14. Bölüm

950 111 208
                                    

Beğeni ve satır arası yorumlarınızı bırakmayı unutmayın💐

Kitap hakkındaki duyurulardan haberdar olmak için Wattpad hesabımı takibe alabilirsiniz. Yeni bölüm alıntılarını görebilmek için hesabımı takipe alabilirsiniz.

Büyüklerimin ellerinden, küçüklerimin gözlerinden öperim. Hepinize nice sağlıklı, mutlu, huzurlu, sevdiklerinizle geçirebileceğiniz bir bayram diliyorum. Bayramınız mübarek olsun.🥰🥰❤️

Bizde bayramlar hep buruk geçer. Gurbetin bayramı olmuyor maalesef... Ailenizle, sevdiklerinizle geçirdiğiniz bayramların değerini, kıymetini bilin. Nice bayramlara...

Bölümleri düzenli atamıyorum. Günlük hayatın son aylarda çok yoğun. Burada henüz okullar kapanmadı. Yasemin kokusunun son iki bölümü kaldı. Onun finalinden sonra buraya dönüş yapacağım.

Keyifli okumalar dilerim💐

                                         🍂

YAZARDAN

Her yeni gün bir umut demekti. Portakal bahçesinin ortasında bulunan büyük çiftlik evinin sakinleri sıradan bir güne gözlerini aralamışlardı.

Herkesin bu hafta sonuyla ilgili planları olsada,  yapılan planlar günün ortasında çiftliğe düşen bombayla yarıda kalmıştı.

Yapılan planlar bir bir bozulurken etrafa saçılan kıvılcımlardan herkes payını düşeni alacaktı. Acele işin kimseye hayır getirmeyeceğini bir kez daha görecekti insanoğlu.

Yüreklere sevda ateşi düştüğünde, ne akıl kalıyordu ne de mantık. Deli taylar gibi çoşan gönülleri zapt etmek imkansız hale geliyordu.

Sevda bir avuç ateşti. Düştüğü yeri yakar geçerdi. Öyle bir yangın başlardı ki, bu yangını söndürmeye hiç kimsenin gücü yetmezdi.

Gökçe, Alptuğ ile birlikte çiftlikten gittikten bir süre sonra çiftliğin kapısına silahlarla dayanan adamlar çiftliğin büyük meydanına kadar gelmişti.

Çiftlik evinde bulunanlar tek tek dışarı çıktılar. Neler olduğuna kimse anlam veremezken portakal bahçesinden koşturarak gelen Kadir Kahya durumu anlamaya çalışıyordu.

Portakal bahçesinde çalışan işçiler işlerini bırakmış, çiftlik meydanında toplanan öfkeli kalabalığa bakıyorlardı.

Çukurova'da Türkmen Kızı Züleyhayı herkes tanırdı. Bu coğrafyada isimden önce insanın namı yürürdü. Türkmen Kızı Züleyhanın kapısından kimse baskın yapar gibi giremezdi. Bu kapı zamanında nice mazlumlara, darda kalmışlara sonuna kadar açılmıştı.

Hoş gelen, hoş giderdi.

Türkmen Kızı bu dünyadan ebedi hayatı gideli yıllar olsada halen çiftlikte onun kurallı geçerliydi. Yaşlı kadın giderken yerine torununu bırakmıştı. Orman yeşili gözlere sahip genç kız kendine bırakılan mirasa layıkıyla bugüne kadar sahip çıkmıştı. Bugünden sonrada sahip çıkmaya devam edecekti.

"Kadir Kahya oğlun nerede?" Öfkeli kalabalığın içindeki yaşlı adamın çatallaşan sesi çiftlik meydanında yankılandığında herkes birbirinin gözlerine bakmıştı. Zira kimse ne olup bittiğine anlam veremiyordu.

Yaşlı adamın yanında bulunan otuzlarının ortasında görünen orta boylu adam silahını Kadir Kahya'ya doğrulttu.

Genç bir kızın cılız çığlığı kulakları doldururken, öfkeli kalabalık sordukları sorunun cevabı bekliyordu.

GökçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin