İyi okumalarrYıldızı parlatmayı unutmayın🌟
Uyandığımda beni izleyen bedene bakıp kocaman gülümsedim. "Günaydın güzelim."
Göğüsüne daha çok sokulurken "günaydın." dedim. Yeni uyandığımdan dolayı boğuk çıkan sesime kısa bir kahkaha attıktan sonra kocaman sarıldı "çok tatlısın.." biraz durduktan sonra "seni böyle götüne vura vura sevesim var." Dediği şeye gözlerimi kocaman açtım."Tikin var mı?" Anlık gelen soruyla afallasamda kafamı salladım.
Muzip bir sırıtış ekledi yüzüne. Şu an tam olarak sıçtığımın resmiydi. Yatakta ani bi hareketle ters döndüğünde altında kaldım. Ellerini başımın iki yanına sabitlemiş yüzüme bakıyordu. Ellerini hafifçe aşağı kaldırdığında sıra karnıma geldiğinde kasıldım. Al işte bulmuştu!
Parmaklarını hafifçe hareket ettirmeye başladı. Kasım kasım kasılıyordum. Parmakları biraz daha hızlı hareket ettirdiğinde kahkahalar atmaya başladım. "N-ne-nefes alamıyorum!" Bi yandan gülüşüme gülüp altında kıvranmalı izliyordu diğer yandan ellerini hareket ettiriyordu. "Yeter dur! Ağlayacağım!" Parmakları durduğunda nefeslendim biraz.
Biraz bu pozisyonda durduktan sonra bu sefer yerlerimiz değişmişti. Şimdi ben onun üstündeyim. Bende onun yaptığı gibi karnından gıdıkladım sadece bir anlık reflexle karnı kasılırken gülmemesi ile rezil olmuştum.
"Çok büyük göt oldum şu an" Dediğim şeye hafifçe gülerken üstüne doğru eğildim ve çenesine minik bir öpücük bıraktım. Daha sonrasında kafamı boynuna gömdüm. Mis gibi kokusu burnuma dolarken her an uyku moduna geçebilirdim. "Uyumak istermisin çiçeğim."
"Kokun beni mayıştırıyor.." burnunu saçlarıma daldırdı netin bi nefes aldıktan sonra geri çekildi "sen bide kendi kokunu bilsen.." o kadar güzel mi kokuyorum. Karnımdan derin bir guruldama sesi geldiğinde duymamasını umarak başımı boynuna daha çok gözdüm. "Hadi kalk kahvaltı edelim bizi bekler"
Kafamı iki yana salladım. "Gitmeyelim, uykum var benim." Bana biraz ters ters baktı. "Aç değilim uykum var." Kucağından inip kendimi yatağın öbür ucuna attım. Trip atıyordum. "Sen gideceksen git hadi." Hafifçe yanıma sokuldu."Sen bana trip mi atıyorsun güzelim? Bu gün uyuyalım o zaman?" Yüzüne döndüm. "Gerçekten mi?" Gülümseyim onaylar mırıltılar çıkarttı ve yatağın ortasına geçti. Benide göğüsüne çekip saçlarımla oynadı. "Şu yatağın ucuna gitme. Düşeceksin diye aklım gidiyor." Gülümsedim.
***
Saat öğlen 13:47 idi. Bu saate kadar göt devirip fosur fosur uyumuştuk. Şimdi ise hazırlanıp 'kahvaltıya' iniyorduk.
Masaya oturduğumuzda evde olan diğer kişilerde öğle yemeği için masadaydı. Ağzıma bir zeytin attım.
Aynur annenin dediği ile ona döndüm. "Mert siz niye balayı yapmadınız?" Cidden biz niye balayı yapmadık? "Bilmem, gerek yok zaten ben halimden memnunum." Aynur annenin kaşları çatıldı "ne demek gerek yok-" Aynur annenin sözünü bölen sesin sahibine döndüm bu defa "ne demek gerek yok, bunu konuşalım tamam mı güzelim ben şimdi şirkete geçeyim geldiğimde konuşalım." Annesinin yanında bana böyle şeyler söylemesi utandırsa da bir şey demedim.
"Hayır hayır eksiklikten değil ama bilmiyorum yani çok gerekli birşey mi?" Şu an neden balayı istemediğimi tanışıyorduk. Aynur anne, ben ve Nazgül abla.
Nazgül abla atladı lafa "hemde çok önemli." Dedi yarım sırıtarak. Anladığımı belli eden mırıltılar bıraktım masaya.
Boran kapıya ilerlediğinde ona baktım. Hızla kapının yanına gidip küçük bi öpücük bıraktım yanağına. O'da Yanağıma sıkıca bir öpücük bıraktı ve "ben şimdi şirkete geçeceğim, geldiğimde güzelce konuşuruz."onu onaylayan mırıltılar bıraktım. "Ben cafeye geçip annemle buluşacağım bu gün." Kafasını salladı "istersen bırakabilirim." Kafamı iki yana salladım. "Gerek yok, sadece annemi görmek istiyorum." Neden bahsettiğimi anlamış olacak ki "tamam güzelim nasıl istersen."