Beni...beni öpmüştü.Fakat bu olmaması gereken bir şeydi.
-s-sen ne yaptın? bu olmamalıydı.
dedim kollarından ayrılarak.Rahatlayan yüzü şimdi şaşkın olmuştu.Gerçi ben de onu öptüm şaşırması normal.
-Ne yaptım ki ben? bunda ne var?
diye sordu Koray bana bakarken.
-Beni öpmemeliydin.
dedim mahcup bir sesle.
-Ama sen buna izin verdin.Onun yerine beni ittirebilirdin.
Başımı hayır der anlamında salladım.
-Koray lütfen bir daha bana yaklaşma.Ben kafam karıştı o yüzden yapamadım.
Gölge şaşkınken yine katı,ciddi ve sinirli yüzüne döndü.Eğer bunu demeseydim belki de sevgilim olacaktı.Bunu düşündüm ve hata yaptığımı anladım.
-Tamam yürü sana gücünü nasıl öğreneceğini öğreteyim sonra kendi başının çağresine bakarsın.
Neden böyle bir şey söyledim ki ben şimdi?
-Koray özür dilerim böyle bir şey istememiştim.
Dedim.O bana bakmadan yürüyordu bende onun peşinden gidiyordum.Bana cevap vermeyince kolundan tuttum ve bana dönmesini sağladım.
-Bir an heyecanlandım o yüzden böyle bir tepki verdim.
sesim üzgün çıkmıştı.Ve gerçektende üzgündüm.
-Tamam konuyu kapat hadi gel.
başımı salladım.Umarım bu onu son öpüşüm olmaz.Koray'la arabaya bindik.Yarım saatlik bir yolun ardından,yıkılmış evlerin olduğu yere geldik.Peki burada ne yapacaktık?
-Nereye geldik?
Arabadan indiğimizde Koray bana döndü.
-Sana güçlerini nasıl kontrol edebileceğini göstermem için insanların hiç gelmediği bir yer olması gerekiyordu.O yüzden buraya getirdim.
-Ne yani şimdi bana öğretecek misin?Nasıl yapacaksın?Nerede yapacağız?
-Takip et beni.
Koray yıkılmış evlerden birisine girdi.
-Bu evrenin yarısında neden hep yıkılmış evler var?
Alaycı bir şekilde güldü.
-evrenin yarısı mı? doğru ya ben sana buraları hiç gezdirmedim burasu ülkenin yüzde biri Alev bu evren çok büyük.
Buna şaşırmıştım.Biz şuan çeyreğine bile gelmemiştik.Koray evin arkasına doğru gitti.Bende onu takip ettim.Arkası da yıkılmıştı.Ve arkası sadece ağaçlarla kaplıydı.Merdivenlerden aşağı indi.
-Evet başlıyoruz, gel.
başımı salladım.Bende merdivenlerden inerek Koray'ın yanına geldim.
-Şimdi
diyerek beni kendine çekti.Bana bakıyordu.Fakat beni çevirerek ona sırt döndüm.Kollarımı tuttu.Havaya kaldırdı.Çok değil,hizada olabilecek şekilde.
-Sadece gücü hissetmen gerek.Pat diye bunu yapamazsın
diye fısıldadı kulağıma.Bu beni tir tir titretiyordu.Sonra ellerini alnımda dolaştırdı.İşaret parmağını alnımın iki yanına bastırdı.Bu çok fazla acıtıyordu.Net olarak görmesemde ellerinden siyah bir duman çıktı.Alnıma daha da bastırdı.Gözlerim kapanmak üzereydi.Kulağıma bilmediğim bir dille fısıldadı.Ellerimden bir sıcaklık meydana gelmişti.Hatta yanıyordu.Gözlerimi yavaş yavaş aşağı indirdim.Ellerimden ışık çıkıyordu.Sıktığım parmakları açtım.Ve ellerim yanmaya başladı.Ellerimdem ateş çıkıyordu.Bu inanılmazdı...Bir o kadarda korkutucu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doğa'nın Sırrı
FanfictionAlev, Kaza Sonucu Başka Bir Dünyaya Işınlanır.Ölümcül Güçlerini Fark Ederken Yanında Demir Ona Eşlik Eder.Ayrıca 'Burshel' Adlı Tanımadığı Kişiden de Notlar Gelmeye Başlar.Kendini Ölüme Esir Edecek miydi?