Anasını satayım yazmışım ama ne yazmışım??
İyi okumalarrrr🤍
Sabah uyandığımda kollarımın arasındaki bedenin bana bakmasını beklemiyordum. Şaşkınlığımdan dolayı olsa gerek yüzündeki sırıtış büyürken ben ise öylece kalmıştım dün geceki olaylar gözümün önünden flashbag gibi geçerken hızla çektim ellerimi. Hemen ardından atlı kovalar gibi banyoya girip ardımdan kapıyı kilitledim. Girerdi şimdi içeri rezil olmak istemiyordum. Yanaklarımın kızardığını hissederken bu hissin geçmesi için musluğu açtım ve suratıma soğuk su çarptım.
Kendimi biraz daha iyi hissettiğimde dışarı çıktım. Hala yatakta uzanan bedenle göz teması kurmadan giyinme odasına gidip üzerimi değiştirdim. Dışarı çıktığımda hala yatakta oturan beden aşlarımın çatılmasına sebeb olurken "neden hala yatıyorsun, hadi kalk." dedim. O ise benim sorumu hiçe sayıp "sence birşeyler konuşmamız gerekmezmi." Dedi.
Yani tamam kabul ediyorum gece çok içip kocamın yanına yatmam çok garip.
"Şey ben... dün gece çok içmişim son-" boranın parmağı dudaklarıma sus işareti yaptığımda kelimeler ağzıma tıkıldı"Lütfen hep benimle yat." Ne dedi lan o öyle. "Hı?" Beni belimden kavrayıp kendine çektiğimde ağzımı şokla araşadım. kulağıma doğru yaklaşıp "Bundan sonra benimle yat. Ama bu sefer içki kokma" fısıldar şekilde söyledikleri karşısında bi tepki vermeyip hala şaşkın bir şekilde bakarken geri çekildi bir süre suratımı inceledikten sonra yanağıma tüy gibi bir öpücük kondurdu. Ben yaşadığım şeyin şaşkınlığını üstünden atamazken o tuvalate girdi. Kafamı yastığa bastırıp çığlık atmak istiyordum fakat her an tuvaletten çıkabilecek bir beden varken bunu yapamazdım.
Koşarak odayı terk edip Ege'nin kaldığı odaya girdim. kapıyı çalmamıştım çünkü önemsememiştim fakat içeri girdiğimde koltukta oturan Doğan ve onun göğsünde bir Ege görünce kapı çalmanın önemini anlamıştım. İkili bana bakarken bende onlara bakıyordum. Kendimi toparlayıp "siz ne yapıyorsunuz?" Ege dediğim şeye gözlerini devirerek "görmüyormusun." dedi. "Siz bana takılmayın, devam edin siz." dedim ve yatağa atlayın yastığa başımı gömdüm ve çığlık atmaya başladım. İkilinin 'ne yapıyor bu' bakışları üzerinde dolanırken hiçbirşey olmamış gibi kalktım ve "kahvaltı hazırdır hadi gelin." deyip odadan çıktım. Hala arkamdan bakan iki çiftin şaşkınlık dolu bakışları aklıma geldikçe gülmeme sebeb olurken belime sarılan elle irkildim boynuma kulağımın az aşağısına bıraktığı öpücük ile gözlerim irileşti.
Kahvaltı masasına geçtiğimizde arkamızdan Doğan ve Ege geldi. İkisi yan yana oturduklarında masanın altına bakma isteğim ile savaşıyordum. Çokta savaşmama gerek yoktu. Show tv oyunculuğu ile çatalımı düşürüp sonra eğildiğimde gördüğüm şey komiğime gitmişti. Doğanın eli Egenin bacağının üstündeydi.
•
•
•
Kahvaltımızı yaptıktan sonra Boran, Ege ve beni atölyeye bırakıp şirkete geçti artık Ege'yi sorguya çekebilirdim.
"Pişt, sabahki o haliniz neydi lan?" Sorgular bakışlar attığında gözlerimi devirdim. "Oğlum masanın altında oynaşıyordunuz ya!" Birden dediğim şeyle ense köküne kadar kızarırken zafer dolu bi kahkaha attım.
Aradan çok zaman geçmeden "Of, sıkıldım ben." Dedim."Seni bilmem ama ben birazdan CANIM SEVGİLİMİN yanına gideceğim sende KOCANIN yanına git. Adam senin için paraladı kendini biraz ilgi göster."
"Götümün kenarı" dediğim şeye kocaman bir kahkaha atıp saçlarını savurarak "götünün kenarı bu kadar güzel mi." Dediğinde arkamı dönüm "sen bu göte kurban ol." Hala gülerken "ben değilde başkaları olacak gibi." Dediğinde ilk başta anlamamıştım ve ima ettiği şeyi anladığım anda koluna vurdum. Anlık gelen mide bulantısı isteğimle beraber tuvalete koştuğumda arkamdan gelen Ege'nin endişeli sesine yanıt veremedim. "İyimisin?" Endişeli sesi kulağımı doldururken kustuğum için kendimi daha iyi hissediyordum. Son bir haftadır kusmalarım dahada artmıştı "Daha iyiyim." Endişeli bir nefes verdiğinde onu rahatlatmak adına "daha iyiyim endişelenme." Deyip onunla beraber tuvaletten çıktım.
•
•
•
"Hastalığın gittikçe ilerliyor ve hala tedavilere gitmiyorsun. Ne yaşıyorsun sen! Hani söz vermiştin!" Ege yapacağını yapıp abime haber vermişti bu gün kontrolüm vardı ve ben gitmemiştim abimin siniri dahada artarken bağırmaya başladı "SENİN İĞİLİĞİN İÇİN UĞRAŞIYORUM ŞU TEDAVİLERE GİTSEN ÖLÜRMÜSÜN SANKİ... abicim bak eğer bu tedavilere gitmezsen hastalığın dahada ilerleyecek lütfen yalvarırım sana git şu tedavilere."
"Ne hastalığı bu?!" Sesin geldiği yöne baktığımda şu an görmek isteyeceğim son kişi orada duruyordu. Boran karşıma geçip daha sinirli bir sesle tekrar sordu "ne hastalığı bu!" Derince yutkunup gözlerinin içine baktım. "Açıklayacağım." Sesim oldukça güçsüz çıkmıştı abimde ben sizi yanlız bırakayım dediğinde odada sadece ikimiz kalmıştık.
Yanıma oturup sıkıca sarıldı "neyin var.. ne hastalığı bu hadi anlat herşeyi.."
sesi az öncekine göre çok daha yumuşak ve rahatlatıcıydı "Gastrit*" (bölüm sonuna açıklamayı koydum) dediğim şeyle dahada sıkı sarılırken bende ona sarıldım rahatlatıcı kokusunu içime çekerken biraz daha rahat hissediyordum. "Kontrollerine gitmiyor musun?" Kafamı hayır anlamında salladığımda kaşları çatıldı. "Neden gitmiyorsun güzelim." Yerimde rahatsızca kımıldanıp dahada sokuldum göğsüne anlatmak istemediğimi anlamış olacak ki beni zorlamadı "beraber uyuyalım mı?" Sorduğu soruyu başımla onayladığımda "hadi önce üstümüzü değiştirelim." dedi ve giyinme odasına gittik.
Yanımdaki beden bana hala sıkıca sarılırken ben halimden memnun bir şekilde göğüsüne dahada sokuldum hala çözemediğim rahatlatıcı kokusunu içime çektim. Her nekadar uyumak istemesemde göz kapaklarım bana ihanet edercesine kapanıyordu. Kendimi derin uykunun kollarına bırakmadan önce hatırladığım tek şey ise sağ şakağımın üstündeki dudaklardı.
*Gastrit: mide iç yüzeyini döşeyen zarın iltihaplanmasıdır. Çok fazla mide asidi üretilmesi durumunda ya da mide duvarının koruyucu iç tabakası zarar gördüğünde ortaya çıkar. Aşırı mide asidi, gastrik mukoza ile doğrudan temas eder ve buradaki hücrelere zarar verir. Baş belirtilerinden birimde mide bulantısıdır. Kaynak: wikipedia
Yazım hataları için affınıza sığnıyorum
Umarım beğenmişsinizdir🤍
