16.BÖLÜM

5 2 0
                                    

Merhabalar , keyifli okumalar diliyorum . Umarım bu bölümü beğenirsiniz. Yorumlarda belirtirseniz sevinirim .🗯

😸😸

Zaman belki de ilaç değil bir zehirdir . İnsanı öldürmeyen ama panzehiride bulunmayan sonsuz bir acının simgesidir. Belki de tek çözüm acıya alışmak ya da tamamen yok olmaktır.

Gerçekler ok gibi kalbime saplanırken artık zihnim işlevini yitirmiş durumdaydı . Zihnime hapsolan düşünceler beni daha derine sürüklüyor ve zamanda yok olmama neden oluyordu .

Kendimi yok etmek istemem gerçeklerden değil artık daha fazla dayanamayacağımı hissetmemdendi. Daha ne kadar bu şekilde devam edeceğini , sonumun ne şekilde olacağını bilmeyen tarafım benim bir mahkum olduğumu haykırır nitelikteydi.

Zihnim gerçekleri algılamıyor artık yaşıyor gibiydi . Duyduğum kelimeler hislerime zıt bir şekilde ilerlerken uzuvlarımı hissetmediğimi anlamıştım .

Buraya gelirken aklımda tek bir düşünce vardı . Sadece sorularıma yanıt almak istemiştim ama en baştan yanlış kişi için mücadele vermiş ve tekrar yenik düşmüştüm. Hayat yine bir sıfır öndeydi .

Kendi kendime verdiğim mücadeleyi hiç bir zaman kazanamamış olmam beni güçlendirmiyor aksine daha da güç kaybetmeme, zayıflamama neden oluyordu .

Zayıftım . Gücümü kaybettiğimi hissediyordum .

Oturduğum yerden kalkarken düşüncelerimde boğulduğumu sanmıştım . Öyle bir histi ki ayakta bile durmakta zorluk çekmiştim. Dizlerimde sanki beni taşımamak için söz vermiş gibi titriyordu , ellerimi ise hissetmiyordum.

Görüş süresinin dolduğunu bilen gardiyan benim ayaklandığımı görünce kapıyı açmış ve geçmemi beklemişti. Bir başka gardiyan ise onu götürmek için kapıdan içeri girmişti . Bakışlarım son kez onun bakışlarıyla kesiştiğinde gözlerindeki hiç bir duyguyu okuyamıyordum.

Gardiyan onu kaldığı koğuşa götürmek için ayaklanmasını sağladığında bende kapıdan çıkıp bulunduğum yerden ayrıldım . Belki de buraya hiç gelmemeliydim. Belkide bunlar hiç yaşanmamalıydı.

Adımlarımı yönetip dışarı çıktığımda Eymen arabasına yaslanmış bir şekilde beni bekliyordu . Geldiğimi görüp arabasından kalçasını çekip doğrulurken ona doğru adımlamaya devam ettim .

Kollarım geniş omuzlarını bulurken parmak ucumda yükseldim ve daha sıkı sardım onu . Beni karşılıksız bırakmayıp kollarını belime doladı , nefesi saçlarımda geziniyordu .

"Hiç bir şey sorma . Sadece sarıl bana . "

Bir şeyleri sorgulamak istediğinin farkındaydım ama ben şuan buna hazır değildim. Kendimi toparlamam gerekiyordu fakat öğrendiklerimden sonra bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum .

Tek isteğim şuan eve gitmek ve uyumak . Kısa sürede olsa düşüncelerime son vermek .

Sarılışımıza bir son verdiğimde gözleri elalarımı talan ediyordu. Sanki her şeyi gözlerimden anlamak istiyordu ve ben ona her şeyi gözlerimle anlatmıştım. Beni anladı mı bilmiyorum ama hiç bir şey sormadı, düşüncelerini kendine sakladı . Sanki aramızda sessiz bir anlaşma geçmiş gibi beni arabaya yönlendirdi . Kendiside şoför koltuğuna yerleştiğinde araç yolda kaymaya başladı , bakışlarım cezaevinin duvarlarında takılı kalmıştı .

Masum DeğilizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin