Öncelikle açıklama yaparak başlayacağım. Abi niye bölüm atlıyorsunuz? Bu kitap zaten benim olan bir kitabımdı bazı problemlerden ötürü hesap değiştirmek durumunda kaldım. Ve artık buradayım. Dehşet az bir okuma var 12.1 okuma nerede 200 okuma nerede 80 kişilik bir hesabi bıraktım ve sizden tek isteğim birazcık etkileşim göstermeniz. Hikayeye oy verince incileriniz dökülmüyor.
×××
Boran'dan;
Sabah uyandığımda neredeyse üstüme çıkmış bir mert. Dünyanın en güzel görüntülerinden biri idi benim için.
Dağınık saçları, findik gibi burnunu göğsüme gömmesi, hafif aralık ağzını arada şapırdatması. Tanrım, hangi sevabım için gönderdin bana bu güzelliği...
Arabada uyuduğumuzdan mütevellit yaşadığım yoğun sırt ve bel ağrısına katlanamayıp dikkatlice yerimden kalktım. Kafasının altına sessizce yastığı yerleştirdim. Kapının cep kısmından çıkarttığım bir şişe su ile aşağı indim. Biz dün salak gibi otaban kenarında uyumuştuk! Bu gerçeği gözardı edip yanıma aldığım sudan bir yudum aldım. Geri kalanı ile ise elimi ve yüzümü yıkadım. Şöför koltuğuna oturup gideceğimiz yere doğru sürmeye başladım.
Bungalov bir tatil köyüne gidiyorduk. Arkadaşım orada çalışıyordu ve bize güzel bir ev ayarlayabileceğini söylediği için oraya gidiyorduk. Daha soğrusu mert gittiğimizi bilmiyordu sürpriz yapmak istemiştim. Otel ortamında bunalacağımızı düşündüğümden bu yer çok cazip gelmişti.umarım beğenirdi!
***
Gelmemize çok az kala uyanmıştı gözleri uyumaktan şişmiş saçı başı dağılmıştı. Açıkçası bu hali ile çok tatlı duruyordu! Döve döve sevesin vardı yavrumu.
'BUNGALOV TATİL KÖYÜ' tabelasından geçtikten sonra anahtarları alacağımız asıl eve yürümeye başladık. Arkadaşım burada resepsiyonistti. Elini elime kenetledim. Eve yaklaştığımızda elime kimliğini uzattı. "Birdaha girmeyeyim içeri sen al gel." Kafamı salladım. İçeri girdiğimde resepsiyonda Özgeyi gördüm. Yüzüme bi tebessüm yerleştirdim. "Naber?" Beni görünce gülümsedi. "İyi senden?"
Biraz daha havadan sudan konuştuktan sonra sırıttı. "Evlenmişsin? İnsan çağırır köpek!" Güldüm. "İnan çok hızlı oldu."
"Yenge nasıl izin verdi erkek erkeğe tatile? Karın saf mı?!" Bu dediğine kahkaha attım. "Dışarıdaki kişi eşim." Bi anda gözleri açıldı. Renkten renge girmeye başladı bu hâline güldüm. "Neyse darısı başımıza" masanın üstündeki elini dostça sıktım. Mahçupça gülümsedi.
Konuşma faslının fazla uzadığını fark edince hızlıca kayıt işlemleri ve anahtar işlemlerini yapmaya başladı. Hemen ardından yanıma Mert geldi. "Arabanın anahtarını verir misin? Bavulları çıkaracağım." Sesi, o kadar soğuktu ki.. kaşlarımı çattım. afif kaşlarını çatıp "anahtarları alayım beraber çıkarız." Dedim. derin bir nefes aldı. "Boran başım ağrıdı ver hadi, sen gelirsin anahtarları alınca." Kaşlarını dahada çattım. "Beraber alırız dedim!" Kendime hakim olamayarak sesimi biraz yükseltmiştim "Boran arabanın anahtarlarını ver! Bavulları çıkaracağım!" Diye bağırdı.
Neden insan içinde bağırıyordu ki, insanlara daha fazla rezil olmamak adına kolunu tuttum. Sanırım biraz fazla sert olmuştu. Hızlı hızlı giderken birden aklim başına gelmiş kolunu bırakmıştım. Hafif öne savrulduğunda endişelerime engel olamamıştım.
Kaşlarımı çattı. "Ne derdin var? Dök içini rahatla!" Dedim. Sinirlerime hakim olamıyordum. Dün gece bu adamla mı uyumuştum gerçekten?
