Bir an önce gözümün önünden çekip gitmesini istiyordum. Huzur istiyordum. Ama yaşadıklarım buna izin vermiyordu. Bartın'ın başı öne doğru bükülmüş, bizi dinliyordu. Hiç tepki vermeden. Sanki olacakları başından beri biliyormuş gibi. Onun için bu dejavu olabilirdi. Ama benim için hiç uyanamayacağım kabustu. Dehşete kapılmıştım. Tekrar konuşmaya başladı. Ses tonu yine alay yüklüydü. '' Ha bir de. Şu sizin apartmanın bahçesinde olanlar. Hepsi kurmacaydı. Yani korkma Türkiye'yi Işid falan istila etmedi. '' Buna sevinmem mi gerekiyordu ?. Şaşırmakla yetindim.
Enis'in bana anlattığı her şey yalandı. Bu yalanlara inanan aptalda bendim. Karşımdaki adama merak ettiklerimi sorabilirdim. Fakat duyduklarım karşısında ne kadar dayanabilirdim bilmiyorum.
'' Beni teslim ettiğinde sana karşılık olarak ne verecekler ?.'' Bu soruyu sorarken ne düşünüyordum acaba ?. Bana ne yapacaklarını değil de, ona ne vereceklerini mi merak ediyordum ?. O da benimle aynı düşüncede olduğunu belirterek, gülümsedi ve kafasını salladı. Öldürücü bir bakış attım. Sorumu tekrarladı ve dudaklarını büzdü. '' Seni teslim ettiğimde bana ne verecekler ?. Hımm. Sana bunu söyleyemem. Ama Enis'in ne istediğini çok iyi biliyorum.'' Tek kaşımı havaya kaldırarak merak içinde sordum. '' Neymiş ?. '' İlk tereddüt etse de konuşmaya başladı.
'' Fark ettiysen Enis'in her gün ziyaret ettiği biri var. En kıymetlisi. Onu geri almak istiyor. '' En kıymetlisine karşılık ben. '' Demek bir sevgilisi var.'' Acıyla güldü. Sonra kapıyı çarparak kayboldu.
Gözlerim ağlamaktan yanıyordu. Yine de gözlerimi kapatmamaya zorluyordum. Her şey için hazırlıklı olmam lazımdı. Kapının tıkırdamasıyla, başımı çevirdim. Bir süre sonra Enis göründü. Enis'i görünce bütün zıt duygular harekete geçti. Artık ben bile ne hissettiğimi kestiremiyordum. Hızlıca bizi iplerden kurtardı. Tek kelime etmeden oradan çıkmayı başardık. Tam konuşacaktım ki, beni susturarak gözleriyle arabayı işaret etti. Şu an bende yorgundum. Belki de bunları yarın konuşabilirdik. Yani umarım yarına kadar yaşarım.
Arabada çıt çıkmıyordu. Kafamı cama yasladım. Ama hareket halindeki bir arabaya kafamı yaslamak pek akıllıca değildi. Zaten 5 dakika sonra benzinlikte durduk. Enis ve Bartın arabadan inince bende indim. '' Sen buraya otur. Biz Bartın ile yemekleri getirelim. '' Dediği gibi yaptım. Bir 25 dakikadır bekliyordum. Kendi kendime söylenirken hem market hem de restaurant olan yerden çıktılar. İkisinin yüzünde de ciddiyet hakimdi. Bartın, tepsiyi önüme koydu ve karşıma geçti. Enis yanıma oturmuştu. İkisi de bana bakıyordu. Ben ise önümde duran leziz yemeklere odaklanmıştım. Bir şeyler olduğu kesindi. Bütün her şey benden gizli yapıldığı için bunu da çok merak etmiyordum artık. Yarını beklemem gerekiyor. Bugün bu kadar adrenalin yeter.
Tepsimdeki yemeklerin hepsini yemekte ısrarcıydım ama midemin değil gözümün aç olduğunu anladım. Bu yüzden yarım bıraktığım yemeklerle vedalaşıp arabaya binmek zorunda kaldım. Arabanın içinde ürpertici bir hava vardı. ''Neler olduğunu anlatacak mısınız ?. Yoksa beni delirtmekte ısrarcı mısınız ?. '' Enis aynadan bana baktı ve süratle sürmeye başladı. Ne olduğunu anlamadan uykuya daldım.
Uyandığımda Bartın'ın kolları arasındaydım. Kafamı kaldırarak etrafa bakındım. Uçurumun kenarında ne yapıyorduk ?. Bartın'ın başı kanıyordu. '' Enis nerede ?. '' Gözlerini devirdi. '' O öldü. '' Tek yapabildiğim ona şaşkınlık ve hüzünle bakmak oldu. En sonunda boşluğa bakarak '' Nasıl ?.'' diyebildim sadece. Enis bizi o katilin elinden kurtarmıştı. Bartın yanıt vermeyince tekrar konuşmaya başladım. '' Yoksa bizi buldu mu ?.'' Kafasını hayır anlamında salladı. '' Çok süratliydi. Kafası yerinde değildi zaten. Uçuruma doğru sürmeye başladı. Yanımda olduğun için seni ve kendimi kurtarabildim. '' Bu çok saçma. Neden kendinle beraber bizi de öldürmek istemişti ?. Ağlıyordum. Kimin için bilmiyorum. Belki kendim için belki de o ve kurtaramadığı en kıymetlisi için.
Tekrardan merhaba. Aslında bu bölümü yazmayacaktım. Ne kadar tatmin edici oldu bilmiyorum. Aklınıza takılan bir şey varsa bana ulaşabilirsiniz. İster yorumla ister mesajla nasıl isterseniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstila
Fantastikİnan bana acı çekecek ruhum yok benim... Hissizim. Hiçbir şekilde canımı yakamazsın.Öylesine vurdum duymaz,öylesine umursamazım ki... Ve tüm bunlar beni özgür, güçlü ve korkusuz kılıyor.Seni sınırlayan tüm bariyerlerin temelinde korku var.Düşü...