Koray oturmuş bana bakıyordu.Yüzünde hiçbir ifade yoktu.Sadece ağaca yaslanmış bana bakıyordu.Yapmacık bir şekilde gülümsedim.Ayaklandı ve bana doğru geldi.Sinirli olabilirdi.Çünkü onu dinlememiştim.
-Ben sana ne dedim?
Bilerek düşünmüş gibi yaptım.
-Ne dedin? duyamamıştım da
Yüzü biraz sinirli hale gelmişti.Bana doğru adımlar atınca ben de geriye doğru bir adım attım.Tekrar adım attı.Ben de geri adım attım.Tekrar geri adım atınca sırtım ağacın o soğuk tabakasını hissedince durdum.İyice yanıma yaklaşmıştı.
-Tekrar hatırlatmamı istermisin?
-Gerek yok bence.
Bir elini omzuma koyunca içim ürperdi.
-Benim sözümden çıkmayacaksın.
gülümsedim.
-Ben diğer kızlara benzemem.Siz erkeklerin her dediği olacak diye bir şey yok.
Dudaklarının kenarı kıvrıldı.Bu sefer çok yaklaşmıştı bana.Karnı karnıma değiyordu.Gülümsemeyi kesmiştim o an.Beni öpecek miydi?
-Sende diğerleri gibisin.
Gözlerimi devirdim.
-Ama yinede teşekkür ederim.Bana gücümü nasıl kontrol edebileceğimi öğrettiğin için.
dedim ve sıcak bir bakışla gülümsedim.Ellerini bir anda belime koydu.Bende kollarımı boynuna doladım.Yüzü yüzüme yaklaştı.Gözlerimi kapattım.Dudakları dudaklarımı buldu.Beni öperken her şeyi unuttum.Bende ona karşılık verdim.Yüzü yüzümden uzaklaştığında göğüslerim hızla inip kalkıyordu.Dudaklarını araladı ve son kez konuştu.
-Sakın yine öptüğüm için olay çıkartma
gülümsedim.Ve tekrar dudaklarımız buluştu.Fakat bu güzel anımızı bir çığlık sesi bozdu.Koray ellerini belimden çekti ve ikimizde telaşla etrafımıza baktık.Arkamı döndüğümde bir sandık buldum ama hemen yanında bir cesette...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doğa'nın Sırrı
FanfictionAlev, Kaza Sonucu Başka Bir Dünyaya Işınlanır.Ölümcül Güçlerini Fark Ederken Yanında Demir Ona Eşlik Eder.Ayrıca 'Burshel' Adlı Tanımadığı Kişiden de Notlar Gelmeye Başlar.Kendini Ölüme Esir Edecek miydi?