"Asıl senin derdin ne! Ne diye insanların içinde bana bağırıp sonrada yakapaça arabaya fırlatıyorsun! Senden insan gibi araba anahtarı istedim!" Derin bi nefes alıp kendimi sakinleştirmeye çalıştım. "Ulan beraber alırız dedim neyi uzatıyorsun! Derdin ne söyle bileyim!?"
Yüzüne daha önce hiç görmediğim ama tatşı olan bi gülümseme yerkeştirdi. "Ne ki acaba benim derdim! Bir anahtar almak 15 dakika sürmez! Taş patlasa 5 dakika sürer! Bi baktım bizimki onbeş dakikadır ortalıkta yok dur dedim bi bakayım birde ne göreyim bizimki hala anahtar almamış kadının biri ile gülüşüyor! Merak ediyorum her seferinde birşeyleri içimde bırakmayı nasil başarıyorsun? Nasıl her seferinde tüm hevesimi kursağımda bırakıyorsun!"
Neyi kursağında bırakmıştım şu zamana kadar?! Sinirle ağzımdan bir 'Hah?!' Nidası yükseldi. "Ne istedin de yapmadım be ben senin!"
Sinirle konuşmaya devam etti.
"Ulan kaza yapmıştın hatırlıyor musun ödüm bokuma karışmıştı seni görünce. Ulan kaza yaptin çok korktum eyvallah. Oğlum ben o kadar hazırladım lan. O gün sadece o balkon mu vardı sanıyorsun o kadar özendim. İlk adımı atayım dedim. Sonuç hüsran! Az önce buraya gelirken ki tüm hayallerimide yıktın. Dedim ki tekrar ilk adımı ben atayım, belki çekiniyordur, yapamıyordur, belki zor geliyordur dedim. Ama sonuç? Resepsiyondaki kadın ile gülüşerek konuşup tüm hayallerimi yıkan bir Boran. Dedim belki hızlı ilerliyoruz bu saçma fikir için çok erken ya da belki hala bir 'erkek' ile evli olma konusuna alışamadı. Gidiyorum yanından insan gibi anahtar istiyorum. Kendime daha fazla saygısızlık yapamam diyorum ve ne mi oluyor? Hah! Kocam beni yakapaça arabaya fırlatıyor! Sen yakında beni kemerle dövmeye başlarsın ha söyleyeyim!"
Kemer? Erkek ile evli olma düşüncesine alışamamış mı? ona 'ne kadar aşık olduğumu bilmiyormuydu? Böyle mi hissediyordu gerçekten? Ne diyeceğimi bilmiyordum. Sustum. O'da sustu.
Derin bir nefes aldı. "Arabayı aç. Telefonum içeride." Uyuşuk bir şekilde elimi cebime attım. Eğer açarsam küs kalırdık. Bunu sevmiyorum! Şu an çocuk gibi ağlayabilirdim.
Sinirlenmeye başlıyordu. Cebimden çıkarttığım anahtarı elimden hızlıca çekip kapıyı açtı. Elindeki anahtarı elime tutuşturdu. İçinden birkaç eşyası ve bavulunu aldığında yutkundum. Gitmesindi. Özgeye taxi çağırmasını söylediğinde özge ilk bana baktı. Onayladım onu. Fazla zorlamayacaktım. Ama bu denemeyeceğim anlamına gelmiyordu. Çıkışa doğru ilerlerken. Az önceki gibi öküzlük yapmayıp nazikçe kolundan tuttum. derin bir nefes aldım. "Beraber geldik beraber gideceğiz, arabaya geç!" sesim yumuşaktı. Ama emir verir gibi konuşmuştum. Bundan ben bile hoşlanmamıştım. Derin bir nefes aldı.
"Bak, ikimizinde dinlenmeye ihtiyacı var belliki fazla hızlı ilerliyoruz, ikimizde bir şeyleri gözden geçirelim. Ben Egede kalacağım şu tatil bitene kadar. Senden tek ricam beni sadece şu tatil bittiği zaman ara eve beraber geçeriz sende, bende birilerine açıklama yapmak zorunda kalmayız." Bir şey demedim. Zaten biraz sonrada taksi gelmişti.
Hızlı mı ilerliyorduk gerçekten?
Bir şey demedi, birşey demedim.
Tatilimiz başlamadan bitmişti.
×××
Allah'ım şu kitapta 500 okumayı gördüm ya rabbim!
Ben çalışmaya başladım.
Hemde mobilyacıda!#hayaletokuyucuolma!