18

478 82 464
                                    

Selamlar tatlı baharatlarımm ฅ^•ﻌ•^ฅ

Oy sınırı dolmasına rağmen bölüm geç geldi, azıcık işlerim vardı yetiştiremedim efenim. Olur böyle aksaklıklar diyip affınıza sığınıyor ve keyifli okumalar diliyoruuum

Yorum yapmayı ihmal etmeyin lütfenn ♡

°

"Dün biraz alışveriş yaptım. Birkaç beden büyük aldım kilo alınca dar gelmesin diye ama beğenmezsen birlikte de çıkarız alışverişe." Felix'in bana uzattığı birkaç parça kıyafete bakıp kaşlarımı çattım. Gözlerim yüzüne çıktı tekrar.

"Ne saçmalıyorsun? Ne bunlar?"

Yüzü düştü, "Senin için bir şeyler aldım işte... Evinize gidemedim, soruşturma devam ettiği için oradaki eşyalarını alamazdım. Ben de yenilerini-"

"Evcilik oynaman bitti mi? Artık Jisung'ı görmeye gidebilir miyiz?" lafını kesmekten hiç çekinmedim çünkü tamamen saçmalıyordu.

Birkaç gün önce bana Jisung'ın hastanede yattığına dair bir fotoğrafı kanıt olarak getirmişti. Uyuduğu için fotoğrafı yakından çekmiş ve Jisung'ın ölmediğini böylece kanıtlamıştı. Ben de onu görebilmek ve o dört duvar arasından çıkmak için Felix'e bebeği aldırmama sözü vermiştim ama bu tamamen mecburiyetten ibaretti.

Sabah saatlerinde hakim karşısına çıkmış ve tahliye edilmiştim. Hem hamilelik hem de suça bilinçsiz yardım durumu hesaplanınca tam da Felix'in dediği gibi olmuştu. Ama Felix beni tutup evine getirmişti, şimdi ise sadece saçmalıyordu bana göre çünkü tek isteğim bir an önce Jisung'a kavuşmaktı.

"Beni niye buraya getirdin? Hani ilk iş Jisung'ı görecektim!"

"Elbisende hala Jisung'ın kanı var Abel, ellerin yara bere içinde! Bu şekilde mi çıkacaksın Jisung'ın karşısına? Önce bir duş alıp rahatla, kendine gel. Sonra söz veriyorum gideceğiz. Bak banyoya temiz havlu da koydum, al bunları çık yukarı hadi."

Tekrar uzattı kıyafetleri. Ellerine temas etmemeye çalışarak alırken sert tuttuğum ses tonumla, "Umarım beni kandırmıyorsundur, yoksa hiç iyi olmaz."

Sadece iç çekti. Üç kişi için bile büyük olan evin üst katına çıkıp banyoyu buldum. Elimdekileri çamaşır makinesinin üzerine bırakıp elbisemi çıkardım ve sıcak suyu ayarladım. O esnada gözüm aynadaki yansımama kaydı, günler sonra kendimi bu kadar net bir şekilde görüyordum. Gerçekten bitik bir haldeydim. Jisung'ın beni böyle görmesini istemezdim.

Güzelce yıkanıp temizlendikten sonra hemen giyindim. İç çamaşırları standart bedendi ama pantolon ve bluz biraz büyüktü. Yıllarımız birlikte geçecekmiş gibi bana kıyafetler almış bir de, ben onunla bu evde bugünü bile nasıl geçireceğimi bilmezken. Neyse ki baş başa olmayacaktık, şu polis ve avukat ev arkadaşları vardı. Varmış yani... Buraya gelirken yolda söylemişti. Onunla ilgili her şeyi yeni yeni öğreniyorum. Zamanında onu çok iyi tanıdığımı sanarken şimdi bambaşka biriydi karşımdaki.

Çekmeceleri karıştıp kurutma makinesi buldum, saçlarımı kurutup son olarak banyoyu toplarladım ve çıktım. Merdivenleri indiğimde mutfaktan gelen seslerle oraya ilerledim. Felix beni fark etmiş, bana dönerek baştan aşağı süzmüştü.

"Seni böyle sağlıklı görmek çok güzel." diye hayranlıkla mırıldandı. Gözlerimi devirdim, "Bir banyo yaptım hemen iyileştim aynen."

Hafifçe gülümsedi, tezgaha döndü tekrar, "Sabredemediğini biliyorum, bir an önce Jisung'a gitmek istiyorsun. Ama bir şeyler de yemen gerek, bu yüzden arabada yersin diye sandviç hazırlıyorum. Bana beş dakika ver."

Bad Ideas | Lee FelixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin