar...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
PENTALAR
Misteri / Thriller"Jack durdur Arabayı orada biri var.." dedim ama geç kalmıştım. Araba o şeyin üstünden geçmişti. İnsan yada hayvan ne olursa olsun ölmüş olmalıydı. Arabadan inip yola baktığımızda ise olmaması gereken bir olaya şahit olduk.. Orada kan izlerinden...