Satır arası yorumlarınızı bekliyorum
Yıldızı parlatın aşklarım ⭐️
İyi okumalarrrrr🤍
Kahvaltı masasındaydık. Sibel denilen kadında bu masadaydı. Her ne kadar ağa onları kovsada Kaan abi herkese rest çekmişti oğluna bile. Hoş, oğuluda pek anlamıyordu ama anlayacaktı. O zaman Sibel denilen kadından herkesten çok nefret edicekti.
Dün geceden sonra hala Boran'ın yüzüne bakmamıştım. O ise henüz konuşmaya çalışmamıştı bile.
"Oğul bu gün amcanlar geliyor." Umursamaz şekilde yemeğini yemeye devam etti. "E gelsinler baba?" Ağzına attığı yumurtayı ağır ağır çiğnerken gözleri babasındaydı. "Oğlum, geçen seferki gibi olmasın diye söylüyorum." Dedi dişleri arasından. Boran sessiz kaldı.
"Ben doydum." Diyip ayağa kalktı ve merdivenlerden çıkmaya başladı. Bende yediğim yemeği yarıda bırakıp arkasından gittim.
Kapıyı yavaşça araladım. Balkonda sigara içiyordu. Yanına gittim. "Hala kızgın mısın bana?" Muhtemelen dünkü olayı kastediyordu. Kafamı ki yana salladım. "Telafi edeceğim bebeğim." Sigarasını bitirip iki kişilik sandalyenin ortasına oturup bacaklarını hafif ayırdı. Ani gelen cesaretle ayağımın birini sandalyeye yaslayıp diğer bacağımı ise kucağından diğer tarafa attığımda yüzündeki o ifadeyi görmek çok şeye bedeldi. Ağırlığımı bacaklarına verip kucağına oturdum. Başımı göğsüne yasladım.
Kalbi çok hızlı atıyordu. Aramızda hafif bi mesafe vardı fakat duyuyordum. "Aşkım,"
"Efendim yavrum." Ellerimi beline atıp kafamı göğüsüne yasladım. "Sen neden gittin masadan?" Bi eli sırtımı diğer eli ise saçlarımı okşuyordu. "Boş ver yavrum." Kafama aşağı yukarı salladım. "Boran.."'hmm'ladı dinlediğini belli etmek için. "Şey.. öpsene beni?" Muhtemelen beklemiyordu. Şaşırmıştı. Ondan bi atak gelmeyeceğini düşünüp kalkacağım sırada iki eli belimi buldu. Yavaş yavaş dudaklarıma yaklaştığında nefes almayı unuttum.
Dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Ne kadar öyle kaldık bilmiyorum. Dudaklarını yavaş yavaş hareket ettirmeye başladığında ona uyum sağlamaya çalıştım. Alt dudağını dudakları arasına alıp emdiğinde aynısını üst dudağına yapmaya çalıştım. Kucağında biraz daha yükselip üstünlük kurmaya çalıştım. Kurdumda.
Elleri belimi buldu. Soğuk elleri yavaşça thsirtümün içine girdi. Ani gelen soğuk ile hafif titredim. Yavaş yavaş belimi okşamaya başladı. Dudağıma hafifçe dişlerini geçirdi. "Imhh," inlemem dudakları arasında kaybolurken bu hareketim hareketlerinin hırçınlaşmasını sağlamış, üstünlüğümü kaybetmeme neden olmuştu. Nefes alamadığımdan omzunu sertçe sıktığımda anlamış gibi ayırdı dudaklarımızı.
Ben derin nefesler alırken dudaklarıma sertçe bir öpücük daha kondurdu. Tekrar göğsüne yattım. "Yavrum," kafamı kaldırdım hafifçe. "Beraber, baş başa bi yerlere gidelim mi?"
Kaşlarım çatıldı. Nereden çıkmıştı ki? "Nereden çıkıtı bu?" Yanağıma öpücük kondurdu."Şimdi sen dün bana o kadar şey hazırladın. Ben gelemedim. Hem telafi etmiş olurum, hemde birbirimizi biraz daha tanımış oluruz? Olmaz mı?" Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Kucağına biraz daha yerleştim. "Bilmem, olur mu?" Dedim. "Olur, olur" dediğinde gülümsedim. Olurdu. Çok güzel olurdu hatta.
***
"Bebeğim hadi kalk." Kafamı iki yana salladım ve olduğum yere daha çok sindim. Uykum vardı. "Ama amcamlar gelmiş ayıp olmasın?" Gözlerimi açtım. Ters ters baktım ona. "Sen bu gün masayı bıraktın ayıp olmadı. Ben şimdi inmedim diye mi ayıp olucak? Yatıyorum işte kocamın koynunda." Sonda sesim baya huysuz çıkmıştı. Beklediğimdende fazla.