0.8

54 20 161
                                    

Selam.
Nasılsınız?
İyi okumalar. Desteklerini bekliyorum

İnşeAllah beğenirsiniz.
Yazım hatalarım ola bilir kusura bakmayın.

Bu adam her yerde, her konuda beni sinir etmeyi çok iyi başarıyordu.
Benden bir cevap beklerken, sinirlenmesini umarak sessiz kaldım.

Bıyık altı gülüp yerinden kalktı.
O kapıya doğru yürürken. Bende başımı arkaya yaslayıp gözlerimi kapatdım.

Öyle çok ihtiyacım vardı ki dinlenmeye, ben belkide hayatımda hiç bu günki kadar, yorulmamıştım.
Albaros'a borçlanmıştım bana yardım etmişdi.

Minnet duygumun ona karşılığını vermeden, rahatlayamacağını biliyordum. Benim ona edeceğim ne tür yardım ola bilirdi ki? Umarım hiç bir zaman, böyle şeye ihtiyacıda olmazdı.
Belkide çalışıp ona para vermeliydim, sonuçta evinde kalmama izin verdi.

Onun senin parana ihtiyacı mı var salak, iç sesim beni yanıtlarken, ne olursa olsun onun paraya ihtiyacı olup olmaması umrumda diyildi. Bana yardım etmişdi ve ben borçlanmışdım.

Daha fazla düşünmek istemiyordum. Uyku beni esir alırken, Albaros ne zaman gitdi bilememişti, kapının sesini bile duymamıştım. Düşüncelerim dışarda ki seslerdende gürültülüydü.

💫

Sabah gözlerimi açtığımda her yerim ağrıyordu, ah aptal kafam kanepede uyuyakalmışdım ya.

Gözlerimi odada gezdirdiğimde buranın salon olmadığını anladım.
Yatak odasıydı ve bende yatakda yatıyordum.
Bu nasıl olur, uykulu halimle kendim mi geldim.

Muhtemelen öyle olmuşdur.

Yerimden kalkarak bayno olduğunu düşündüyüm odaya girdim. Her yer beyaz kaplıydı. Bu adam beyaza aşıktı galiba, salon, yatak odası ve banyoyu beyaz rengde tercih etmişdi. Daha diger odaları görmemiştim. Ama onlarında beyaz olduğunu düşünüyordum

Aynada yüzüme baktığımda bir harabeden farksız olduğunu gördüm. Her iki yanağımda da morluklar vardı. Öyle kolay geçeceyede benzemiyordu. Bana kalkan ellerin kırılın baba. İçden şekilde bed dua ederken, göz yaşları yine beni yalnız bırakmamışdı.

Ben dün gece babam tarafından şiddet gördüşdüm, eger engellenmeseydi daha beterini yaşayacaktım. Annem tarafından ihanete uğramışdım. Hemde bu ilk defa diyildi. Yüzümde ki morluklar geçerde. Kalbimdekiler nasıl geçecekti. Ben bir daha onların yüzüne bakacak gücü kendimde göremiyordum. Onlardan, o kadar iğreniyordum ki.

O iki insan benim hayatımı mahvetmişlerdi. Bana kimseye güvmenmemem gerektiğini, en iyi şekilde öğretmişlerdi.

İnsanın anne ve babası bunu yapıyorsa, başkaları daha neler yapmazdı.

Musluğu açarak ellerimi altına tutub yıkadığım, yüzümüde dikkatlice yakadıkdan sonra duş almam gerektiğini düşündüm. Ama bunu ertelemem gerekti burada yapamazdım. Geri döndüğüm zaman ya Sena'larda yada Lavin'lere kalırdım o zaman yapardım. Pis pis dolaşmayı bende sevmiyorum ama bu evde bir havlu bile yoktu.

Odamdan dışarı çıkarken, etrafa yayılan kokuyla kaşlarımı çattım. Bu yemek kokusuydu ve mutfak olduğunu düşündüyüm tarafdan sesler geliyordu.

O tarafa doğru irelilediğimde, yanılmadığımı anladım.
Albaros burdaydı ne zaman gelmişti bilmiyordum. Ama menemen yapıyordu galiba. Kokusu burnuma bayram ettirirken midem açlıkdan kazınıyordu.

Acaba beni odaya o mu götürdü. Bunu öğrenmem gerek.

Arkası dönük olan Albaros, yüzünü benden tarafa çevirdiğin de gülümsüyordu, beni gördüğü vakit yüzündeki gülümseme soldu. Benim burda olmamdan rahatsız.

SEN YALNIZ DEĞİLSİN. ☆Yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin