Arctic Monkeys, Do I Wanna Know?
*
DARCY ROSE
Gözlerimi açmadan önce beni karşılayan şey ferah okyanus kokusuydu.
Gözlerimi açtıktan sonra ise okyanus mavisi gözler.
Yattığım yatağın hemen yanındaki tahta sandalyedeydi. Eğilmiş, dirseklerini dizlerine yaslamıştı. Başparmağı çenesine baskı uyguluyordu.
"D-Daniel?"
Daniel Wynne benim başımda mı beklemişti yoksa ben mi yanlış görüyordum?
"Darcy?"
Garip konuşmamız karşısında normalde olsa gülerdim ama şu an algılarım kapalı sayıldığından yüzümde tek bir mimik bile oynamamıştı. Gözlerimi yüzünden ayırdığımda odanın yabancı olmadığını görmek beni rahatlatmıştı.
Elimi alnıma götürdüm. Terlemiştim, saçlarımın dipleri terden ıslanmıştı. Üzerimde iğrenç sayılabilecek derecede kana bulanmış kıyafetlerimleydim ve kendimi zorladığımda Cody'nin kanından sonra sendelediğimi ve kan kustuğumu hatırlayabilmiştim. Tabii ki de doktorumun özel muayenehanesinde olmama şaşırmamam gerekiyordu.
Aslında benim şaşırdığım onun burada olmasıydı. Hatırladığım kadarıyla o dakikalarda yanımda Cody dışında başka hiç kimse yoktu. Zaten öyle birisini görseydim unutacağımı sanmıyordum.
"Senin burada ne işin var?" diye sormayı başarabildim en sonunda. Kendimde fark ettiğim bir şey varsa o da öncekine göre daha enerjik oluşumdu.
Daniel ensesini kaşıdı.
"Kütüphaneye gidiyordum ve o sırada kumral bir çocuk çıkıyordu. Üstü başı kan içindeydi, paniklemişti ve yardım çağırmaya çalışıyordu..."
"Hımm." Dudaklarımdan dökülen tek şey buydu. "Kütüphaneye gidiyordun." Ses tonum imalıydı ve fark ettiğinde dudakları gerildi. "Bence daha iyi bir yalan bul."
"Ne yani, yalan söylediğimi mi düşünüyorsun?" Gülümsemesini bastırmaya çalıştı. "Kütüphaneye gidiyordum işte."
"Çocuk mu sanıyorsun sen beni?"
"Değil misin?"
Ofladım ve gözlerim elimin üstündeki serum iğnesine takıldı.
"Gerçekten bilerek mi yapıyorsun?" Ses tonum yükselmiş, öfkelenmiştim. Gözlerimi yumup açtığımda, "Ee, sonra ne oldu peki?" diye sordum. O da bunu bekliyormuş gibi anlatmaya devam etti.
"Arkadaşına ulaştık. O da direkt doktoruna yönlendirdi ve kendisi şu an bahçede. O da çok korktu."
Lucy'den bahsettiğinde başka bir şeyi daha anımsadım. Ondan gelen mesajı ve kütüphaneye gidişimi... Ondan sonrası ise benim için gerilim dolu dakikalardı. O iki çocuğun attığı çığlık ve siyahi çocuğun bakışları aklımdan çıkmıyordu.
Hadi, inkâr et Darcy.
İrkildiğimi fark eden Daniel, "Bir şeyler mi hatırladın?" diye sordu. Mavi gözlerine çöken endişe apaçık ortadaydı.
"Bunu sana neden söyleyeyim ki?" Sesim ciddilikten uzaktı ama hislerim garip bir şekilde ona anlatmamda sakınca olmadığını söylüyordu. "Sonuçta seninle daha yeni tanıştık."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ
Teen FictionDÜZENLENMİŞ HALİYLE YENİDEN YAYIMDA! Keyifli okumalar dilerim... * Profesör gittiğinde tekrardan dönüp arkadaşlarıma baktım; hepsi farklı ırktan, farklı millettendi. Her ne kadar Fersina bunların tümünü yok etmiş olsa da... Fakat bunların hiçbirini...