15.BÖLÜM

17 4 0
                                    

Herkese merhaba keyifli okumalar dilerim . Oy ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. 😊

                                         💫

Bazen  her şey bir hayalden ibaretmiş gibi gelebilir.  Yaşadığımız şeylerin bir rüya veya kabus olduğunu düşündüğümüz zamanlar genelde gerçeklerden kaçtığımız  zamanlardır . Düşünmek istemeyiz,  yaşamaktan  kaçarız,  korkarız ve korkularımız bizi ele geçirdiği  zaman sanki bir çıkmaza girmiş gibi kaybolduğumuzu hissederiz.  Korkular bir rüzgar gibi bizi esir aldığında  savrulur dururuz ruhumuzun benliğinde  .

Korkmaktan ziyade artık olması gereken olmalıymış  gibi hissederiz ve bazen her şeyden  vazgeçtiğimiz  zamanlarımız olur . Sorgulamayız,  peşinden  gitmeyiz ne yaşayacaksa yaşanmalı der engellere göğüs germeyi bırakırız.  Çünkü  bazen zamana bırakmak her şeyi yaşayıp  görmek gerekir. 

Zaman kavramı çok tuhaftır.  Zamana bırakmak  istediğin şeylerin aslında tek yöneticisi  yine sensindir ama bunu farkedemezsin . Ne kadar müdahale etmediğini  düşünsende  aslında hiçbir şeyden elini ayağını  çekmediğini  tam da o noktaya parmak bastığını  anladığında  içindeki mücadeleyle  başbaşa kalırsın  .

Sorgulamaya ve düşünmeye  başlarsın  . Gidişatını  belirlemek istediğin  yolların  aslında  çıkmaz sokaklarla dolu olduğunu  ve sen hangi yolu seçmek istersen iste o yolun sana zarar vereceğini  belki de o yollardan geçmek zorunda olduğunu  ve çıkmaz sokakların  sonuna ulaşabileceğini düşünürsün  .

'Eğer yürüdüğünüz  yolda güçlük  ya da engel yoksa bilin ki o yol sizi bir yere ulaştıramaz  ' diyordu yurttayken  gizlice bizden büyük yaştaki çocuklardan aldığım  ve okuduğum  bir kitapta . Bu cümleyi o zamanlar anlayamamıştım  , fakat çok sonra zaman geçtikçe  bu cümlenin ne anlatmak istediğini  anlamış ve anlamak istememiştim  . Çocukken her şey daha sıradan ve normaldi zorluğun ne demek olduğunu  ise ilerleyen yaşlarda hayat benimle gerçek bir mücadeleye girdiğinde farketmiştim . O zamanlar büyümek istemiştim  oysaki şimdi çocuk kalmayı  sorumluluklarını bilen ama aynı  zamanda sorumluluklarından kaçan  bir yetişkin olmaya yeğlerdim.

Ama yinede bazı  şeylerin  düzeldiğini ve yoluna girebileceğini  hissedebiliyordum.  İçimdeki korku seli ise hiç dinmiyordu, beni boğmaya çalışıyor gibiydi . Bense direnmeye devam ediyordum . Nasıl geçeceğini  bilmediğim  bu his beni zor durumda bırakıyordu. 

Kaçtığım şeylerin aslında beni hiç bırakmadığını , nereye gidersem gideyim , ne yaparsam yapayım  bu duyguların  geçmeyeceğini  anlayalı çok olmamıştı  . Fakat bu duygularla nasıl yaşamam gerektiğinin bilincinde  değildim  . Sanki bu duygular hep benimle kalmak , beni mahvetmek için anlaşmış  gibilerdi .

Düşüncelerim beni hiç yalnız bırakmazken ara vermem gerektiğini  garsonun uzattığı  çayı alırken farketmiştim.  Garson başka masalarla ilgilenirken gözlerim camdan dışarıya  , gök  mavisi denize kaymıştı.  Uçsuz bucaksız gibi görünen  denizin aslında her güzel şeyin olduğu  gibi bir sonu vardı  . Oysaki bana sonsuzluğu anımsatıyordu  bu deniz ve  sanki hiç sonu yok gibiydi.  Bakışlarımı  denizden ayırıp karşımda oturan Eymen'e yönelttim . Ufak ufak çayını yudumlarken oda benim gibi sakin seyrinde dalgalanan denizi seyrediyordu . İnsana huzur veren bir aurası olan denizin ikimizinde içini  ferahlattığını hissedebiliyordum .

Bugün  kahvaltımızı dışarıda yapmaya karar vermiş , bu eşsiz manzaranın  tadını  çıkarmamız gerektiğini  düşünmüştük  . Dün
Eymenle  beraber uyuyakaldıktan sonra gece geç saatte uyanıp kendi odalarımıza çekilmiştik.  Güzel bir günün ertesi gününde ise kendimizi bu sahil kenarındaki mekanda bulmayı ikimizde beklemiyorduk.  Ama çok iyi gelmişti  , kendimi hiç olmadığım  kadar huzurlu hissetmiştim  . Martıların  sesi , denizin dalgaları insana tarifi olmayan bir dinginlik katıyordu .

Masum DeğilizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin