ZAMANSIZ GERÇEKLER

17 6 8
                                    


Danielden

Kasabadan ayrılmış Jack'ın gönderdiği fotoğraftaki kapıyı bulmaya çalışıyorduk .
Çok endişelerim vardı ya birini kurtarmaya çalışırken  herkesi kaybedersek
"Jack telefonunu açmıyor kesin birşey oldu" dedi Tom tedirgin bir sesle

"Eğer onlar clara'nin yerini bulmuşlarsa  muhtemelen kimse duymasın diye telefonlarını sessize almış olmalılar endişelenme" dedim
Söylediklerimin doğru olmasını diledim.
"Umarım öyledir Daniel".
Biraz daha yürüyüp etrafa bakındıktan sonra o büyük çalılarla kaplı kapıyı gördüm

"Tom kapı şurada bak " diye Tom a işaret ettim
Tam kapıya doğru ilerleyecekken Tom beni durdurdu
"Bekle Jack bir mesaj atmış " dedi Jack
"Ne demiş"
"Olamaz!!"

Victoria'dan

Kafamda sürekli tekrarlayan sorulara cevap bulmaya çalışıyorum fakat kendimi neyle avutacağımı bilmiyordum
Ben sanırım kendi hayatımla alakalı hiçbir şey bilmiyordum
Hiç kimse bana bir açıklama yapıyordu

"Off çok sıkıldım sizden hiç konuşmayı bilmiyorsunuz neyse pentalar yemeklerinizi odanıza götürüp afiyetle yiyebilirsiniz" umarım yemek olan biz değildik .
Pentalar bize doğru geldiğinde yemeklerin bizim olduğu kesinleşti.

"Pentalar bu odadan çıkın hemen" pentalar lucas'ı dinleyip odadan çıktılar
"Lucas sen ne yaptığını sanıyorsun?" Dedi Martin sinirle odadan çıkan Pentalara bakarak

"Martin Victoria ya zarar gelmesine izin veremem" dedi Lucas
Anlamıyorum aniden mi beni koruma isteği geldi
"Tamam o zaman sevgili kardeşin kalsın diğerlerini yesinler"
Bu sefer ben araya girdim.

"Asla arkadaşlarımla beraber ölürüm daha iyi " dedim Jack ve Mary'e bakarak.
"Peki ne yapacağız lucas? Onları dışarı salarsak yerimizi herkes öğrenir ve bizim işimize engel olurlar bu riski anlamayız onları öldürmek zorundayız"

"Hayır asla onları işimiz bittikten sonraya kadar esir tutarız daha iyi hem zaten işimiz bittikten sonra burada kalmayacağız "
Ne işinden bahsediyorlardı acaba
Herşey o kadar karışıktı ki

"Off tamam ama onlar açlıktan geberse de bir parça ekmek vermem ona göre "dedi Martin sinirlenerek bizi esir tutacakları demek bir bu eksikti zaten
"Tamam herşeyiyle ben ilgileneceğim" dedi Lucas sanki çok iyi bir şey yapmış gibi bana bakarak gülümsedi.
Hiç tepki bile vermedin

"Ben onları odaya götürürüm sen yeni işe devam et " dedi Martin lucasa
Lucasa ne kadar sinirli olsamda sanki şu an onun bizi götürmesi daha iyi olacaktı
"Tamam " dedi Lucas .

"Beni takip edin sonda kalan pentaların kahvaltısı olur " dedi Martin o iğrenç sesiyle.

Gözüm cam fanusa kaydı Clara merak etme seni kurtarmadan buradan ayrılmayacağız..

Martin biz içinde hapishane gibi demir parmaklıkları olan bir odaya getirdi gerçi direk bildiğimiz hapisphaneydi
Neyse en azından hayattaydik
Jack'a baktığımda Martin'e saldıracak gibi bir hali vardı elini yumruk yapmıştı.
.
"Tek birinizin hatasında hepimiz yanarsiniz ona göre davranın " dedi Martin Jack'ı elinden tutup içeri doğru götürdüm Mary hemen arkamızdan geldi

Martin kapıya bir kilit vurdu anahtarını da cebine koydu
"Sakın ses çıkarmayın hiç kimse sizi burada duyamaz" dedi kocaman gülümseyerek
"Martin " dedi Mary tam çıkacakken durdu

"Ne var !" Mary kafasını kaldırarak ona baktı
Konuşmakta zorluk çekiyordu

"Biliyorum ki hiçbirimiz buradan sağ çıkamayacağız sana sadece bir soru sormak istiyorum neden insanları öldürmek istiyorsun neden bu pentalar yaratıldı ve neden yenilerini yaratmaya çalışıyorsun?" Dedi Mary

PENTALARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin