Onayla tuşuna bastıktan sonra arkama yaslandım ve bilgisayar ekranına bakmaya başladım.Kısa ve siyah saçlarımı kulağımın arkasına attıktan sonra ayağa kalktım.Üzerime bir şeyler giydikten sonra arabaya bindim.Gaza basmaya başladım.Size kendimi tanıtayım ben Alev gerçi ismimin bir önemi yok ama ben yinede söylemek isedim.On dakika sonra arabayı park edip arabadan indim.Yerdeki kurumuş yapraklara basarak ilerledim.Ağaçlara tutunarak yukarı tırmandım.Alem denilen ormana gelmiştim.Hayalimdeki mesleği yapabilmek için bir kursa gitmiştim.Ve bir görev verdiler.O da 'Elf' denilen taşı bulmaya gelmiştim.Turuncu renklerindeydi.Gerçi bu çok saçmaydı direk eğitim alıp mesleğimi yapabilirdim ama izin vermiyorlardı.Gece yarısı gelmiştim bu ormana, çünkü gündüzleri dışarı çıkmayı sevmiyordum.Ama geceler çok güzeldi.Yapraklara basa basa ilerlemeye başladım.Küçük bir çukurun içindeymiş.Taşı ne yapacaklarsa artık.Burada bir sürü çukur vardı.Hangisi olduğunu bilmiyordum.Ama teker teker hepsine bakmaya başladım derken arkamdan bir çıtırtı sesi geldiği an telaşla arkamı dödüm.Bir çukur vardı.Yavaş adımlarla küçük çukurum içine başımı uzattım.Fakat bir şey yoktu.Ben çıkarmış olabilirdim bu sesi.İleride sis olduğu için ormanın geri kalanını göremiyordum.Ve ben de oraya gidecektim.Orada olabilirdi taş.Sakin adımlarla ormanın diğer tarafına doğru ilerledim.Sisin içinde girdiğimde etrafı çok fazla göremiyordum.Orada bir çukur görmüştüm.Fakat bu çukur diğierlerinden farklıydı etrafı siyah bir şeyle kaplanmış ve içinden tutuncu bir ışık geliyordu.Bu Elf taşı olabilirdi.Heyecanla olabildiğince hızlı koşmaya başladım.Çukura gelmiştim.Fakat ellerimle gözlerimi kapatıyordum.Çok fazla ışık vardı ve kör olabilirdim.Işık bir anda kesilmişti ve bende ellerimi gözlerimden çekip çukurun içine baktım.İçeride bir kutu vardı fakat bu çok tozlu ve pisti.İğrenerek eğildim ve kutuya uzanarak kutuyu aldım.Ellerimle tozları temizledim.Kutuyu bana açma demişlerdi.Ama ben deli gibi merak ediyordum.Merakla kutuyu açma kararı verdim.Ve kutuyu sıkıca tutup kutuyu açtığımda gözlerim kararmaya başladı.Kutu ellerimden kayarak düştü.Bedenimi kaybettim.Ayaklarımın havalandığını hissettim.Evet uçuyordum.Kutunun içinden bir taş çıktı.Galiba bu Elf taşıydı.Taş benim yanıma doğru uçtu ve kalbimde hiç hissetmediğim bir acı hissettim.Elf taşı kalbimin içine büyük bir acıyla girmişti.Yere çakıldığımda çok kötü bir şey gördüm.Yerde kalbim, kalbimin yerine ise taş girmişti.Çığlık atmamak elimde değildi.Acı içinde olan çığlıklarımla tekrar bayıldım.Uyandığımda ise kendimi bambaşka bir yerde buldum.Başka bir dünya ve başka bir ülke 'Elf' ülkesinde.Zihnim ise hala yankılanıyordu.
Ölüm zamanın geldi...
Ölüm zamanın geldi...
Ölüm zamanın geldi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doğa'nın Sırrı
FanfictionAlev, Kaza Sonucu Başka Bir Dünyaya Işınlanır.Ölümcül Güçlerini Fark Ederken Yanında Demir Ona Eşlik Eder.Ayrıca 'Burshel' Adlı Tanımadığı Kişiden de Notlar Gelmeye Başlar.Kendini Ölüme Esir Edecek miydi?