10. Bölüm

853 120 334
                                    

Beğeni ve satır arası yorumlarınızı bekliyorum💐

Sizleri biraz beklettim. Çok yoğunum, fırsat buldukça yazabildim.💐

Bölümü düzenlemedim. Yazım hataları olabilir

Wattpad hesabımı takibe almak için @kitapkolik_46

Instagram hesabım @kitapkolik

Keyifli okumalar dilerim💐

                                        🍂

Cihangir Tataroğlu'ndan

Kara bulutların yeryüzünü kapladığı bir sabaha gözlerimi araladım. Bir kaç dakika yatakta kalarak bugünün planını zihnimden geçirdim. Şirkete gitmemeye karar verdim. Şirketteki işleri bugün Oğuz halledebilirdi.

Kasvetli hava insanın ruhun da sirayet ediyordu. Üzerimi giyinip odamdan çıktığımda büyük salona inmiştim. Annem her zaman ki gibi kahvaltı masasında beni bekliyordu.

"Günaydın validem."

"Günaydın oğlum."

Masaya oturduğumda annemin yüzünün hali dışardaki fırtınadan daha kötüydü. Bir şeylere canını sıktığı çok açıktı. Bu ev en çok annemin yıllarca çektiği acılara şahit olmuştu. Dudaklarından dökülmesede gözleri her şeyi anlatmaya yetiyordu. Küçüklüğümden bu yana bir çok şeye şahit olsamda, kapalı kapılar ardında bilmediğim çok şey vardı.

Annem yıllar önce Çukurova'nın en güzel kızıymış. Dedem ve babaannem annemi görüp, beğenip babama istemişler. O adama baba dahi demek istemiyordum.

Bir söz vardır güzelin kaderi olmazmış diye. Annem de bu söz bire bir yıllarca yaşamış.

Ben babam varken babasız büyüdüm. Annemde kocası varken, kocasız yaşayan gelinlerden. Geçmişi hatırlamak bana acı versede anneme de, bana da sebep olanları asla affedemiyordum. Bunların başında da babaannem geliyordu.

"Validem bir sorun mu var?!"

"Yok oğlum. Bunu da nereden çıkardın."

"Masaya oturduğumdan bu yana çok dalgınsın." Annemin yüzü hafif gülümsediğinde bunun zoraki olduğunu biliyordum. Bir kaç dakika annem zaman verdim. Sıcak çayımı yudumlarken gözlerimi annemin üzerinden ayırmıyordum. Yaşına göre çok güzel kadındı. Babam öldükten sonra evlenmek isteyen çok olmuş ama hiçbir zaman tekrar evlenmeyi düşünmemişti.

"Sabah babaannen aradı. Haftaya gelecekmiş. Hale'yi sana isteyecekmiş. Asuman'a da söylemiş. Biliyorsun halan zaten kızını seninle evlendirmek için can atıyor." Sıkıntıyla elimdeki çay bardağını masaya sert bir şekilde bıraktım.

"Hale benim kız kardeşim. Bunu daha önce babaanneme söyledim. Halamın derdinin ne olduğunu çok iyi biliyorum. Dedem ona yıllar önce mirastan bütün hakkını verdi. Buraya sadece misafir olarak gelip giderler daha fazlası yok."

Babaannemi yaşlı diye, büyüğüm diye alttan aldıkça o daha çok tepemize çıkıyordu. Gelip gitmesini bilirse ne alâ ama daha fazlası olursa onları gerçek Cihangir'le seve seve tanıştırırım. Benim de sabrımın bir sınırı var.

"Korkuyorum oğlum. Bana yaptıklarını sana da yapmalarından korkuyorum. Hale'yi gelinim olarak kesinlikle istemiyorum. Aklı bir karış havada o kızın. Halan benim kızım özgür yaşasın dedikçe kızının nasıl edepten, ahlaktan yoksun büyüdüğünü göremedi."

GökçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin