Bölüm.11

141 21 6
                                    

  

     Hikayede geçen olay ve kurumlar   tamamen hayal ürünüdür.   

     
      🚩Oy ve yorum yapmadan geçmeyin lütfen :)

                    

                       İyi okumalar.

   

      
                           Bölüm.11

    Küçük bir fanusun içinde yaşamakla denizde kaybolmak arasında kalmış bir balık gibiydik. Hepimiz  koca özgürlüğün ardından gitmeyi hayal etsek de , boyumuz kadar yer kaplamazsak mutlu olamayacağımızı biliyorduk.

Bu yüzden denizlerden koparılanlar geri dönmeyi dilemezdi.

Koparldığım dünya evimdi. Fakat evimde benim bile bilmediğim odalar vardı. Kilitli olan  kapılar hafızamiken onların ardında neler olduğunu tahmin bile edemiyordum.

Dönüş yolum aynı olsa da ,varacağım yer değişecekti. Belki de sadece balığın sudan çıkma zamanı gelmişti.

"Uyan! Leyla sesime gel!"
Göremediğim her şey netleşmişti. Daldığım yere geri dönmüştüm. Dizimin dibinde Ali vardı. Onu görmemle irkilip olduğum yerde daha fazla geri çekilmeye çalıştım. Arkamda sert zemin bir vardı ve  artık farkındaydım. Ben ne ondan ,ne de geçmişten kaçamazdım.

"Tamam. Bak uzaklaşıyorum. Bak."
Korktuğumu anlamıştı. Ellerini teslim oluyor gibi yukarı kaldırıp, dizlerinin üstünde geri geri gitti. Gözlerimi ondan alamıyordum. Eskiden onu görmüş olmam ya da bağlantımızın olabileceği aklıma asla gelmezdi. Bu şekilde olmamalıydı.

Göğsümün daraldığını hissediyordum. Ağlama isteğiyle boğazıma yutkunması zor bir acı oturuyordu. Bir bardak suyun önüme uzatılmasıyla dikkatim az da olsa dağıldı.
Ulrica yatıştırıcı bir ifadeyle bana yakalaşmaya çılışıyordu. Hiç düşünmeden suyu elinden aldım. İlk yudumu yutamıyordum bile. Beni mahveden şey, aklım o kadar bulanıktı ki ,bunun ne olduğunu bile çözemiyordum. Sarhoş bir zihnin içine sıkışmıştım sanki.

İnsan hatırlamadığı anıları olduğunu hep bilirdi. Hafıza iyi bir yoldaş değildi sonuçta. Büyüdüğümüz an elimizi bırakırdı. Fakat bu başkaydı.

Benim dedem bir bilim insanıydı. Araştırmalar yapardı, başarılı birisiydi.
Akvaryumun içinde bir insana ne yapmış olabilirdi ki? Ali onun deneyi miydi?
Öyleyse bile biz niye karşılaşmıştık, zaman neden bizi sürekli bir araya getiriyordu?

Bardakdaki suyu bitirmeme rağmen içim yanıyordu. Benim bahçelerim vardı, güneş battı, bulutlar gitti, toprak kurudu.

                               🌫

  Bir haftadır aynı rutinin içindeyim. Sabah saat 8'de uyanıp, psikolog seansına gidiyordum. Aç karnına olmam önemliymiş. Daha sonra iki günde bir, küçük miktarda kolumdan kan alıyorlardı. Garip kurallardan yalnızca birisiydi bu. Seanslarda yanımda Ali de oturuyor,bir nevi çevirmenlik yapıyordu. Genelde çocukluğum hakkında bazı konulardan konuşmaya çalışıyorlar ama onlara modern çağda geçen yıllarım hakkında bir şey anlatamazdım zaten. Bu yüzden dedemin de hep söylediği gibi  onları inandıra bilmek için  gerçeğin içine yalan katıp sunuyordum.

Ulrica benimle bizzat ilgileniyor, rutinimde bana eşlik ediyordu.

Öğlenleri doktorlar ve hastalar yemeklerini birlikte yerdi. Her kesin içmesi gereken tadı iğrenç bir şrup içiyorlardı.Ben de bir kere içtim ama üstümdeki garip etkilerini hissettikten sonra sadece içiyor numarası yapıyordum. Çokta sorguladıkları yoktu. Çünki onlara karşı çıkan ya da kurallarını sorgulayan kimse yok.

Bir Avuç BarutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin