Cigarettes After Sex, Apocalypse
*
DARCY ROSE
İlk defa yeni tanıştığım birinin yanında huzuru hissettim.
İlk defa yeni tanıştığım birinin yanında kendimi güvende hissettim.
İlk defa birisinin yanındayken çekinmiyordum çünkü benim kim olduğumu biliyordu, saklama ihtiyacı hissetmiyordum. Beni yargılamıyordu, dışlamıyordu.
O da benim elimi tuttu, hiç bırakmadı.
Kalbim yerinden çıkacakmış gibi çarpıyordu. Dayanamayıp sormuştum ona: 'Seninle daha önce karşılaştık mı?'
Aradan dakikalar geçti, cevap vermedi. Boş ver, deyip duruyorum kendime. Bir gün nasıl olsa öğrenirsin Darcy.
Ama merak ediyordum işte. Onunla ilgili her şeyi merak ediyordum. Dudakları aralandı, cevaplayacak sandım ama geri kapattı. Ardından adım seslerini işittim. Sesleri duyar duymaz anın etkisinden çıktığım gibi üşümeye başladım.
Daniel uzanıp gri tişörtünü bana uzatırken, "Bunu giy istersen, içeriye girince üzerini değiştirirsin," dedi.
İtiraz etmedim. Çıplak vücuduna bakmamaya özen göstererek tişörtünü üzerime geçirdim ve anında onun güzel kokusuyla sarmalandım. Neyse ki iç çamaşırlarım kurumuş sayılırdı.
"Oha!"
Gelen sesle irkildim. Karan masanın olduğu yerde dikilmiş, ağzı açık kalmış bir şekilde bize bakıyordu. Kalçalarımı örten tişörtü çekiştirirken öylece suratına bakıyordum ben de.
"Ne yaptınız siz bakayım?"
Daniel'la aynı anda gözlerimizi devirdik.
Daniel, "Bu ne biçim soru amına koyayım?" diye karşılık verirken ben de, "Sadece yüzdük Karan," diye ekledim.
Karan kaşlarını kaldırdı. İnanmış gibi görünmüyordu.
"Bana bir an için yasakları boş vermiş gibi göründünüz de," diye ağzında gevelerken sırıtıp bana baktı. "Senin şu anda utanıp kızarman gerekmiyor muydu?"
"Niye utanayım ki? Hem biz yanlış bir şey yapmadık."
Karan cık cıkladı, yanıma geldi ve aniden yanaklarımı sıktı.
"Ah benim küçük prensesim, abin olarak seni şu tipsiz Amerikalıya bırakmaya razı değilim."
"Of, yapma şunu!" deyip ittirdim ama onun yanındayken ciddi kalamadığımdan gülümsememi bastıramamıştım. Daniel ise belli belirsiz küfretmişti.
"Neler oluyor?"
Duyduğumuz kaba sayılan kız sesiyle olduğumuz yerde dururken Karan benimle uğraşmayı kesti, safir mavisi gözlerindeki alaycı parıltılarla Anya'ya döndü.
"Yine somurtuyorsun, bir sorun mu var küçük şey?"
Anya yüzünü buruşturdu ama arkasından Ashley gelince ciddileşti ve birden sopa gibi dimdik durdu. Karan'dan sonra şimdi de ikisi pantolonunu giymiş üstsüz Daniel ve bana bakıyorlardı. Ashley'nin şaşkınlığı dağılmazken Anya'nın yüzündeki şaşkınlık silindi, yüzünde sinsi bir ifade yerleşirken iri buz mavisi gözlerinde ışık çakar gibi oldu ve, "Tahmin etmiştim," diye söylendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ
Teen FictionDÜZENLENMİŞ HALİYLE YENİDEN YAYIMDA! Keyifli okumalar dilerim... * Profesör gittiğinde tekrardan dönüp arkadaşlarıma baktım; hepsi farklı ırktan, farklı millettendi. Her ne kadar Fersina bunların tümünü yok etmiş olsa da... Fakat bunların hiçbirini...