38.bölüm

1.1K 95 16
                                    

Merhabaaa. Hızlı geldik. Yeni bölüm geldi. Keyifli okumalar dilerim. En uzun yazdığım bölüm oldu galiba. Oy ve yorum yaparsanız çok sevinirim.

💄

Bazen mutlulukların içinde gölgeler oluşabiliyordu.
Ben dün o gölgenin ilk sinyallerini almıştım. Abim Demir'e gelecek planlarımızı sorduğunda gerçekler yüzüme tokat gibi çarpmıştı.  Demir gidebilirdi. Hayalleri vardı, ben olmadığəm zaman kurduğu hayaller. Şimdi benim varlığımın onun hayallerinin önüne geçmesini istemiyordum. Bu çok bencilceydi.

Peki ben ne istiyordum ?
Bu soruyu bir çok kez kendime sormuştum. Bir hedefim bile yoktu. Böyle düşününce sanki Demir'in peşinden sürüklenip onun hayalini yaşayabilirmişim gibi geliyordu. Ben başkasının hayalinde yaşayabilir miydim?

Demir'le bu konuyu konuşmamız gerektiğinin farkındaydım ama, duyacaklarımı ertelemeye çalışıyordum. Eğer Demir yurtdışına çıkmak isterse ona engel olmazdım. Benim de gelmemi isterse bunu yapamayacağımı biliyordum. Hiç bir zaman ailemden ayrı yaşamamıştım. Düzenim var, bir hayatım var, arkadaşlarım onları bırakmayacağımı biliyordum. O yüzden  ben Demir'in hayalinde yaşayamazdım. Ama gitmek isterse engel olamayacağımı biliyordum. Uzak mesafe ilişkisi nasıl olurdu bilmiyorum ama sanki biz her şeyin üstesinden gelecekmişiz gibiydi. Bu hisse tutunmak istedim.

Kafamın içinde oluşan sesleri susturmak için elime bir kitap alıp okumaya karar verdim. Yatağımın içinde uzanmış öylece kitabın kapağını seyrettim. Kısa bir an pencereye doğru baktığımda batmaya başlayan güneşin kızıllıklarının odamın duvarlarına yansıyışını gördüm. Günün en sevdiğim saatleri gün batımıydı. Bir şekilde hep bana huzurlu hissettiriyordu.

Telefonuma gelen mesaj sesiyle bakışlarımı pencereden ayırıp mor kılıflı telefonumu elime aldım. Telefonun ekranı aydınlandığında kilit ekranda olan resimle yüzümde gülümseme oluştu. Dün akşam koymuştum bu resmi. Demir'le ikimizin güzel çıktığı bir fotoğraftı. Okuldaydık ve Ekin tarafından çekilmişti. Demir kolunu boynuma dolamış beni göğsüne çekerken yüzünde yine beni sersemleten bir gülümsemeyle bana bakıyordu. Benim bir kolum onun dizindeyken diğer elimde kalbinin tam üzerine konumlanmıştı. Bakışlarım onun içimi eriten buz mavilerine kilitlenmişti. Oldukca güzel bir andı.

Fotoğrafa bakmayı kesip gelen mesaja tıkladığımda Berna'nın mesajı olduğunu gördüm.

Ballı lokumum
Bebek dışarı çıkalım mı?

Siz
Ne zaman güzellik

Ballı lokumum
Hmm

Ballı lokumum
Mesela şimdi

Siz
Akşam oldu?

Ballı lokumum
Yaniiii

Siz
Gece firarı???

Ballı lokumum
Aynenn öylee

Ballı lokumum
Yeni bir mekan açılmış

Ballı lokumum
Gidip kafamızı dağıtalım olmaz mı?

Bu teklifi değerlendirmek için pek düşünmedim. Aslında kafamı dağıtmaya ihtiyacım vardı.

Siz
Olur bebeğim

Ballı lokumum
O zaman hazırlanalım

Ballı lokumum
Yaşasınnnn

Kaç saattir gömüldüğüm yatağın içinden çıktığımda boy aynamdan kendime baktım. Üzerimde pandalı bir pijama takımı vardı. Saçlarım birbirine girmiş oldukca kabarmıştı. Gözlerimin altı şişmişti. Dudaklarımsa bir sehra çölü kadar kupkuruydu. Görüntüm pek iç açıcı olmadığına karar verdiğimde banyoya ilerledim. Güzel bir duş aldıktan sonra giysi dolabına ilerledim. Hem giyecek bir çok şeyim vardı hem de yoktu. Dolabı biraz karıştırdıktan sonra giyeceğim şeyleri karar vermiştim. Üzerimde siyah bir crop vardı. Önünde kalp şeklinde dekoltesiyle güzel görünüyordu. Altımaysa siyah mini fırfırlı bir etek giymiştim. Biraz bol olduğu için siyah deri Christion Dior markalı kemeri takmıştım. Aynadaki görüntüm hoşuma giderken saçlarımı yapmaya başladım. Nemli saçlarımı hızla kurutarak maşa yaptım. Saçlarıma şu aralar popüler olan yıldız tokalardan iki tane  taktığımda telefonuma gelen mesajla duraksadım.

TEKTAŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin