Boğazıma takılan ananas parçasıyla
neredeyse boğuluyordum.Sara bir bilseydi.
Adam gerçekten de erkek uzuvları
departmanında kutsanmıştı. Hiç de adil değildi.“Neden bu kadar pislik?”
“Kim bilir?” dedi Sara ve sanki iyi bir
mazereti olabileceğini düşünüyormuş gibi gözlerini kırpıştırdı.“Belki de zor bir çocukluk geçirmiştir.”
“Ailesiyle tanıştın mı?” diye sordum kuşkuyla.
“Merhaba Norman Rockwell.”
“Doğru,
” dedi kabullenerek.
“Belki bir çeşit savunma mekanizmasıdır.
Kendini kötü hissediyordur ve çok yakışıklı olduğu için daha çok çalışarak kendini herkese ispatlama ihtiyacı duyuyordur”
Homurdandım.
“Derin bir nedeni yok.
Herkesin onun kadar özenli olması ve onun kadar çok çalışması gerektiğini düşünüyor ama pek çok insan öyle düşünmüyor.
Bu da onu deli ediyor.”
“Onu mu savunuyorsun Chloe?” diye sordu Sara şaşkın bir sırıtışla.“Tabii ki hayırl’
Julianın mavi gözlerinin beni incelediğini ve sessiz bir suçlamayla kısıldığını fark ettim.
Geçmiş aylar içerisinde patronumla ilgili hikâyetlerimi kendi payıma anlatmıştım fakat sanırım ne kadar göz kamaştırıcı olduğundan hiç
bahsetmemiştim.“Chloe, benden bir şey mi gizliyordun? Yoksa patronun ateşli bir parça mı?” diye sordu.
“Göz kamaştırıcı fakat kişiliği yüzünden bunu
takdir etmek çok güç.”Olabildiğince umursamaz gözükmeye çalıştım.
Julia aklımdan geçen her düşünceyi okuyabiliyordu.
“Pekâlâ,” dedi omuz silkerek ve içkisinden büyük bir yudum aldı.
“Belki de minik bir aleti olduğu için sinirlidir.”
İki arkadaşım kahkahalara boğulurken şampanya kadehimi devirmiştim.
Pazartesi sabahı binaya doğru yönelirken sinir küpüydüm.
Kararımı vermiştim; adalet eksikliğimizden dolayı işimi feda etmeyecektim.
Şu anki pozisyonumu, burs kurulu için cafcaflı bir sunumla bitirmek, sonra buradan ayrılıp kariyerime başlamak istiyordum.
Artık daha fazla seks, daha fazla fantezi kurmak yoktu.
Bay Ryan la birkaç ay daha -yalnızca iş için- kolaylıkla çalışabilirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARMAŞIK ?
Romance𝙺𝚒𝚝𝚊𝚋ı𝚗 𝚒𝚌̧𝚎𝚛𝚒𝚐̆𝚒 𝚢𝚎𝚝𝚒𝚜̧𝚔𝚒𝚗 𝚘𝚔𝚞𝚛𝚕𝚊𝚛𝚊 𝚞𝚢𝚐𝚞𝚗𝚍𝚞𝚛 𝚌𝚒𝚗𝚜𝚎𝚕 𝚜𝚊𝚑𝚗𝚎𝚕𝚎𝚛 𝚒𝚌̧𝚎𝚛𝚒𝚛. 𝙺𝚒𝚝𝚊𝚙𝚕𝚊𝚛ı 𝚢𝚊𝚔𝚖𝚊𝚔𝚝𝚊𝚗 𝚍𝚊𝚑𝚊 𝚋𝚞̈𝚢𝚞̈𝚔 𝚋𝚒𝚛 𝚜𝚞𝚌̧ 𝚟𝚊𝚛𝚜𝚊 𝚘 𝚍𝚊 𝚘𝚗𝚕𝚊𝚛ı 𝚘𝚔𝚞𝚖𝚊𝚖𝚊𝚔...