3. Bölüm

1.1K 116 244
                                    

Beğeni ve satır arası yorumlarınızı bekliyorum💐

Wattpad hesabımı takibe almak için: @kitapkolik_46

İnstagram: @kitapkolik

Bölümü düzenlemedim. Yazım hataları olabilir. Kitap bitikten sonra bölümler düzenlemeye alınacaktır.

Keyifli okumalar dilerim💐

💧💧💧💧💧

1 yıl sonra

Hz. Ali ne güzel söylemiş; Yalan dört nala gider. Hakikat ise adım adım yürür. Fakat yinede vaktinden önce yetişir...

Ben adımlarımı sağlam atmak istedikçe, adımlarımın önüne engeller çıkıyordu.

Yaşım henüz 18'di ama bir insanın bir ömür yaşadığından daha çok şey yaşamıştım.

Amcamın ve ailesinin yüzünü görmeyeli tam 1 yıl olmuştu. Bir halkanın parmağıma takıldığı gecenin sabahında Çukurova topraklarını terk etmiştim.

Parmağıma takılan halka değil, boynuma dolanan urgandı. Yüreğime oturan bir ağırlık vardı.

Babaannem henüz ben ilkokulu bitirmeden İstanbul'dan okul ayarlayıp, eğitimime orda devam etmemi istemişti. Beni amcamın elinden kurtarmak için ve geleceğimi daha iyi kurmam için bunu yaptığını biliyordum. Ne kadar başarılı oldu onu bilemiyorum. Amcam o yıllarda tek bir şartla babaanneme karşı çıkmadı. Eğitim masraflarına karışmam dediğini hatırlıyorum.

Küçük yaşta İstanbul'a geldiğimde Musa baba ve Yıldız teyzenin yanında kaldım. Yanında kaldığım aileye babaannemin sonsuz güveni vardı.

"Musa oğlum canımın bir parçası önce Allaha sonra size emanet. Emanetime iyi bakacağından şüphem yok." Türkmen kızı Züleyhan'ın o zamanki sözlerini hatırlamıştım.

Musa baba Milli Savunmada çalışıyordu. Hangi konumda çalıştığını bilmiyorum. Yıldız teyzeminde ünlü bir moda evi vardı. Özel müşterilerine kişiye özel elbiseler tasarlayıp dikiyordu. Çok istemelerine rağmen çocukları hiç olmamış. Ben yanlarına geldiğimde Yıldız teyze beni evimizin neşesi diye severdi. Musa baba sık sık şehir dışı görevlere gittiği için ona can yoldaşı oluyormuşum.

Musa baba, Türkmen kızı Züleyha'yı annesi gibi sevip sayardı. Yıldız teyzeyle kaçarak evlendiklerinde onlara babaannem destek çıkmış. Musa babanın okumasına da babaannem vesile olmuş. Aralarındaki bağ çok kuvvetliydi. Türkmen Kızı Züleyhanın manevi oğluydu.

Ben 16 yaşıma geldiğimde eve Feride isminde benimle yaşıt ela iri gözleri olan ve uzun kestane rengi saçlara sahip, benden biraz kısa bir kız geldi. Musa baba ve Yıldız teyze sık sık yetiştirme yurtlarını ziyaret ederdi. Hatta birçok kez onlarla bende giderdim.

Feride, yetiştirme yurdundan gelen kimsesiz çocuklardan biriydi. Yıldız teyze Feride'yi çok sevdiği için koruyucu aile olarak evlerine almaları zor olmamıştı. Hayatımıza Feride'nin girmesiyle daha da güzelmişti.

İnsanın gönlü geniş olduktan sonra sığdıramayacağı kimse yoktu. Yani insan gönlüne sığdırdığını evinede sığdırıyordu.

Feride zamanla bana bir kız kardeşten öte olmuştu. Aynı okulla gittik. Boş zamanlarımızda Yıldız teyzeye moda evinde yardım ettik.

Ben çizim yapmayı çok sevdiğim için değişik modellerde elbiseler çizmeye başladım. Yıldız teyze bana bu konuda yardımcı olarak farklı teknikler öğretmişti. Hatta bir iki müşterinin elbiselerinin tasarımında benim imzam vardı.

GökçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin