Herkese merhaba keyifli okumalar dilerim . Oy ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. 😊
💫
Bazen her şey bir hayalden ibaretmiş gibi gelebilir. Yaşadığımız şeylerin bir rüya veya kabus olduğunu düşündüğümüz zamanlar genelde gerçeklerden kaçtığımız zamanlardır . Düşünmek istemeyiz, yaşamaktan kaçarız, korkarız ve korkularımız bizi ele geçirdiği zaman sanki bir çıkmaza girmiş gibi kaybolduğumuzu hissederiz. Korkular bir rüzgar gibi bizi esir aldığında savrulur dururuz ruhumuzun benliğinde .
Korkmaktan ziyade artık olması gereken olmalıymış gibi hissederiz ve bazen her şeyden vazgeçtiğimiz zamanlarımız olur . Sorgulamayız, peşinden gitmeyiz ne yaşayacaksa yaşanmalı der engellere göğüs germeyi bırakırız. Çünkü bazen zamana bırakmak her şeyi yaşayıp görmek gerekir.
Zaman kavramı çok tuhaftır. Zamana bırakmak istediğin şeylerin aslında tek yöneticisi yine sensindir ama bunu farkedemezsin . Ne kadar müdahale etmediğini düşünsende aslında hiçbir şeyden elini ayağını çekmediğini tam da o noktaya parmak bastığını anladığında içindeki mücadeleyle başbaşa kalırsın .
Sorgulamaya ve düşünmeye başlarsın . Gidişatını belirlemek istediğin yolların aslında çıkmaz sokaklarla dolu olduğunu ve sen hangi yolu seçmek istersen iste o yolun sana zarar vereceğini belki de o yollardan geçmek zorunda olduğunu ve çıkmaz sokakların sonuna ulaşabileceğini düşünürsün .
'Eğer yürüdüğünüz yolda güçlük ya da engel yoksa bilin ki o yol sizi bir yere ulaştıramaz ' diyordu yurttayken gizlice bizden büyük yaştaki çocuklardan aldığım ve okuduğum bir kitapta . Bu cümleyi o zamanlar anlayamamıştım , fakat çok sonra zaman geçtikçe bu cümlenin ne anlatmak istediğini anlamış ve anlamak istememiştim . Çocukken her şey daha sıradan ve normaldi zorluğun ne demek olduğunu ise ilerleyen yaşlarda hayat benimle gerçek bir mücadeleye girdiğinde farketmiştim . O zamanlar büyümek istemiştim oysaki şimdi çocuk kalmayı sorumluluklarını bilen ama aynı zamanda sorumluluklarından kaçan bir yetişkin olmaya yeğlerdim.
Ama yinede bazı şeylerin düzeldiğini ve yoluna girebileceğini hissedebiliyordum. İçimdeki korku seli ise hiç dinmiyordu, beni boğmaya çalışıyor gibiydi . Bense direnmeye devam ediyordum . Nasıl geçeceğini bilmediğim bu his beni zor durumda bırakıyordu.
Kaçtığım şeylerin aslında beni hiç bırakmadığını , nereye gidersem gideyim , ne yaparsam yapayım bu duyguların geçmeyeceğini anlayalı çok olmamıştı . Fakat bu duygularla nasıl yaşamam gerektiğinin bilincinde değildim . Sanki bu duygular hep benimle kalmak , beni mahvetmek için anlaşmış gibilerdi .
Düşüncelerim beni hiç yalnız bırakmazken ara vermem gerektiğini garsonun uzattığı çayı alırken farketmiştim. Garson başka masalarla ilgilenirken gözlerim camdan dışarıya , gök mavisi denize kaymıştı. Uçsuz bucaksız gibi görünen denizin aslında her güzel şeyin olduğu gibi bir sonu vardı . Oysaki bana sonsuzluğu anımsatıyordu bu deniz ve sanki hiç sonu yok gibiydi. Bakışlarımı denizden ayırıp karşımda oturan Eymen'e yönelttim . Ufak ufak çayını yudumlarken oda benim gibi sakin seyrinde dalgalanan denizi seyrediyordu . İnsana huzur veren bir aurası olan denizin ikimizinde içini ferahlattığını hissedebiliyordum .
Bugün kahvaltımızı dışarıda yapmaya karar vermiş , bu eşsiz manzaranın tadını çıkarmamız gerektiğini düşünmüştük . Dün
Eymenle beraber uyuyakaldıktan sonra gece geç saatte uyanıp kendi odalarımıza çekilmiştik. Güzel bir günün ertesi gününde ise kendimizi bu sahil kenarındaki mekanda bulmayı ikimizde beklemiyorduk. Ama çok iyi gelmişti , kendimi hiç olmadığım kadar huzurlu hissetmiştim . Martıların sesi , denizin dalgaları insana tarifi olmayan bir dinginlik katıyordu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Masum Değiliz
Romance"Sonsuza dek masum kalamayız . Çünkü biz masumuyetin katiliyiz ..."